logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Hakan Özyurt [1.B.], B. No: 2021/35224, 5/2/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HAKAN ÖZYURT BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/35224)

 

Karar Tarihi: 5/2/2025

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Batuhan Salim YEŞİLKÖY

Başvurucu

:

Hakan ÖZYURT

Vekili

:

Av. Sinan ATLI

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, polis memurlarının fiziksel şiddetine maruz kalınması ve bu olay hakkında yürütülen soruşturmanın etkili olmaması nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, polis memurlarının fiziksel saldırılarına maruz kaldığı iddiasıyla hazırladığı 9/2/2021 tarihli dilekçesi vasıtasıyla suç duyurusunda bulunmuştur. Başvurucu dilekçesinde, şikâyetçi olduğu polis memurlarının isim ve sicil numaralarına yer vermiş ve olayların yaşandığını iddia ettiği polis merkezinin kamera kayıtlarının getirtilmesini özel olarak talep etmiştir. Anılan dilekçeye göre başvurucunun iddia ve açıklamaları aşağıdaki gibi özetlenebilir;

i. Başvurucu, kardeşiyle birlikte 26/1/2021 tarihinde sokakta yürüdüğü esnada polis memurlarınca durdurulmuştur. Polis memurları, uyuşturucu kullandıklarını ileri sürerek başvurucu ve kardeşinin aniden üstlerini aramaya başlamış ve onları yere yatırarak kelepçelemeye çalışmıştır. Başvurucu ve kardeşi polis memurlarını ittirerek direniş sergilemiştir. Polis memurları başvurucu ve kardeşine karşı güç kullanarak kollarını kelepçelemiş ve polis aracına bindirmiştir.

ii. Polis memurları başvurucu ve kardeşini polis merkezine götürürken polis aracının içinde darp etmiştir. Polis merkezine geldiklerinde başvurucu ve kardeşini nezarethaneye koymuşlar, bir süre bekledikten sonra nezarethaneden çıkarıp kamera görüş açısına girmeyen bir noktaya götürüp tekme ve yumruklarla ikisini de dövmüşlerdir. Başvurucunun montu yırtılmış ve kan lekeleriyle kaplanmıştır.

3. Başvurucunun suç duyurusu üzerine Cumhuriyet başsavcılığı soruşturma başlatmıştır. Başsavcılık başvurucunun dilekçesini emniyet müdürlüğüne göndermiş ve olay hakkında düzenlenen tahkikat belgelerinin soruşturma dosyasına gönderilmesini istemiştir.

4. Başsavcılığın yazısı üzerine emniyet müdürlüğü soruşturma dosyasına birtakım belgeler sunmuştur. Bu belgelerden biri olan 26/1/2021 tarihli Olay Tutanağına göre polis memurları uyuşturucu satışı yapılacağına yönelik bir ihbar üzerine başvurucu ve kardeşinin bulunduğu sokağa gitmiş ve onları bir üçüncü kişiden uyuşturucu madde satın aldıkları esnada görmüşlerdir. Başvurucu, kardeşi ve üçüncü kişi polis memurlarını fark edip farklı yönlere doğru ilerlemişler; durdurulmak istendikleri anda kaçmaya çalışmışlar ve zor kullanılarak yakalanmışlardır. Başvurucunun kardeşi arabaya bindirilmek istenildiği esnada bir kolluk görevlisinin boğazını sıkarak kafa atmış ve polis memurunun dudaklarının patlamasına sebep olmuştur. Bunun üzerine kollarından tutularak yere yatırılıp kelepçelendiği esnada kafasını yere vurmak suretiyle kendisini yaralamıştır. Yine söz konusu Tutanağa göre başvurucunun kardeşi götürüldüğü polis merkezinde üst aramasına tabi tutulacağı esnada da agresif hareketlerine devam etmiş ve bu direnişi zor kullanılarak kırılmıştır. Söz konusu tutanakta başvurucunun kolluk görevlilerine direniş gösterdiğine dair somut bir açıklama bulunmamaktadır. Yine söz konusu Tutanaktan olay günü Cumhuriyet savcısı ile görüşüldüğü ve başvurucunun kardeşi hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan işlem yapılması yönünde talimat alındığı anlaşılmaktadır.

5. Cumhuriyet savcısının başvurucunun kardeşi hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan işlem yapılması yönündeki talimatı üzerine başvurucunun kardeşi, başvurucunun kardeşinin yaraladığı iddia edilen polis memuru ve olay esnasında orada bulunan diğer polis memurlarının ifadeleri alınmıştır. Başvurucunun kardeşi 26/1/2021 tarihli ifadesinde, polis memurlarının kendisine vurduğunu ve bunun üzerine kendisini korumak için bir polis memuruna kafa attığını beyan etmiştir. Müşteki polis memuru 26/1/2021 tarihli ifadesinde başvurucunun kardeşinin boğazını sıkarak kafa attığını, bunun sonucunda dudaklarında ve ağzının iç kısmında patlama ve bir dişinde kırık meydana geldiğini ve ayrıca boynunda ve ellerinde yaralama oluştuğunu belirtmiştir. Olay yerinde bulunan polis memurlarının bilgi sahibi sıfatıyla vermiş oldukları ifadede müşteki polis memurunun beyanlarını doğruladıkları görülmüştür. Müşteki polis memuru hakkında düzenlenen 26/1/2021 tarihli adli muayene raporunda ağız sol mukoza kısmında 1 cm boyutunda ekimoz ve her iki boyun kısmında aşağı doğru uzanan 7-8 cm boyutunda abrazyonlar ile her iki elinin üzerinde 1 cm boyutunda abrazyonlar bulunduğu tespit edilmiştir. Başvurucunun kardeşi hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan 16/3/2023 tarihli iddianame düzenlenmiştir. Kovuşturma süreci 5/12/2024 tarihinde başvurucunun kardeşinin görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5 ay süreyle hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesiyle sonuçlanmıştır. Başvurucunun kendisi hakkında ise görevi yaptırmamak için direnme suçu kapsamında herhangi bir adli işlem yapılmamıştır.

6. Emniyet müdürlüğünün soruşturma dosyasına sunduğu bir diğer belge olan 26/1/2021 tarihli Cumhuriyet Savcısı Görüşme Tutanağı'nda başvurucu ve kardeşi hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan tahkikat yapılması yönünde polis memurlarına talimat verildiği anlaşılmaktadır. Polis memurlarınca düzenlenen Yakalama ve Gözaltına Alma Tutanağı uyarınca başvurucu 26/1/2021 günü saat 13.20'de yakalanmıştır. Kolluk görevlilerin gözaltı işlemleri kapsamında başvurucuyu muayene için götürdükleri devlet hastanesinde 26/01/2021 günü saat 15.08'de düzenlenen adli muayene raporunda, başvurucunun muayene olmayı kabul etmediği belirtilmiştir. Yine aynı raporda, başvurucunun kendisine yönelik herhangi bir darp ya da cebir eyleminde bulunulmadığını ve kimseden şikayetçi olmadığını ifade ettiğine dair belirlemelerde bulunulmuştur. Soruşturma dosyasına sunulan Serbest Bırakma Tutanağı uyarınca başvurucu, aynı gün saat 19.07' de serbest bırakılmıştır.

7. Başvurucu, serbest bırakıldıktan sonra gittiği devlet hastanesinde 27/1/2021 günü saat 1.12'de düzenlenen genel adli muayene raporunu soruşturma dosyasına sunmuştur. Raporda, başvurucunun sakrumunun iki cm yukarısında 3x2 cm boyutunda ve kare şeklinde üzeri yer yer peteşiyel kanamalı ekimotik lezyon, sağ diz patellasının 2 cm altında 2x2 cm boyutunda eritem, sağ diz tibia anterolateralinde 1x2 cm boyutunda eritemli alan ve sol dizinin patellasının 3 cm altında 2x2 cm boyutunda eritemli alan bulunduğu tespit edilmiştir. Ayrıca yine aynı raporda başvurucunun hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtilmiştir.

8. Başsavcılık başvurucunun iddiaları hakkında 16/2/2021 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Kararda, başvurucunun kardeşinin polis memurlarına direniş sergilediği, bu kapsamda bir polis memurunun boğazını sıkarak kafa attığı vurgulanmıştır. Ayrıca başvurucu hakkında düzenlenen 26/1/2021 tarihli raporda yer alan başvurucunun muayene olmayı kabul etmediğine ve kendisine yönelik herhangi bir darp ya da cebir eyleminde bulunulmadığını ve kimseden şikayetçi olmadığını ifade ettiğine dair tespitlere atıf yapılmıştır. Daha sonra polis memurlarının görevlerini yerine getirirken direnişle karşılamaları hâlinde güç kullanma yetkisine sahip oldukları ifade edilmiş, başvurucunun soruşturma dosyasına sunduğu 27/1/2021 tarihli adli muayene raporu uyarınca yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebileceğinin belirlendiğine dikkat çekilerek kullanılan gücün orantılı olduğuna kanaat getirilmiştir. Sulh ceza hâkimliği başvurucunun bu karara itirazını 11/6/2021 tarihinde reddetmiştir

9. Başvurucu nihai kararı 6/7/2021 tarihinde öğrendikten sonra 2/8/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurucunun kardeşi ise başvuruya konu olaylarla ilgili bireysel başvuruda bulunmamıştır.

10. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

11. Başvurucu, polis memurlarının fiziksel saldırısına maruz kalmasından ve bu olay hakkında yürütülen soruşturmanın etkili olmamasından yakınmıştır. Başvurucupolis memurlarının ifadelerinin alınmamasını ve polis merkezindeki kameraların görüntü kayıtlarının soruşturma dosyasına getirtilmemesini soruşturmanın etkisiz olduğunu gösteren hususlar olarak öne çıkarmaktadır. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, yapılacak incelemede Anayasa ve mevzuat hükümlerinin Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarının ve somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiği bildirilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı başvuru formundakilerle aynı yönde açıklamalarda bulunmuştur.

12. Başvuru kötü muamele yasağı kapsamında incelenmiştir.

13. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

14. Anayasa’nın 17. maddesi -“Devletin temel amaç ve görevleri” kenar başlıklı 5. maddesindeki genel yükümlülükle birlikte yorumlandığında- bir kimsenin devlet görevlilerinin 17. maddenin üçüncü fıkrasını ihlal eden bir muamelesine uğradığına ilişkin savunulabilir bir iddiada bulunması hâlinde etkili bir soruşturma yürütülmesini gerektirir. Kötü muamelenin kasten yapıldığının ileri sürüldüğü durumlarda iddia hakkında ivedilikle bir ceza soruşturması başlatılmalıdır. Şikâyet olmadığında bile kişiye kötü muamelede bulunulduğuna ilişkin yeterince açık belirtiler varsa konuyla ilgili bir ceza soruşturması açılmalıdır. Soruşturmada olayı aydınlatabilecek ve sorumluların belirlenmesini sağlayabilecek tüm deliller toplanmalıdır. Dahası soruşturma süreci, gerektiği ölçüde kamu denetimine ve mağdurun erişimine açık olmalı; mağdur soruşturmaya etkili şekilde katılabilmeli; soruşturmada makul bir özen ve süratle hareket edilmelidir. Ayrıca yetkililer, soruşturmayı sonlandırmak için aceleci davranmamalı ve temelden yoksun sonuçlara dayanmamalıdır (Ali Rıza Özer ve diğerleri [GK], B. No: 2013/3924, 6/1/2015, §§ 101-103; S.D., B. No: 2013/3017, 16/12/2015, §§ 111-114; Veli Saçılık (2), B. No: 2018/24614, 18/10/2022, § 16).

15. Somut olayda başvurucu, yakalandığı esnada ve götürüldüğü polis merkezinde tekme ve yumruklarla dövüldüğünü iddia etmiştir. Başvurucu serbest bırakıldıktan birkaç saat sonra hazırlanan ve başvurucunun vücudunun çeşitli yerlerinde yaralanma izleri saptandığını belirten 27/1/2021 tarihli adli muayene raporunun soruşturma dosyasına sunulmuş olması dikkate alındığında, iddialarının savunulabilir olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda başsavcılığın başvurucunun iddialarını aydınlatmak için etkili bir soruşturma yürütmesi gereklidir. Olay hakkında etkili bir soruşturma yürütüldüğünün kabul edilebilmesi için de başvurucunun tam olarak nasıl bir direniş sergilediğinin ve buna karşı nasıl bir güç kullanıldığının tamamen aydınlatılmış olması gerekir.

