logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Necibe Güler [2. B.], B. No: 2021/24578, 26/3/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

NECİBE GÜLER BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/24578)

 

Karar Tarihi: 26/3/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

Rıdvan DEMİR

Başvurucu

:

Necibe GÜLER

Vekili

:

Av. Neslihan Sedef ERKEN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, engelli bir çocuğa karşı işlenen yaralama eylemine yönelik olarak yürütülen soruşturma neticesinde hatalı ve eksik değerlendirmeyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucunun oğlu, otistiktir ve bir özel okulda kendisine uygun olarak eğitim görmektedir. Başvurucunun anlatımlarına göre 28/6/2019 tarihinde oğlu, eğitim gördüğü okulda öğretmen olan M.S.Ö. tarafından darbedilmiştir. Söz konusu eylem kameraların olayı görebildiği ve tanıkların bulunduğu bir yerde gerçekleşmiştir.

3. Başvurucunun oğlu için aynı gün düzenlenen adli muayene raporunda; boyunda ve her iki kalça tarafında, iki kolunda ve alt bacaklarında yumuşak doku lezyonu tespit edildiği belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen kati raporda da söz konusu hususlar belirtilmiş ve yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu değerlendirilmiştir.

4. Başvurucunun şikâyeti üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) soruşturma başlatmıştır. Başvurucu şikâyet dilekçesinde oğlunun öğretmeni tarafından darbedildiğini, olaya ilişkin olarak tartışma yaşadığını, oğlunun kendisini savunamayacak durumda olduğunu ifade etmiştir.

5. Başsavcılık, şüpheli olarak M.S.Ö. nün, olaya tanık olduğu belirtilen ve başvurucunun eğitim gördüğü okulda eğitmen olan B.K., P.D.Ç. ve T.C.K. nın soruşturma kapsamında ifadelerini almıştır. Şüpheli M.S.Ö. ifadesinde başvurucunun oğlunun küçük bir kıza zarar vermek istediğini anladığını, bu durumu engellemek için başvurucunun oğluna müdahale ettiğini, yaralama kastının olmadığını söylemiştir.

6. Tanıklar ifadelerinde başvurucunun oğlunun saldırgan tavırlar sergileyen özel öğrenci olduğu, çok güçlü olduğu için diğer çocuklara yönelik saldırgan tavırlar sergilediğinde kendisine çok zor müdahale edildiğini, daha önce eğitim gördüğü okullarda da aynı problemin yaşandığını öğrediklerini, şüphelinin çocuklara yönelik olarak şiddet uyguladığına daha önce tanık olmadıklarını ifade etmiştir. Şüpheli tarafından soruşturma dosyasına sunulan ve başvurucunun oğlunun eğitim gördüğü okulda psikolog olarak görev yapan P.D.nin hazırladığı görüş raporunda özetle başvurucunun oğlunun saldırgan bir tavrının bulunduğu, kontrol edilmesi güç bir yapıya sahip bulunduğu belirtilmiştir.

7. Başsavcılık, ayrıca olay anına ilişkin kamera görüntüleri üzerinde inceleme yaptırmıştır. Buna ilişkin düzenlenen CD İzleme Tutanağına göre şüpheli, başvurucunun oğlunu iterek savurmuş, boğazından tutmuş, dizleriyle hareket etmesini engellemiştir.

8. Başsavcılık toplanan deliller neticesinde 10/10/2020 tarihinde, başvurucunun oğlunun küçük bir kıza saldırdığı hususunun sabit olduğunu, şüphelinin de söz konusu saldırıyı engellemek için müdahalede bulunduğunu, anılan müdahalenin yaralama kastıyla gerçekleştirilmediğinin tanık anlatımlarıyla sabit olduğunu belirterek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir.

9. Anılan karara yapılan itiraz Sulh Ceza Hâkimliğince reddedilmiştir. Hâkimlik kararı 12/3/2021 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş, başvurucu 12/4/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

10. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

11. Başvurucu, soruşturma neticesinde Başsavcılık tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla zihinsel engelli çocuğuna yönelik yaralama fiilinin cezasız bırakıldığını, oğluna yönelik orantısız ve gereksiz fiillerin kararda belirtilenin aksine bir saldırıyı engellemeye matuf olmadığını, pedagog olarak görüş bildiren kişinin şüphelinin çalışma arkadaşı olmasına rağmen raporunun karara esas alındığını, tanıkların tarafsız olmadığını belirterek kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

12. Anayasa’nın 17. maddesi -“Devletin temel amaç ve görevleri” kenar başlıklı 5. maddesindeki genel yükümlülükle birlikte yorumlandığında- bir kimsenin devlet görevlilerinin 17. maddenin üçüncü fıkrasını ihlal eden bir muamelesine uğradığına ilişkin savunulabilir bir iddiada bulunması hâlinde etkili bir soruşturma yürütülmesini gerektirir. Bu usul yükümlülüğü -iddianın savunulabilir olması şartıyla- devlet görevlisi olmayan kişilerin kötü muamele teşkil eden eylemleri yönünden de geçerlidir (bazı değişiklilerle bkz. Özlem Tuncel Kaya, B. No: 2013/8868, 10/3/2016, § 35). Kötü muamelenin kasten yapıldığının ileri sürüldüğü durumlarda iddia hakkında ivedilikle bir ceza soruşturması başlatılmalıdır. Soruşturmada olayı aydınlatabilecek ve sorumluların belirlenmesini sağlayabilecek tüm deliller toplanmalıdır. Dahası soruşturma süreci, gerektiği ölçüde kamu denetimine ve mağdurun erişimine açık olmalı; mağdur soruşturmaya etkili şekilde katılabilmeli; soruşturmada makul bir özen ve süratle hareket edilmelidir. Ayrıca yetkililer, soruşturmayı sonlandırmak için aceleci davranmamalı ve temelden yoksun sonuçlara dayanmamalıdır (Ali Rıza Özer ve diğerleri [GK], B. No: 2013/3924, 6/1/2015, §§ 101-103; S.D., B. No: 2013/3017, 16/12/2015, §§ 111-114; Veli Saçılık (2), B. No: 2018/24614, 18/10/2022, § 16).

13. Somut olayda başvurucunun şikâyeti sonrasında Başsavcılığın olaya ilişkin olarak tanıkların ve şüphelinin ifadesini aldığı, kamera kayıtları üzerinde inceleme yaptırdığı, topladığı delilleri değerlendirerek başvurucunun çocuğunun küçük bir kız çocuğunu düşürdüğü, şüphelinin, başvurucunun çocuğunun küçük kız çocuğuna daha fazla zarar vermemesi için mağduru zapt etmeye çalıştığı, şüphelinin amacının yaralama olmadığı sonucuna vardığı ve söz konusu sonucun temelden yoksun olmadığı anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesinin aksi bir sonuca varabilmesi için kesin, ikna edici nitelikte bulguların varlığı gerekmekte olup Başsavcılığın yorumundan farklı bir sonuca varabilmesi için dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı görülmüştür.

14. Netice itibarıyla başvurucunun iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

15. Açıklanan gerekçelerle kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianınaçıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 26/3/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Necibe Güler [2. B.], B. No: 2021/24578, 26/3/2025, § …)
   
Başvuru Adı NECİBE GÜLER
Başvuru No 2021/24578
Başvuru Tarihi 12/4/2021
Karar Tarihi 26/3/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, engelli bir çocuğa karşı işlenen yaralama eylemine yönelik olarak yürütülen soruşturma neticesinde hatalı ve eksik değerlendirmeyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kötü muamele yasağı Üçüncü kişilerin eylemine karşı koruma Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi