|
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
|
|
KARAR
|
|
|
|
MUHAMMED FURKAN ÖZTÜRK BAŞVURUSU
|
|
(Başvuru Numarası: 2021/22302)
|
|
|
|
Karar Tarihi: 24/6/2025
|
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
|
|
KARAR
|
|
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
|
Üyeler
|
:
|
Recai AKYEL
|
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
|
|
|
İrfan FİDAN
|
|
|
|
Yılmaz AKÇİL
|
|
Raportör
|
:
|
Ayşe Didem ÖZDEMİR AKCA
|
|
Başvurucu
|
:
|
Muhammed Furkan ÖZTÜRK
|
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, yakalama sırasında ve sonrasında fiziksel şiddete uğranılması ve olay hakkında etkili ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu 21/11/2017 tarihinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında yakalanarak gözaltına alınmıştır (15 Temmuz darbe girişimine ilişkin arka plan bilgisi için bkz. Aydın Yavuz ve diğerleri [GK], B. No: 2016/22169, 20/6/2017). Başvurucu, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 1/12/2017 tarihinde tutuklanmıştır. Başvurucu hakkında açılan kamu davasında başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle 7 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş olup karar istinaf ve temyiz incelemeleri neticesinde kesinleşmiştir.
3. Başvurucu 9/12/2019 tarihinde, yakalama sırasında kötü muamele gördüğü iddiasıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına (Başsavcılık) şikâyette bulunmuştur. Başvurucu bu şikâyetinde özetle;
i. 21/11/2017 tarihinde saat 09.00 sıralarında arkadaşı Y.yi almak için arkadaşının evinin önünde arabasında beklediği sırada başına silah doğrultularak yakalandığını, kaba üst aramasının ardından ellerinin arkadan kelepçelendiğini, yapılan işlemlere direnmediğini, 06 plakalı sivil bir araca alınarak Bornova'da bir sitenin otoparkına götürüldüğünü, burada sivil giyimli on beş kişi olduğunu,
ii. Bu kişilerden birinin aradıkları evi göstermesini söylediğini, M. isimli kişinin evini göstermesi üzerine diğer evi göstermesi için bağırdığını, yüzlerini görmediği kişilerin kafasına arka arkaya vurduğunu, otoparktaki kişilerin yüzüne tükürdüğünü, soru soran kişinin hayalarını sıktığını ve elektrik vermekle tehdit ettiğini, ağlayarak baygınlık geçirmesi üzerine Asayiş Büroyu arayarak kendisini almalarını istediklerini,
iii. Terörle Mücadele Şubesine getirildiğinde saatin 12.30 olduğunu, saat 18.30'a kadar işlem yapmadan bekletildiğini, sonrasında Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldüğünü, saat 20.00 sıralarında nezarethaneye alındığını, burada okumasına izin verilmeyen Yakalama Tutanağı'nın imzalatıldığını,
iv. Sulh ceza hâkimliğinde yapılan sorgusu ve yargılandığı mahkemede yaptığı savunması sırasında suç duyurusunda bulunsa da sonuç alamadığını belirtmiştir.
4. Hastanede düzenlenen 21/11/2017 tarihli gözaltı giriş muayene raporunda başvurucunun başına darbe aldığını söylediği, başvurucuda yeni lezyon bulunmadığı, fiziki muayenenin olağan olduğu ifade edilmiştir.
5. 21/11/2017 tarihli Yakalama Üst, Araç Arama ve Geçici Muhafaza Altına Alma Tutanağı'nda özetle başvurucunun ve araçtaki diğer şahsın araçtan inmeye direnmesi üzerine bu kişilere kademeli olarak zor kullanıldığı belirtilmiştir.
6. Başsavcılık 25/7/2016 tarihli ve 29783 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 668 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (668 sayılı KHK) 37. maddesi gereğince ilgili kamu görevlileri hakkında soruşturma ve kovuşturma olanağı bulunmadığı gerekçesiyle 27/10/2020 tarihinde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir. Başvurucunun karara itirazı İzmir 1. Sulh Ceza Hâkimliğince 10/2/2021 tarihinde reddedilmiştir. Bu karar başvurucuya 4/3/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir.
7. Başvurucu 30/3/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
8. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
9. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
A. Kötü Muamele Yasağının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
10. Başvurucu; yakalama sırasında ve sonrasında kolluk görevlilerinin fiziksel şiddetine uğraması nedeniyle kötü muamele yasağı ile maddi ve manevi varlığın korunması hakkının, şikâyeti üzerine kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle de adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinden şikâyet etmiştir. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; başvurucunun iddialarının üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra kötü muamele şikâyetinde bulunduğu, ihlal iddialarının incelenmesi sırasında ilgili mevzuat hükümleri ve içtihatlar ile somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği bildirilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
11. Başvuru, kötü muamele yasağı kapsamında incelenmiştir.
12. İspat külfetinin devlete geçtiği durumların söz konusu olmadığı hâllerde kötü muameleye uğramaları nedeniyle mağdur olduklarını ileri süren kişiler, kötü muamele yasağı kapsamına giren ağırlıkta bir muamele görmüş olabileceklerini gösteren emare ve delilleri -haklı bir gerekçeleri olmadığı sürece- zamanında yetkili makamlara sunma konusunda özenli davranmakla yükümlüdür. Olgulara dayanmayan yetersiz açıklamalar, iddiaların deliller ile desteklenmemesi hatta kimi zaman delillerin uyumsuzluğu veya kötü muamelenin yapıldığı yer, zaman ve diğer konulardaki çelişkili ifadeler gibi hususlar kötü muamelenin gerçekliğini şüpheye düşürür. Bu durumda iddianın savunabilir olduğundan, dolayısıyla bu iddialara ilişkin derhâl resmî bir soruşturma başlatılması gerekliliğinden söz edilemez. Kaldı ki iddialarını güçlü bir dayanakla birlikte yetkili merciler nezdinde dile getirmemeleri hâlinde mağdur olduğunu ileri süren kişilerin etkili bir soruşturma yürütülmesine ilişkin meşru (haklı) bir beklentiye girebileceklerinin söylenebilmesi mümkün değildir (Beyza Metin, B. No: 2014/19426, 12/12/2018, §§ 45-47).
13. Somut olayda başvurucu, kafasına arka arkaya vurulduğunu iddia etse de genel adli muayene raporu bu hususu doğrulamamaktadır. Ayrıca başvurucu, yaralanmalarını göstermesine rağmen doktorun bu durumu kayıt altına almadığını da iddia etmemiştir. Başvurucunun gözaltı giriş muayene raporu içeriği ile başvurucunun iddialarının örtüşmediği, iddiaların somut delillerle ortaya konulamadığı anlaşılmıştır. Bu durumda iddianın savunabilir olduğundan, dolayısıyla bu iddialara ilişkin ceza soruşturması başlatılması yükümlülüğünden söz edilmesi mümkün değildir.
14. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
15. Yakalanan kişilerin yakalandıklarının yakınlarına bildirilmesi Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınmış olmakla birlikte Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde (Sözleşme) düzenlenen haklardan değildir. Dolayısıyla başvurucunun ihlal edildiğini ileri sürdüğü yakalandığının yakınlarına bildirilmediği hususunun Anayasa ve Sözleşme ile buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokollerin ortak koruma alanına girmediği anlaşılmıştır (Osman Karaca, B. No: 2019/41752, 13/1/2021, §§ 76-80). Başvurucunun yakalanmasının yakınlarına bildirilmemesi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiasının Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında kaldığı anlaşıldığından başvurunun bu kısmının konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. 1. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 24/6/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.