16. Olayla ilgisi bulunan polis memurlarının tespit edilip bu kişilerin detaylı ifadelerinin alınması başvurucunun iddialarının aydınlatılabilmesi için oldukça önemlidir. Zira bu kişiler olayın tarafı olduğundan verecekleri bilgilerin mutlaka değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda her ne kadar başvurucunun kardeşi hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan yürütülen soruşturmada bazı polis memurlarının ifadesi alınmış ise de bu kişilerin verdiği bilgiler başvurucunun kardeşiyle arasında yaşanan olayla sınırlı olup başvurucunun sergilediği direnişe ya da ona karşı kullanılan güce ilişkin açıklama içermemektedir. Ayrıca başvurucunun iddiaları hakkında yürütülen soruşturmada hiçbir polis memurunun ifadesi alınmamıştır. Bu eksiklik olayın detaylarının aydınlatılamamış olmasının temel sebebidir. Öte yandan başvurucunun suç duyurusu dilekçesinde de talep etmiş olduğu görüntü kayıtları soruşturma dosyasına getirtilmemiştir. Başvurucu polis merkezinde yere yatırılarak tekmelendiğini iddia ettiğinden, görüntü kayıtlarının temin edilip incelenmesi bu iddianın doğruluğunun araştırılması bakımından çok önemli bir diğer delildir. Son olarak da polis memurlarının düzenlediği Olay Tutanağından başvurucunun polis memurlarına ne ölçüde bir direniş sergilediği anlaşılamamaktadır. Buna karşın Başsavcılık, yalnızca polis memurlarının hazırladıkları Olay Tutanağına itibar ederek güç kullanımının orantılı olduğuna kanaat getirmiş ve kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Bu durumda başvurucunun savunulabilir nitelikteki iddiaları ile ilgili olarak etkili bir ceza soruşturmasının yürütülmediği anlaşılmakla kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

17. Tespit edilen eksiklikler nedeniyle bu aşamada kötü muamele yasağının maddi boyutu yönünden inceleme yapılması mümkün görülmemiştir.

18. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

19. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması ve 10.000 TL maddi ve manevi tazminat ödenmesi talebinde bulunmuştur.

20. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmasında hukuki yarar ve zorunluluk bulunmaktadır. Anayasa'nın 148. ve 153. maddeleri ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. ve 66. maddeleri uyarınca ihlal kararının gönderildiği soruşturma makamınca yapılması gereken iş, yeniden soruşturma işlemlerini başlatıp Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirtilen ilkelere ve gerekçelere uygun biçimde yürütülecek soruşturma sonunda hak ihlalinin nedenlerini gidererek yeni bir karar vermektir (yeniden yargılama konusunda bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

21. Öte yandan hak ihlali kararından Anayasa Mahkemesinin soruşturmanın sonucuyla ilgili olarak bir tutum sergilediği sonucu çıkarılmamalıdır.Anayasa Mahkemesince verilen hak ihlali kararı varılan sonuçtan bağımsız olup soruşturmanın şüpheli kişi veya kişiler hakkında kamu davası açılması gerektiği anlamına gelmemektedir. Kural olarak, soruşturmanın her aşamasında olduğu gibi ihlalin sonuçlarını gidermek üzere yeniden yapılacak soruşturma sonunda da delillerin soruşturma ile ilişkisini kurma ve bunları değerlendirip sonuç çıkarma yetkisi ilgili soruşturma makamına aittir.

22. Ayrıca başvurucuya manevi zararları karşılığında taleple bağlı kalınarak net 10.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

23. Başvurucu, maddi zarara ilişkin olarak belge sunmadığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kötü muamele yasağının usul boyutunun İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığına (Sor. No: 2021/6309) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucuya net 10.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

E. 487,60 TL harç ve 30.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 30.487,60TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 5/2/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Hakan Özyurt [1.B.], B. No: 2021/35224, 5/2/2025, § …)
   
Başvuru Adı HAKAN ÖZYURT
Başvuru No 2021/35224
Başvuru Tarihi 2/8/2021
Karar Tarihi 5/2/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, polis memurlarının fiziksel şiddetine maruz kalınması ve bu olay hakkında yürütülen soruşturmanın etkili olmaması nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kötü muamele yasağı Yakalama ve/veya gözaltı sırasında güç kullanımı İhlal Yeniden soruşturma
İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi