logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(İrfan Çeliker [2.B.], B. No: 2021/25565, 2/10/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

İRFAN ÇELİKER BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/25565)

 

Karar Tarihi: 2/10/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Hasan SARAÇ

Başvurucu

:

İrfan ÇELİKER

Vekili

:

Av. Nilay HASANEFENDİOĞLU ŞENGÜN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, idari eylemden doğan zararın tazmini talebiyle açılan davada esasa etkili iddianın karşılanmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, Isparta Eğirdir Dağ Komando Okulu 1. Kurs Tabur Komutanlığında (Tabur Komutanlığı) uzman erbaş kursunda eğitim gördüğü dönemde 17/5/2016 tarihinde eğitim sırasında koşarken düşüp dizinden yaralanmıştır. Başvurucu, Eğirdir Eklem ve Kemik Hastalıkları Hastanesine sevk edilmiş ve farklı tarihlerde tedavi görmüştür. Başvurucu, daha sonra Pamukkale Üniversitesi Hastanesinde 11/10/2016 tarihinde sağ ön çapraz bağlarından ameliyat edilmiştir.

3. Bingöl Devlet Hastanesi tarafından başvurucu hakkında düzenlenen 18/4/2017 tarihli raporda başvurucunun %18 oranında engelli hâle geldiği; 24/4/2017 tarihli raporda da Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) görev yapamayacağı belirtilmiştir.

4. Başvurucu, yaralanması nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın idarenin kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince tazmini talebiyle Millî Savunma Bakanlığına yaptığı başvurunun zımnen reddi üzerine Isparta İdare Mahkemesinde (Mahkeme) tam yargı davası açmıştır. Dava dilekçesinde görevi nedeniyle maruz kaldığı yaralanmadan kaynaklı olarak %18 oranında engelli hâle geldiğini, TSK ile ilişiğinin kesildiğini belirten başvurucu; görevinden kaynaklı olarak ortaya çıkan bu durum nedeniyle uğradığı zararlar karşılığında fazlaya dair hakları salmak üzere 1.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat ödenmesini talep etmiştir.

5. Mahkeme, uyuşmazlığın çözümü amacıyla dosya üzerinden tıbbi bilirkişi incelemesi de yaptırdıktan sonra davalı idarenin herhangi bir hizmet kusurunun ya da kusursuz sorumluluk şartlarının somut olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle 8/6/2020 tarihinde oyçokluğuyla davanın reddine karar vermiştir. Kararının gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Bu durumda; bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacının TSK’da görev yapamaz hale ve %18 oranında engelli hale gelmesine sebep olan rahatsızlığın sağ dizinde Ön Çapraz Bağ (ÖÇB) yırtığına bağlı dizde instabilite (güvensizlik hissi) olduğu, söz konusu rahatsızlığın 2013 yılındaki gerçekleştiği ve bu rahatsızlık nedeniyle sağ dizinden ameliyat olduğu, bu haliyle söz konusu rahatsızlığın davacının uzman erbaş olarak istihdam edilmesinde önce de var olduğu, buna rağmen söz konusu rahatsızlığın davacı tarafından idareye bildirilmediği, hastalığın tedavi sürecinde idari mercilerin ve sağlık hizmeti veren birimlerin teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinde herhangi bir hata, gecikme ve eksiklik bulunmadığı, davacıdaki maluliyet askeri eğitim sırasındaki yaralanmasından sonra ortaya çıkmış olsa da davacının daha önce aynı dizinden ameliyatlı olması nedeniyle anılan sakatlığa daha yatkın olduğu, davacının görev yaptığı birliğin (Dağ Komando Okulu) ve uzman erbaş mesleğinin niteliği göz önünde alındığında, uzman erbaş olarak istihdam edilecek personelin bir takım zorlu eğitimlere tabi kılınmasının mesleğin doğasına uygun olduğu, dolayısıyla zararlı neticeyi doğuran eylemin uzman erbaş kurs eğitimi içerisinde gerçekleşmediği ve söz konusu maluliyetin davacının önceye dayalı rahatsızlığı nedeniyle meydana gelmiş olabileceği, diğer bir anlatımla da zararlı sonucu doğuran eylem ile hizmet arasında illiyet bağının kesin bir şekilde ortaya konulamadığı, olayla ilgili olarak davalı idareye yüklenebilecek bir nedensellik bağının mevcut olmadığı, davacının daha önce aynı dizinden geçirdiği ameliyatı davalı idareye bildirmediği de nazara alındığında davalı idarenin herhangi bir hizmet kusurunun ya da kusursuz sorumluluk şartlarının somut olayda gerçekleşmediğinden davacının maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır."

6. Kararın karşıoyunda başvurucunun Etimesgut Asker Hastanesinde düzenlenen raporla sağlam olarak uzman erbaş kursiyerliği görevine başladığına dikkat çekilmiş; eğitim gördüğü esnada düşerek TSK'da görev yapamaz ve %18 oranında engelli hâle geldiği, dolayısıyla zararlı sonucun başvurucunun yürütmekte olduğu mesleğin sebep ve tesiriyle meydana geldiğinin açık olduğu bu itibarla tazminat talebinin kusursuz sorumluluk (mesleki risk) kapsamında kabulünün gerektiği belirtilmiştir.

7. Karara karşı yapılan istinaf başvurusu, Konya Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin (Dava Dairesi) 7/4/2021 tarihli kararıyla reddedilmiştir.

8. Kararın 30/4/2021 tarihinde öğrenilmesi üzerine başvurucu 31/5/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

9. Komisyon, oybirliği sağlanamadığı için başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

10. Başvurucu; 2013 yılında aynı dizinde meydana gelen sağlık sorunlarının tedavi edildiğini, askerlik görevine 2015 yılında alınan rapora göre sağlam olarak başladığını, görevi ile bağlantılı olan eğitim sırasında yaralanmanın oluştuğunu, mesleğe girişte hakkında sağlam olduğuna dair rapor alındığını, söz konusu rapora göre rahatsızlığının bulunmadığını bu hususu mahkemede ileri sürmesine rağmen dikkate alınmadığını, adil yargılanma hakkının, maddi ve manevi olarak uğradığı zararların tazmin edilmemesi nedeniyle de mülkiyet hakkının ihlal edildiğini öne sürmüştür.

11. Bakanlık; İdare Mahkemesinin dava konusu maddi olay ve olguları, delillerin değerlendirmesini, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanmasını, uyuşmazlıkla ilgili vardığı sonucu ve kullandığı takdir yetkisinin sebeplerini gerekçelendirdiğini, başvurucunun iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinde Anayasa Mahkemesinin önceki içtihatlarının dikkate alınması gerektiğini açıklamıştır.

12. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder. Bu bağlamda başvurucunun iddiaları, adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkı yönünden incelenmiştir.

13. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

14. Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı gerekçeli karar hakkı güvencesini de kapsamaktadır (daha geniş değerlendirme için bkz. Abdullah Topçu, B. No: 2014/8868, 19/4/2017, § 75). Nitekim Anayasa'nın 141. maddesinin üçüncü fıkrasında “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” denilerek mahkemelere kararlarını gerekçeli yazma yükümlülüğü yüklenmiştir. Mahkemelerin anılan yükümlülüğü, yargılamada ileri sürülen her türlü iddia ve savunmaya karar gerekçesinde ayrıntılı yanıt vermesi gerektiği şeklinde anlaşılamaz. Ancak mahkemeler, kendilerine sunulan tüm iddialara yanıt vermek zorunda değilse de (Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, § 56) mahkemelerin davanın esas sorunlarını inceledikleri gerekçeli karardan anlaşılmalıdır. Bir kararda tam olarak hangi unsurların bulunması gerektiği davanın niteliğine ve şartlarına bağlıdır. Muhakeme sırasında açık ve somut bir biçimde öne sürülen iddia ve savunmaların davanın sonucuna etkili, başka bir deyişle davanın sonucunu değiştirebilecek nitelikte olması hâlinde davayla doğrudan ilgili olan bu hususlara mahkemelerce makul bir gerekçe ile yanıt verilmesi gerekir (Sencer Başat ve diğerleri, [GK], B. No: 2013/7800, 18/6/2014, § 35). Aksi bir tutumla mahkemenin davanın sonucuna etkili olduğunu kabul ettiği bir husus hakkında ilgili ve yeterli bir yanıt vermemesi veya yanıt vermeyi gerektiren usul veya esasa dair iddiaları cevapsız bırakması hak ihlaline neden olabilecektir (Sencer Başat ve diğerleri, § 39).

15. Somut olayda başvurucu; askerlik öncesinde olan rahatsızlığının 2013 yılında tedavi edildiğini, herhangi bir rahatsızlığının kalmadığını, nitekim TSK'ya alınmadan önce 2015 yılında hakkında resmî kurumdan sağlık raporu alındığını ve bu raporda askerliğe alınmada engel olabilecek bir rahatsızlığının bulunmadığının belirtildiğini ve bu rapora dayanılarak askerliğe alındığını, daha sonra askerlik görevini yerine getirdiği esnada söz konusu yaralanmasının gerçekleştiğini belirtmiştir. Başvurucu; yaralanmasının da kamu hizmetine yönelik eğitim esnasında oluştuğunu, bu görev ile yaralanmasının doğrudan bağlantılı olduğunu öne sürmüştür. Başvurucunun meselenin esasına temas eden bu iddialarına ilişkin olarak İdare Mahkemesince başvurucunun askerlik görevine başlarken alınan sağlık raporuna neden itibar edilmediğine ilişkin herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bunun yanında istinaf dilekçesinde deileri sürülen esasa etkili bu iddialara ilişkin olarak Dava Dairesince herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı görülmüştür.

16. Bu itibarla başvurucunun ileri sürdüğü ve uyuşmazlığın sonucuna etkili olabilecek nitelikteki söz konusu iddialarıyla ilgili yargı mercilerince herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı, bu kapsamda kararlarda ilgili ve yeterli bir gerekçeye yer verilmediği anlaşıldığından başvurucunun gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

17. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

18. Başvurucu, yeniden yargılama ile 10.000 TL manevi tazminata karar verilmesi talebinde bulunmuştur.

19. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

20. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin gerekçeli karar hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için Isparta İdare Mahkemesine (E.2018/1530, K.2020/729) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucunun tazminat taleplerinin REDDİNE,

E. 487,60 TL başvuru harcı ve 18.800 TL vekalet ücretinden oluşan toplam 19.287,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 2/10/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(İrfan Çeliker [2.B.], B. No: 2021/25565, 2/10/2024, § …)
   
Başvuru Adı İRFAN ÇELİKER
Başvuru No 2021/25565
Başvuru Tarihi 31/5/2021
Karar Tarihi 2/10/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, idari eylemden doğan zararın tazmini talebiyle açılan davada esasa etkili iddianın karşılanmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Gerekçeli karar hakkı (idare) İhlal Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi