logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Özlem Coşkun [2. B.], B. No: 2021/3268, 12/3/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ÖZLEM COŞKUN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/3268)

 

Karar Tarihi: 12/3/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

Ayşenur TUNCER

Başvurucu

:

Özlem COŞKUN

Vekili

:

Av. Mehmet GÜLERMAN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, kamudaki görevine iade edilirken atamanın önceki göreve yapılmaması nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bölümü Nöroloji Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken 31/10/2016 tarihli ve 677 sayılı Olağanüstü Hâl Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (677 sayılı KHK) kapsamında kamu görevinden çıkarılmıştır. Başvurucu, kamu görevinden çıkarılma işlemine karşı Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonu'na (Komisyon) başvurmuş, Komisyon 23/5/2018 tarihli kararıyla başvurucunun talebini kabul ederek kamu görevine iadesine karar vermiştir. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) Yürütme Kurulu 6/6/2018 tarihinde başvurucunun Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bölümü Nöroloji Anabilim Dalına atanmasına karar vermiştir.

3. Başvurucu, anılan atama işleminin iptali talebiyle Ankara 13. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır. Dava dilekçesinde; başvurucu hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiğini, akabinde kamu görevine iade edildiğini, ancak önceki görev yerine atamasının yapılmadığını belirtmiştir. Sonuç olarak başvurucunun önceki görev yerine atanmaması nedeniyle dava konusu işlemin ve söz konusu işlemin yasal dayanağını oluşturan mevzuat hükümlerinin hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığını ifade etmiştir. Davalı idare ise savunma dilekçesinde, dava konusu işlemin dayanağı olan kanun hükmünde kararnamelere yönelik yargısal denetim yapılamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

4. Anılan davada Mahkeme 21/5/2019 ve 18/3/2020 tarihli ara kararlarında Anayasa Mahkemesinin E.2018/74 ve E.2018/137 sırasına kayıtlı iptal davalarında verilecek kararların davanın esasını etkileyeceği kanaatiyle bu iptal davalarının sonucunun beklenmesine karar vermiştir. Akabinde Mahkeme 10/9/2020 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Kararda, dava konusu işlemin yasal dayanağının 23/1/2017 tarihli ve 29957 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 685 sayılı Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 10. maddesi ile 1/2/2018 tarihli ve 7075 sayılı Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 10. maddesi olduğunu belirtmiştir. Anılan mevzuat uyarınca, yükseköğretim kurumlarında görev yapmakta iken kamu görevinden çıkarılan öğretim elemanlarına ilişkin olarak Olağanüstü Hâl İnceleme Komisyonu; kamu görevine iade kararı verilmesi hâlinde bu kişilerin ancak Ankara, İstanbul, İzmir illeri dışında ve kamu görevinden çıkarıldığı yükseköğretim kurumu haricindeki kurumlara atamalarının yapılabileceği hususunun gözetildiğini ve idarece tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığını ifade etmiştir.

5. Başvurucu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf dilekçesinde; kendisi ile aynı koşullarda ve aynı mevzuat hükümlerine tabi olan akademik personelin kamu görevinden çıkarılmadan önceki görevlerine atanmaları karşısında Kırıkkale Üniversitesine atanmasına ilişkin kararın Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Bunun yanında hakkında uygulanan işlemlere dayanak yapılan ilgili mevzuatın da Anayasa'ya aykırı olduğunu ifade ederek bu Anayasaya aykırılık iddiasını Mahkemede ileri sürmelerine rağmen bu konuda değerlendirme yapılmadan davanın esası hakkında karar verildiğini vurgulamıştır. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi (Bölge İdare Mahkemesi) 30/12/2020 tarihinde kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından istinaf başvurusunun kesin olarak reddine karar vermiştir.

