TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ABDULHALİM TEPRET BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2021/33907)
Karar Tarihi: 16/11/2023
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Muhterem İNCE
Raportör
Tuğçe TAKCI
Başvurucu
Abdulhalim TEPRET
Vekili
Av. Özkan GÖREN
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, tutuklama tedbirinin hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) Şanlıurfa il yapılanmasına ilişkin olarak yürütülen soruşturma kapsamında, şüpheli Z.B. başvurucunun Viranşehir ilçesinin örgüt mütevelli heyetinde olduğunu belirterek başvurucuyu teşhis etmiştir. Bunun üzerine başvurucu 23/9/2020 tarihinde yakalanmış ve ifadesi alındıktan sonra hakkında herhangi bir tedbir uygulanmaksızın salıverilmiştir.
3. Başsavcılık tarafından düzenlenen 24/3/2021 tarihli iddianameyle başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılması talep edilmiştir. İddianamede başvurucunun Bank Asya nezdinde 30/1/2014 tarihinde açılmış hesabının olduğu, 2013-2016 yılları arasında hesapta 100 TL bulunduğu, Viranşehir'de örgüte müzahir bir derneğe 2004 yılında üye olduğu, bu örgüte üye olma suçundan hakkında soruşturma yürütülen bir kişiyle birlikte 22/3/2013 tarihinde konakladığına dair otel kaydı tespit edildiği, konaklamanın örgütsel toplantılara ilişkin olduğunun değerlendirildiği, şüpheliye ait GSM hatlarına ilişkin HTS kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda başvurucunun bu örgüte üye olma suçundan hakkında soruşturma yürütülen çok sayıda şahıs ile iletişim hâlinde olduğunun tespit edildiği ve bu örgüte üye olma suçundan hakkında soruşturma yürütülen Z.B. isimli kişinin ifadesinde başvurucunun Viranşehir ilçesinde örgütün mütevelli heyetinde yer aldığını söylediği, güvenlik güçlerince yapılan araştırmanın sonucuna göre başvurucunun örgüte müzahir bir gazetenin abonesi olmuş olabileceği, ayrıca üç kişiye de gazete aboneliği için referans olduğunun değerlendirildiği belirtilmiştir.
4. Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesi (Ağır Ceza Mahkemesi) nezdindeki yargılamaya dair 29/3/2021 tarihli tensip ile beraber başvurucu hakkında yurt dışına çıkış yasağı adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir. Ağır Ceza Mahkemesi 18/6/2021 tarihli duruşmada ise başvurucunun müsnet suçtan tutuklanmasına karar vermiştir. Başvurucunun tutuklama tedbirine itirazı Şanlıurfa 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kesin olarak reddedilmiştir.
5. Ret kararı başvurucuya 29/6/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Başvurucu 13/7/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
6. Bireysel başvuru sonrasında Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden yapılan incelemede, Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 25/10/2021 tarihli duruşmada tutuklu kalınan süre, mevcut delil durumu, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma ihtimali gözetilerek adli kontrol tedbirinin uygulanmasının yeterli olacağı gerekçesiyle başvurucunun tahliyesine ve başvurucu hakkında yurt dışına çıkış yasağı adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
7. Ağır Ceza Mahkemesi 8/12/2021 tarihli kararla FETÖ/PDY'ye üye olma suçundan başvurucunun verdiği ifadeler doğrultusunda etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılarak neticeten 2 yıl 4 ay 10 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7/12/2022 tarihinde teşdiden cezaya hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayin edildiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir.
8. Ağır Ceza Mahkemesi 27/1/2023 tarihli kararla başvurucunun neticeten 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve başvurucu hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermiştir. Karar 4/2/2023 tarihinde itiraz edilmeden kesinleşmiştir.
9. 18/10/2021 tarihli karar ile Komisyonca başvurucunun iddiaları nitelendirilmiş ve soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiası süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle kabul edilemez bulunmuştur. Başvurucunun tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiasının kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin ise Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
10. Başvurucu; soruşturma aşamasında tutuklanmadığı hâlde aynı delillere dayalı olarak kovuşturma aşamasında hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmadan tutuklama kararı verilmesinin ölçülü olmadığını, kuvvetli suç şüphesi bulunmadığını belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; başvurucu hakkında müsnet suçtan mahkûmiyet kararı verildiğinin başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinde gözetilmesi gerektiği, başvurucuya isnat edilen suç vasfı ile adli kontrol tedbirinin yetersiz kalacağına dair gerekçenin de başvurunun esası bakımından yapılacak değerlendirmede gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru sırasındaki tutuklamanın hukukiliğine yönelik iddialarını yinelemiştir.
11. Başvuru kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmiştir.
12. Anayasa Mahkemesi tutuklamaya konu davanın kesinleşmiş olması hâlinde başvurucuların tutuklamanın hukuka aykırı olduğu iddiasına yönelik olarak 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi kapsamında tazminat davası açabileceğini belirtmiş ve anılan iddiayı başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez bulmuştur (Reşat Ertan, B. No: 2013/5700, 15/4/2015, § 26; Ömer Köse, B. No: 2014/12036, 16/11/2016, § 34; Eyyüp Güneş [GK], B. No: 2017/28308, 21/10/2021, § 88; Murat Ağırel ve diğerleri [GK], B. No: 2020/11655, 7/4/2022, §§ 23-26). Başvurucu, terör örgütüne üye olma suçundan tutuklanmıştır. Yapılan yargılama sonucunda da başvurucunun bu suçtan mahkûmiyetine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Somut olayda da kesinleşmiş bir hüküm bulunduğundan başvurucunun tutuklama tedbiri açısından 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde düzenlenen tazminat yoluna başvurabilmesi mümkündür.
13. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Tutuklamanın hukuki olmaması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 16/11/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.