TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
KULÜP ANADOLU EĞLENCE TURİZM İNŞAAT GIDA EMLAK OTO KUYUMCULUK TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİBAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2021/32367)
Karar Tarihi: 27/2/2025
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Kenan YAŞAR
Metin KIRATLI
Raportör
Mehmet Yavuz YAŞAR
Başvurucu
Kulüp Anadolu Eğlence Turizm İnşaat Gıda Emlak Oto Kuyumculuk Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
Vekili
Av. Sedat YORULMAZ
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, idari işlemin iptali talebiyle açılan davanın benzer nitelikteki başka bir davada verilen kararın aksi yönünde bir sonuca ulaşılarak reddedilmesi nedeniyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
A. Bireysel Başvuru Öncesi Süreç
2. Başvurucu, 25/3/2008 tarihli işyeri açma ve çalışma ruhsatı ile Ankara'nın Çankaya ilçesi Cebeci Mahallesi Talatpaşa Bulvarı'nda pavyon olarak faaliyet göstermektedir.
3. Talatpaşa Bulvarı'nda oturan vatandaşlar tarafından bölgede bulunan eğlence mekanlarından rahatsız oldukları yönünde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dilekçe Komisyonuna, Ankara Valiliğine ve Ankara Büyükşehir Belediyesine çeşitli tarihlerde başvurular yapılmıştır. Konu hakkında TBMM Dilekçe Komisyonu tarafından gerekli önlemlerin alınmasına ilişkin 25/6/2010 tarihli karar alınmış, ayrıca konunun incelenmesi ve değerlendirilmesi için ilgili kamu idareleri ile birlikte ortak bir çalışma yapılarak Ankara Valiliği bünyesinde Talatpaşa Bulvarı'ndaki Eğlence Mekanlarına İlişkin İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (TBEMİK) kurulmuştur. Komisyon 31/5/2011 tarihli kararıyla eğlence mekânlarının kapanış saatinin 04.00 olarak düzenlenmesine karar vermiş, anılan karar Çankaya Belediye Başkanlığına (İdare) bildirilmiştir.
B. Bireysel Başvurucu Süreci
4. İdare tarafından vatandaşların şikâyetleri ve TBEMİK kararı doğrultusunda Çankaya Belediye Encümeninin 21/6/2011 tarihli kararıyla başvurucu Şirketin işlettiği pavyonun da aralarında bulunduğu Talatpaşa Bulvarı'ndaki eğlence merkezlerinin açılış 08.00 - kapanış 05.00 olan çalışma saatleri, açılış 08.00 - kapanış 04.00 olarak değiştirilmiştir.
5. Başvurucu, Encümen kararının iptali istemiyle Ankara 8. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır. Mahkeme 31/1/2013 tarihli kararıyla davanın reddine hükmetmiştir. Gerekçeli kararda, İdarenin Talatpaşa Bulvarı'nda bulunan eğlence mekanlarıyla ilgili bölgede yaşayan vatandaşların şikâyetleri, TBMM Dilekçe Komisyonunun gerekli önlemlerin alınmasına ilişkin kararı ve konu hakkında gerekli inceleme ve değerlendirme yapılması maksadıyla Ankara Valiliği bünyesinde kurulan komisyonun kararını gözönünde bulundurarak 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca kamu yararı doğrultusunda dava konusu kararı aldığı belirtilmiştir. Mahkeme bu tespitten hareketle Talatpaşa Bulvarı'ndaki eğlence merkezlerinin kapanış saatlerinin 05.00'ten 04.00'e çekilmesinin mevzuatın tanıdığı yetki çerçevesinde ve kamu yararı amacıyla yapıldığını ve hukuka aykırı olmadığını vurgulamıştır.
6. Başvurucu, anılan karara karşı temyiz kanun yoluna başvurmuş; uyuşmazlık konusu durum ile benzer olan davalarda idare mahkemelerince iptal kararları verildiğini ve söz konusu kararların Danıştay tarafından onandığını ileri sürmüştür.
7. Anılan karar Danıştay Onyedinci Dairesinin 13/4/2016 tarihli kararı ile onanmıştır. Başvurucunun karar düzeltme talebi de Danıştay İkinci Dairesinin 9/6/2021 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
8. Başvurucu, nihai kararı 1/8/2021 tarihinde öğrendikten sonra 10/8/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir. Başvuru belgelerinin bir örneği Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
A. Hakkaniyete Uygun Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
9. Başvurucu, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik uyarınca, umuma açık eğlence ve istirahat yerlerinin çalışma saatlerini belirleme noktasında Belediye Encümeni yetkili ise de bu yetkinin objektif ve genel olarak kullanılması gerektiğini, tekil bazda işyerleri için münhasır çalışma saatleri belirlenmesinin eşitlik ilkesine aykırı olacağını iddia etmiştir. Başvurucu ayrıca, aynı bölgede bulunan sadece dört işletmenin kapanış saatinin değiştirilmesinin diğer işletmelerin kapanış saatinin değiştirilmemesinin hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Başvurucu son olarak uyuşmazlık konusu durum ile benzer olan davada idare mahkemesince verilen ret kararlarının Danıştay Onuncu Dairesinin 2019/9771 esas numaralı kararı ile bozulduğunu belirterek mahkemeler arasındaki içtihat farklılığının adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
10. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı maddi adaleti değil şeklî adaleti temin etmeye yönelik güvenceler içermektedir. Bu bakımdan adil yargılanma hakkı davanın taraflardan biri lehine sonuçlanmasını garanti etmemektedir. Adil yargılanma hakkı temel olarak yargılama sürecinin ve usulünün hakkaniyete uygun olarak yürütülmesini teminat altına almaktadır (M.B. [GK], B. No: 2018/37392, 23/7/2020, § 80).
11. Anayasa'nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlık konusunda varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (konuya ilişkin birçok karar arasından bkz. Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013).
12. Başvuru konusu olayda yargı mercilerince tarafların iddia ve itirazlarının incelendiği, bilgi ve belgelerin toplandığı ve bir sonuca varıldığı görülmektedir. Başvurucu her ne kadar kendisiyle aynı durumda bulunan başka bir işletmeye yönelik farklı değerlendirme yapıldığını, içtihat farklılığı nedeniyle haksızlığa uğradığını ileri sürmüş ise de yargı mercilerinin somut olayın niteliğine bağlı olarak farklı değerlendirmeler yapabileceği hususu gözetildiğinde başvuru konusu olay kapsamında derinleşmiş bir içtihat farklılığının başvurucu tarafından ortaya konulamadığı değerlendirilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi de Miraş Mümessillik İnş. Taah. Reklam. Paz. Yay. San. Tic. A.Ş. (B. No: 2012/1056, 16/4/2013) kararında benzer konularda aynı derecedeki yargı mercileri arasındaki içtihat farklılıklarının tek başına adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde kabul edilemeyeceğini, ilk derece mahkemeleri ile itiraz ya da temyiz mercilerinin uyuşmazlıklara ilişkin olarak tarafların talepleri ve delilleri arasındaki yorum farklılıklarının da tek başına adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olmadığını belirtmiştir.
13. Başvuruya konu mahkeme kararında, Talatpaşa Bulvarı'ndaki eğlence merkezlerinin kapanış saatlerinin 05.00'ten 04.00'e çekilmesinin mevzuatın tanıdığı yetki çerçevesinde ve kamu yararı amacıyla yapıldığı belirtilerek dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı görülmektedir. Mahkemenin bu değerlendirmesinin hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasına yönelik olup bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan bir unsur içermediği anlaşılmaktadır.
14. Başvurucunun ileri sürdüğü iddiaların delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olduğu, mahkeme kararlarında bariz takdir hatası veya açık keyfîlik oluşturan bir durumun da olmadığı dikkate alındığında ihlal iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla başvurucunun şikâyetinin açıkça dayanaktan yoksun olduğu sonucuna varılmıştır.
15. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
16. Başvurucu, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
17. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Veysi Ado ([GK], B. No: 2022/100837, 27/4/2023) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun'un geçici 2. maddesinde 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanun'un 40. maddesi ile yapılan değişikliğe göre 9/3/2023 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla derdest olan, yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığıiddialarıyla yapılan başvurulara ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı neticesine varmıştır. Somut başvuruda, anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
18. Dolayısıyla makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia yönünden başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik nedenleri incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 27/2/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.