6. Başvurucu, nihai hükmü 13/1/2021 tarihinde tebellüğ ettikten sonra 28/1/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

7. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

8. Başvurucu; dava konusu idari işlemin dayanağı olan KHK maddesinin kanunlaştırılan hâlinin iptali talebine ilişkin Anayasa Mahkemesinin 2018/137 esasına kayıtlı iptal davasının sonucunun beklenmesini talep ettiklerini, bunun üzerine anılan dosyanın sonucunun beklenmesine karar verilmesine rağmen davanın reddedildiğini, böylelikle Anayasaya aykırılık iddiası değerlendirilmeden davanın sonuçlandırıldığını belirtmiştir. Ayrıca söz konusu atama nedeniyle Ankara'daki evini, ailesini ve kurulu düzenini bırakarak Kırıkkale'ye taşınmak zorunda kaldığını, özel hayatı ve aile düzeninin bu durumdan son derece olumsuz biçimde etkilendiğini ifade etmiştir. Başvurucu atama işlemi nedeniyle hukuk devleti ilkesinin, kanunilik ilkesinin, eşitlik ilkesinin, masumiyet karinesinin, adil yargılanma hakkının, etkili başvuru hakkının, çalışma hakkının, özel ve aile hayatına saygı hakkının, kamu hizmetlerine girme hakkının, şeref ve itibar hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

9. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; somut olayın ve yargılamanın bir özeti yapıldıktan sonra mevcut başvuruda başvurucunun özel ve aile hayatına saygı haklarının ihlal edilip edilmediği konusunda inceleme yapılırken Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı önceki beyanları yanında başvuruya konu olaya ilişkin aynı uygulamaya tabi tutulan eşi hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından ihlal kararı verildiğini belirterek kendisi için de aynı gerekçelerin söz konusu olduğunu ifade etmiştir.

10. Başvuru konusu olayda, başvurucunun daha önce görev yaptığı yerdeki pozisyonuna atanmasının engellenmesinin meslek hayatında üçüncü kişilerle ilişki kurabilme ve geliştirebilme imkânını önemli ölçüde zayıflatmasına, sosyal ve mesleki itibarını koruyabilmesi açısından ciddi sonuçlar doğurmasına yol açacağı değerlendirilmektedir. Bu durumda sonuca dayalı yaklaşım kapsamında başvurunun özel hayata saygı hakkı kapsamında incelenebilir nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Uğur Coşkun, B. No: 2020/9103, 28/2/2024, § 25; Mertihan Kurdoğlu, B. No: 2020/5774, 15/11/2023, § 25; Abdulkadir Tuncay, B. No: 2019/35343, 30/3/2022, § 39; Tamer Mahmutoğlu, [GK], B. No: 2017/38953, 23/7/2020, §§ 84-90).

11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

12. Somut olayda başvurucunun daha önce görev yaptığı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bölümü Nöroloji Anabilim Dalında öğretim elemanı olarak atanmamasının dayanağı 7075 sayılı Kanun'un 10. maddesinin birinci fıkrasında bahsi geçen ve kamu görevine iade edilen personelin daha önce görev yaptıkları yer ve Ankara, İstanbul, İzmir illeri dışındaki özellikleri maddede belirtilen yükseköğretim kurumlarından birine atanacağı hükmüdür (Uğur Coşkun, § 33; Mertihan Kurdoğlu, § 33).

13. Anayasa Mahkemesi Uğur Coşkun ve Mertihan Kurdoğlu kararlarında genel ilkeleri belirleyerek başvuru konusu olayla benzer işlemlere ilişkin kararlar vermiştir. Anılan kararlarda Anayasa Mahkemesinin 30/6/2022 tarihli ve E.2018/137, K.2022/86 sayılı iptal kararıyla görevlerine iade edilen öğretim elemanlarının önceki görev yerleri ile Ankara, İstanbul ve İzmir illerinde bulunan yükseköğretim kurumlarına atanmalarına kategorik yasak getiren ve bu kişilerin öncelikli olarak 2006 yılından sonra kurulan yükseköğretim kurumlarında istihdam edilmelerini öngören kuralın iptal edildiği vurgulanmıştır. Böylelikle başvurucuların daha önce görev yaptığı üniversiteye atamasının yapılmamasına ilişkin işlemin kanuni dayanağını oluşturan 7075 sayılı Kanun'un ilgili kısmının iptal kararı nedeniyle kanunilik şartını sağlamadığı sonucuna ulaşılmıştır.

14. Somut olayda da Komisyon tarafından görevine iade edilen başvurucunun daha önce görev yaptığı üniversiteye atamasının gerçekleştirilmesi bizzat 7075 sayılı Kanun'un 10. maddesi ile yasaklanmıştır. Nitekim Anayasa Mahkemesi benzer şikâyetleri ele aldığı Mertihan Kurdoğlu ve Uğur Coşkun kararlarında, anılan iptal kararının gerekçesini de gözeterek özel hayata müdahale içeren 7075 sayılı Kanun'un 10. maddesinin muhataplarını, yetki aşımına ve keyfîliğe karşı koruyabilecek niteliğe ve açıklığa sahip olmadığı gerekçesiyle müdahalenin kanunilik şartını sağlamadığını vurgulayarak özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir (Uğur Coşkun, §§ 36-38; Mertihan Kurdoğlu, §§ 36-38). Eldeki başvuru yönünden de Mertihan Kurdoğlu ve Uğur Coşkun kararlarında yer alan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca başvuruya konu müdahalenin kanunilik şartını sağlamadığı anlaşıldığından söz konusu müdahale açısından diğer güvence ölçütlerine riayet edilip edilmediğinin ayrıca değerlendirilmesine gerek görülmemiştir (Aynı yönde değerlendirme için bkz. Uğur Coşkun, § 38; Mertihan Kurdoğlu, § 38).

15. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

16. Başvurucu; ihlalin tespiti, yargılamanın yenilenmesi ve 50.000 TL tazminat talebinde bulunmuştur.

17. Başvuruda tespit edilen anayasal hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar ve zorunluluk bulunmaktadır. Anayasa'nın 148. ve 153. maddeleri ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. ve 66. maddeleri uyarınca ihlal kararının gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatıp Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirtilen ilkelere ve gerekçelere uygun biçimde yürütülecek yargılama sonunda hak ihlalinin nedenlerini gidererek yeni bir karar vermektir (yeniden yargılama konusunda bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

18. Öte yandan hak ihlali kararından Anayasa Mahkemesinin davanın sonucuyla ilgili olarak bir tutum sergilediği sonucu çıkarılmamalıdır.Anayasa Mahkemesince verilen hak ihlali kararı uyuşmazlığın sonuçlarından bağımsız olup davanın kabulüne, reddine ya da beraate veya mahkûmiyete karar verilmesi gerektiği anlamına gelmemektedir. Kural olarak yargılamanın her aşamasında olduğu gibi ihlalin sonuçlarını gidermek üzere yeniden yapılacak yargılama sonunda da delillerin dava ile ilişkisini kurma ve bunları değerlendirip sonuç çıkarma yetkisi ilgili mahkemelere aittir.

19. Öte yandan başvurucu, tazminat talebinde bulunmuş ise de ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılamanın yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin özel hayata saygı hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara 13. İdare Mahkemesine (E.2018/1860, K.2020/1539) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,

E. 487,60 TL harç ve 30.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 30.487,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 12/3/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Özlem Coşkun [2. B.], B. No: 2021/3268, 12/3/2025, § …)
   
Başvuru Adı ÖZLEM COŞKUN
Başvuru No 2021/3268
Başvuru Tarihi 28/1/2021
Karar Tarihi 12/3/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, kamudaki görevine iade edilirken atamanın önceki göreve yapılmaması nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı KHK-İHRAÇ (OHAL tedbiri, hakim-savcı dışındaki kamu personeli) İhlal Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi