logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Nazım Şafak Korkmaz (2) [2. B.], B. No: 2021/3842, 13/5/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

NAZIM ŞAFAK KORKMAZ BAŞVURUSU (2)

(Başvuru Numarası: 2021/3842)

 

Karar Tarihi: 13/5/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Şeyda Nur ÜN

Başvurucu

:

Nazım Şafak KORKMAZ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, ceza infaz kurumunda bulunan ve uzaktan öğretim programının uygulandığı bir fakültede öğrenci olan başvurucunun internet erişimli bir bilgisayar vasıtasıyla ders takibi yapma talebinin reddedilmesi nedeniyle eğitim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 28/12/2020 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.

4. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünden görüş yazısı istenmiş, Genel Müdürlük görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Genel Müdürlüğün görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

6. Başvurucu, başvuru tarihinde silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu/İdare) tutuklu olarak bulunmaktadır. Ayrıca başvurucu, girdiği sınavı kazanarak 2020-2021 öğretim yılında İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (Fakülte) Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümüne girdiğini ve bu bölümün öğrencisi olduğunu belirtmiştir. Başvurucu, anılan programın bir uzaktan öğretim programı olduğunu da açıklamıştır.

7. Başvurucu, Ceza İnfaz Kurumu idaresine başvurarak kayıtlı olduğu programın derslerinin internet üzerinden uzaktan öğretim sistemi ile yürütüldüğünü belirtmiş ve internete erişimi olan bir bilgisayar kullanma talebinde bulunmuştur.

8. Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı (İdare ve Gözlem Kurulu) 7/10/2020 tarihinde başvurucunun talebini reddetmiştir. İdare ve Gözlem Kurulu kararında; başvurucu hakkında eğitim gördüğü üniversiteye yazılan yazıya verilen cevapta canlı derslere katılımın zorunlu olmadığının ifade edildiğini, ders dokümanlarının Ceza İnfaz Kurumu tarafından temin edilebildiğini, ayrıca güvenlik zafiyetinin mevcut olabileceğini belirtmiştir.

9. Başvurucu, söz konusu karara karşı Kırıkkale İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) şikâyette bulunmuştur. İnfaz Hâkimliği 15/10/2020 tarihli kararla Ceza İnfaz Kurumu kararında yer alan gerekçelere benzer gerekçelerle şikâyetin reddine karar vermiştir.

10. Başvurucu, İnfaz Hâkimliğinin kararına itiraz etmiştir. Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi (Ağır Ceza Mahkemesi) 17/11/2020 tarihinde "itiraza konu kararlarda usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmadığından" başvurucunun itirazını kesin olarak reddetmiştir.

11. Başvurucu, nihai kararı 30/11/2020 tarihinde öğrendikten sonra 28/12/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

A. Ulusal Hukuk

12. 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un "Hükümlünün radyo, televizyon yayınları ile internet olanaklarından yararlanma hakkı" başlıklı 67. maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkraları şöyledir:

"(3) Kapalı ve açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitimevlerinde ancak, eğitim ve iyileştirme programları çerçevesinde kurum yönetimince belirlenen yerlerde görsel ve işitsel eğitim araç ve gereçlerinin kullanımına izin verilebilir. Eğitim ve iyileştirme programları gerekli kıldığı takdirde denetim altında internetten yararlanılabilir. Hükümlü, odasında bilgisayar bulunduramaz. Ancak, Adalet Bakanlığının uygun görmesi hâlinde eğitim ve kültürel amaçlı olarak bilgisayarın ceza infaz kurumuna alınmasına izin verilebilir.

(4) Bu haklar, tehlikeli hâlde bulunan veya örgüt mensubu hükümlüler bakımından kısıtlanabilir."

13. 5275 sayılı Kanun'un "Eğitim programları" başlıklı 75. maddesi şöyledir:

"(1) Ceza infaz kurumlarında bulunduğu süre içinde hükümlüye, kişiliğini geliştirecek, eğitimini güçlendirecek, yeni beceriler elde etmesini, suç işleme eğilimini yok etmeyi sağlayacak ve salıverilme sonrasına hazırlayacak programlar uygulanır.

 (2) Hükümlünün yaş, ceza süresi ve yeteneklerine öncelik verilerek ekonomik ve kültür durumuna uygun biçimde düzenlenen eğitim programları; temel eğitim, orta ve yüksek öğretim, meslek eğitimi, din eğitimi, beden eğitimi, kütüphane ve psiko-sosyal hizmet konularını kapsar."

14. 5275 sayılı Kanun'un "Öğretimden yararlanma" başlıklı 76. maddesinin olayların yaşandığı dönemdeki hâli şöyledir:

"(1) Açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitimevlerinde bulunan hükümlülerin örgün ve yaygın, kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yaygın öğretimden yararlanmaları sağlanır.

 (2) Bu maddenin uygulanmasına ve sınavlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir."

15. 29/3/2020 tarihli ve 31083 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik'in (Yönetmelik) "Eğitim ve öğretim ile eğitim programları" başlıklı 88. maddesi ile olayların yaşandığı dönemdeki "Öğretimden yararlanma" başlıklı 89. maddesi şöyledir:

"MADDE 88- (1) Kurumlarda eğitim ve öğretim; hükümlüye yeni ve olumlu davranışlar kazandırmayı hedefleyen ve bu amacı gerçekleştirmek üzere beden, zihin, ahlâk ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı bir biçimde gelişmiş bir yapıya, özgür ve bilimsel düşünceye, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan hakları ve onuruna saygılı, yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek, bilgi, yetenek, beceri ve davranışlarını geliştirmek, birlikte çalışma ve iş görme alışkanlığı kazandırarak yaşama hazırlamak, kendilerinin geçim ve mutluluklarını sağlayacak faaliyetleri içeren hizmetlerin bütünüdür.

 (2) Hükümlüye, kurumda bulunduğu süre içinde, kişiliğini geliştirecek, eğitimini güçlendirecek, yeni beceriler elde etmesini, suç işleme eğilimini yok etmeyi sağlayacak ve salıverilme sonrasına hazırlayacak eğitim programları uygulanır.

 (3) Eğitim programları; temel eğitim, orta ve yüksek öğretim, meslek eğitimi, din eğitimi, beden eğitimi, kütüphane ve psiko-sosyal hizmet konularını kapsar.

 (4) Eğitim programları, hükümlünün, yaş, cinsiyet, öğrenim durumu, ceza süresi, yetenekleri ve kültür durumuna uygun olarak hazırlanır.

MADDE 89- (1) Açık kurumlar ile çocuk eğitimevlerinde bulunan hükümlülerin örgün ve yaygın, kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerin yaygın öğretimden yararlanmaları sağlanır.

 (2) Hükümlülere okuma-yazma öğretilmesi, örgün veya yaygın öğretim kurumları aracılığıyla, kuruma gelmeden önce eksik kalan eğitimlerinin tamamlattırılması ve öğrenimlerini devam ettirilmesi sağlanır.

 (3) İlköğretim ara sınıflarından terk olanlardan, örgün eğitim çağını geçirmiş on beş ve daha üst yaşlarda bulunan her hükümlünün yaygın eğitime devam etmesi teşvik edilir. "

16. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından 5275 sayılı Kanun gereğince ceza infaz kurumlarında genç ve yetişkin hükümlü ve tutuklulara uygulanacak eğitim ve iyileştirme çalışmalarına ilişkin usul ve esasları göstermek, mevzuatın uygulanmasını kolaylaştırmak, uygulamada ortaya çıkan sorunları gidermek amacıyla hazırlanan 27/7/2007 tarihli ve 46/1 sayılı Genelge'nin (Genelge) "Eğitim-Öğretim Çalışmaları" başlıklı Dördüncü Bölümü'nde ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutukluların yararlanabileceği eğitim-öğretim imkânlarına yer verilmiştir. Bu kapsamda Millî Eğitim Bakanlığı ile Bakanlık arasında imzalanan protokol uyarınca ceza infaz kurumlarında kadrolu öğretmenler tarafından okuma yazma bilmeyen tutuklu ve hükümlülere "Yetişkin I. ve II. Kademe Eğitimi Başarı Kursları" verileceği öngörülmüştür. Aynı bölümde ayrıca tutuklu ve hükümlülerin açık ilköğretim okulu, açık öğretim lisesi ve açık öğretim fakültelerine de kayıt yaptırarak buradaki öğretim imkânlarından yararlanabilecekleri, bu kapsamdaki sınavların ise belli ceza infaz kurumlarında oluşturulan sınav merkezlerinde yüz yüze gerçekleştirileceği öngörülmüş ve sınav merkezi olmayan kurumlarda kalan tutuklu ve hükümlülerin sınav için nakledilmeleri de düzenlenmiştir.

17. Anılan Genelge'nin bahsedilen Dördüncü Bölümü'nde yükseköğretimin de tutuklu ve hükümlülerin yararlanabileceği bir öğretim çeşidi olarak kabul edildiği ve "Yüksek Öğretim Çalışmaları" başlığı altında düzenlendiği görülmektedir. İlgili kısım şöyledir:

"(1) Herhangi bir yüksek öğretim kurumuna devam ederken tutuklanan veya hüküm giyen öğrencilerin ya da ceza infaz kurumundayken üniversite sınavını kazanan hükümlü ve tutukluların kapalı ceza infaz kurumlarından, okullarının kabul etmesi durumunda, dış güvenlik görevlisi muhafazasında, açık ceza infaz kurumlarından iç güvenlik görevlisi nezaretinde ara, yıl sonu, bütünleme ve mazeret sınavlarına katılmaları sağlanacaktır. Talebi olması hâlinde okullarının kabul etmesi koşuluyla kayıt dondurma işlemi yapılması için girişimlerde de bulunulacaktır.

(2) Öğrencinin sınava gireceği yere sevk edilmesi için gerekli süre de dikkate alınarak, sınavdan en az on gün önce akademik takvim, öğrenci belgesi ve öğrencinin dilekçesi bir üst yazıyla Genel Müdürlüğün Eğitim Birimine fakslanacaktır.

...

(4) Açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler, kurumla aynı Büyükşehir belediyesi veya belediye sınırları içinde olan herhangi bir yüksek öğretim kurumunda okuma hakkını kazandıklarında, okullarının kabul etmesi hâlinde, talepleri doğrultusunda, okullarına devam etmeleri ve örgün eğitimden yararlanmaları sağlanacaktır. Açık ceza infaz kurumu hükümlülerinin okullarına devam etmeleri sağlanırken aşağıdaki kurallara uyulacaktır:

...

(5) Uzaktan eğitime katılacak öğrenciler, personel nezaretinde internetten yararlandırılacaklardır."

18. 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nun "Örgün ve yaygın eğitim" başlıklı 18. maddesi şöyledir:

"Türk milli eğitim sistemi, örgün eğitim ve yaygın eğitim olmak üzere, iki anabölümden kurulur.

Örgün eğitim, okul öncesi eğitimi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarını kapsar.

Yaygın eğitim, örgün eğitim yanında veya dışında düzenlenen eğitim faaliyetlerinin tümünü kapsar. "

19. 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (u) bendinin ilgili kısmı şöyledir:

" u) Yükseköğretim Eğitim Türleri: Yükseköğretimde eğitim - öğretim türleri örgün, açık, dışarıdan (ekstern) ve yaygın eğitimdir.

(1) Örgün Eğitim: Öğrencilerin, eğitim - öğretim süresince ders ve uygulamalara devam etme zorunluluğunda oldukları bir eğitim - öğretim türüdür.

(2) Açık Eğitim: Öğrencilere radyo, televizyon ve eğitim araçları vasıtasıyla yapılan bir eğitim - öğretim türüdür.

(3) Dışarıdan Eğitim (Ekstern Eğitim): Yükseköğretimin belirli dallarında, devam zorunluluğu olmaksızın sadece yarı yıl içi ve sonu sınavlarına katılma zorunluluğu bulunan bir eğitim - öğretim türüdür. Bu eğitimi izleyen öğrenciler ortak zorunlu dersler ile gerekli görülen bazı dersleri, ilgili yükseköğretim kurumlarınca mesai saatleri dışındaki uygun saatlerde düzenlenecek derslerde alırlar.

(4) Yaygın Eğitim: Toplumun her kesimine ve değişik alanlarda bilgi ve beceri kazandırma amacı güden bir eğitim - öğretim türüdür. "

20. 2547 sayılı Kanun'un "Diploma alma, ders kredilerinin hesaplanması, öğrencilik haklarından yararlanma ve sınavlar" başlıklı 44. maddesinin (e) bendinin ilgili kısmı şöyledir:

"e. Yükseköğretim Kurulu kararı üzerine yükseköğretim kurumlarında; öğretim elemanı ve öğrencilerin aynı mekânda bulunma zorunluluğu olmaksızın, bilgi ve iletişim teknolojilerine dayalı olarak öğretim faaliyetlerinin planlandığı ve yürütüldüğü önlisans, lisans ve lisansüstü uzaktan öğretim programları açılabilir. Uzaktan öğretim programlarının açılabileceği alanlar, uzaktan öğretim yoluyla verilecek dersler ve kredi miktarları, ders materyallerinin hazırlanması, sınavlarının yapılma şekli, yükseköğretim kurumları arasında bu amaçla yapılacak protokoller ile uzaktan öğretime ilişkin diğer hususlar, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. "

21. Yükseköğretim Kurulu tarafından yayımlanan "Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar" adlı Genelge'nin ilgili maddeleri şöyledir:

"4 - (1) Bu Usul ve Esasların uygulanmasında;

...f) Uzaktan öğretim: Yükseköğretim kurumlarında öğretim faaliyetlerinin bilgi ve iletişim teknolojilerine dayalı olarak planlandığı ve yürütüldüğü, öğrenci ile öğretim elemanı ve öğrencilerin kendi aralarında karşılıklı etkileşimine dayalı olarak derslerin öğretim elemanı tarafından aynı mekânda bulunma zorunluluğu olmaksızın eşzamanlı ve/veya eşzamansız biçimde verildiği öğretimi, (Değişik:24.09.2020 tarihli YÖK Genel Kurul)

5- (1) Yükseköğretim kurumlarının; ön lisans, lisans ve yüksek lisans düzeyinde diploma programları ile senatoları tarafından uygun görülmesi halinde, birinci ve ikinci öğretim programlarındaki bazı dersler uzaktan öğretim yoluyla verilebilir. (Değişik:24.09.2020 tarihli YÖK Genel Kurul)

(2) Uzaktan öğretim programları ile uzaktan öğretim yoluyla verilmesi uygun görülen dersler, eşzamanlı ve/veya eşzamansız olarak çevrimiçi ve/veya çevrimdışı teknolojilerle verilir. Öğretim, yüz yüze ders ve uygulamalarla da desteklenebilir. (Değişik:24.09.2020 tarihli YÖK Genel Kurul)

7- (1) Uzaktan öğretimde her ders ya da dersin şubesinde öğrenci sayısı ön lisans programında 200, lisans programında 150, yüksek lisans programında ise 50 öğrenci ile sınırlıdır. Bu sınırlar aşıldığında birden fazla şube açılabilir ancak bir öğretim elemanı en fazla iki şube yürütebilir. Birinci ve ikinci öğretim programlarında uzaktan öğretimle yürütülen dersler için bu sınırlar uygulanmaz. Dersler, eşzamanlı ve/veya eşzamansız araçlarla öğrenciler arasında etkileşim kurularak öğretim elemanı tarafından verilir. (Değişik; 15.04.2015 tarihli YÖK Yürütme Kurulu) (Değişik:24.09.2020 tarihli YÖK Genel Kurul)

8- (1) Uzaktan öğretim yapılmasına karar verilen ön lisans, lisans ve yüksek lisans programlarına, yükseköğretim kurumlarına öğrenci yerleştirmeye ilişkin genel esaslara göre öğrenci kabul edilir.

12- (1) Uzaktan öğretim programlarında yürütülen dersler ile örgün öğretim programlarında uzaktan öğretim yoluyla yürütülen derslere ilişkin ölçme değerlendirme faaliyetleri, yüz yüze gözetimli olarak, yükseköğretim kurumlarının senatolarınca onaylanan müfredat programı uyarınca belirlenen ölçme değerlendirme yöntemleri (ödev, proje, uygulama, yazılı, sözlü vb.) kullanılarak veya merkezi bir sınav şeklinde gerçekleştirilebilir. (Değişik; 18.08.2022 tarihli YÖK Genel Kurulu’nda verilen yetkiye dayanarak 14.09.2022 tarihli YÖK Yürütme Kurulu)

 (2) Ara sınavlar, dönem sonu sınavları ile bütünleme sınavlarının yüz yüze gözetimli olarak yapılması esastır. Bu sınavların nerede ve ne şekilde yapılacağı ile temel olarak belirlenen sınavlara ek olarak sözlü sınav, performans, proje, tez ve portfolyo gibi ölçme değerlendirme yöntemlerinden hangilerinin uygulanacağına, öğretimi sürdüren ilgili birimin önerisi üzerine senato tarafından karar verilir. (Değişik; 18.08.2022 tarihli YÖK Genel Kurulu’nda verilen yetkiye dayanarak 14.09.2022 tarihli YÖK Yürütme Kurulu)

B. Uluslararası Hukuk

22. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 11/1/2006 tarihli ve (2006) 2 sayılı Avrupa Ceza İnfaz Kurumu Kurallarına Dair Üye Devletlere Tavsiye Kararı'nın 1/7/2020 tarihinde gözden geçirilmiş hâlindeki "Eğitim" başlıklı ilgili kısmı şöyledir:

"28. 1 Her ceza infaz kurumu, mahpusların beklentilerini de dikkate alarak, bireysel eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere onlara mümkün olabildiğince kapsayıcı eğitim programları sağlamaya çalışmalıdır.

28. 2 Okuma yazma bilmeyen veya dört işlem yapamayanlar ile temel ya da mesleki eğitim almamış mahpuslara öncelik verilmelidir.

28. 3 Genç ve özel ihtiyaç sahibi mahpusların eğitimine özel dikkat gösterilmelidir.

28. 4 Ceza infaz kurumlarında sağlanan eğitimlerden yararlanan mahpuslar, buralarda çalışanlardan daha düşük bir statüye sahip olmamalı ve eğitim faaliyetlerine katılmaları nedeniyle malî yönden veya başka bir konuda dezavantajlı duruma düşürülmemelidirler.

28. 5 Her kurumda mahpusların yararlanması için eğlendirici ve eğitsel kaynak, kitap ve diğer materyallerle yeterli bir biçimde donatılmış bir kütüphane bulunmalıdır.

28. 6 Mümkün olabilen her durumda, ceza infaz kurumu kütüphanesi toplumdaki kütüphane hizmetleriyle işbirliği yapılarak düzenlenmelidir.

28. 7 Uygulanabildiği ölçüde mahpusların eğitimi;

a. Tahliyelerinden sonra da herhangi bir zorlukla karşılaşmaksızın öğrenim ve mesleki eğitimlerine devam edebilmeleri amacıyla ülkenin öğretim ve meslekî eğitim sistemiyle bütünlük içerisinde gerçekleştirilmeli ve

b. Dışarıdaki eğitim kurumlarının himayesinde olmalıdır."

23. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 18/1/1989 tarihli ve (89)12 sayılı "Ceza İnfaz Kurumlarındaki Eğitim" konulu tavsiye kararında üye ülkelerce benimsenmesi önerilen temel ilkeler şu şekilde belirlenmiştir:

"1. Bütün hükümlü ve tutukluların, meslekî eğitim, yaratıcı ve kültürel faaliyetler, bedensel eğitim, spor, sosyal eğitim ve kütüphane tesislerini ihtiva edecek şekilde tasarlanmış bir eğitime sahip olması sağlanacaktır.

2. Hükümlü ve tutuklulara verilecek eğitimin, dış dünyada aynı yaş gruplarına sağlanan eğitimle aynı olması sağlanacak ve öğrenme fırsatlarının alanı olabildiğince geniş tutulacaktır.

3. Ceza infaz kurumlarında eğitim; kişinin sosyal, ekonomik ve kültürel şartlarını akılda tutarak onu bir bütün hâlinde geliştirmeyi hedefleyecektir.

4. Ceza infaz kurumları sisteminin yönetimine katılanların ve ceza infaz kurumlarını yönetenlerin hepsi eğitimi mümkün olabildiğince daha fazla destekleyecek ve kolaylaştıracaktır.

5. Hükümlü ve tutukluların, eğitimin bütün yönlerine aktif olarak katılmasını teşvik etmek için her türlü çaba gösterilecektir.

6. Ceza infaz kurumları eğitimcilerinin, uygun yetişkin eğitim metotlarını benimsemelerinin sağlanması için geliştirme programları temin edilecektir.

7. Özel zorlukları olan hükümlü ve tutuklulara ve özellikle okuma yazma problemi olanlara özel itina gösterilecektir.

8. Meslekî eğitim, bireyin daha geniş olarak geliştirilmesine olduğu kadar, iş piyasasındaki ihtiyaçlar da dikkate alınarak düzenlenecektir.

9. Hükümlü ve tutuklular haftada en az bir kez, iyi düzenlenmiş bir kütüphaneye gidebilmelidir.

10. Hükümlü ve tutukluların beden eğitimi çalışmaları yapmaları ve spor faaliyetlerine katılmaları teşvik edilmelidir.

11. Yaratıcı ve kültürel faaliyetlere önemli bir rol verilecektir. Çünkü bu faaliyetler hükümlü ve tutukluların kendilerini ifade etmelerinde ve geliştirmelerinde özel bir potansiyele sahiptir.

12. Sosyal eğitim, topluma geri dönmesini kolaylaştırmak amacıyla, hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumlarındaki günlük yaşamını idare etmesini sağlayacak uygulanabilir unsurları içine almalıdır.

13. Mümkün olan her durumda hükümlülerin ceza infaz kurumları dışında eğitime katılmasına izin verilmelidir.

14. Eğitimin ceza infaz kurumları içerisinde verilmesi gereken hâllerde, kurum dışından da destek alınmalıdır.

15. Hükümlü ve tutukluların salıverilme sonrasında da eğitimlerine devam etmelerini sağlayacak tedbirler alınmalıdır.

16. Hükümlü ve tutukluların uygun eğitim almalarını sağlayacak malî kaynak, alet, donanım ve öğretim personeli hazır bulundurulmalıdır."

V. İNCELEME VE GEREKÇE

24. Anayasa Mahkemesinin 13/5/2025 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Adli Yardım Talebi Yönünden

25. Başvurucu, bireysel başvuru harç ve giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğunu belirterek adli yardım talebinde bulunmuştur.

26. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay ([2. B.], B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

B. Eğitim Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

27. Başvurucu; öğrencisi olduğu Fakültenin derslerinin internet üzerinden uzaktan öğretim sistemi ile yürütüldüğünü ancak kendisine Ceza İnfaz Kurumu tarafından uzaktan öğretimin gereklerine dair hiçbir imkânın sağlanmadığını, basılı kaynaklara ulaşamadığını, uzaktan öğretimden yararlanmaya yönelik talebinin hukuka aykırı bir şekilde reddedildiğini belirtmiştir.

28. Bakanlık görüşünde; başvurucunun eğitim hakkının ihlal edildiği iddiaları incelenirken Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri ile Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü koşulları ile yargı mercilerinin gerekçelerinin de dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

29. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında; genel olarak bireysel başvuru formundaki iddialarını yinelemiştir.

30. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün görüş yazısında; kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlü/tutukluların 5275 sayılı Kanun'un "Öğretimden yararlanma" başlıklı 76. maddesine göre yaygın eğitimden yararlanabileceğinin belirtildiği, uzaktan da olsa örgün eğitim kapsamındaki çevrim içi derslere katılımın ise yürürlükteki mevzuat uyarınca mümkün olmadığı, "uzaktan" adlı bir eğitim-öğretim tarzının olmadığı, örgün veya yaygın yahut açık/ekstern türdeki öğretimin uzaktan ya da yüz yüze verilebileceği ifade edilmiştir. Genel Müdürlük; 46/1 sayılı Genelge'nin (bkz. § 16) kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlü/tutuklulara uzaktan eğitim imkânı vermediğini, bununla birlikte 5275 sayılı Kanun'daki sınırlamayı belli bir ölçüde esnettiğini, kapalı ceza infaz kurumundaki hükümlü/tutukluların yaygın eğitim niteliğinde olmayıp örgün eğitim niteliğindeki yüksek öğretime belli kısıtlamalarla da olsa devam etmelerine imkân sağladığını, 2547 sayılı Kanun'un 3. maddesindeki tanımlar dikkate alındığında mevcut eğitim türünün dışarıdan (ekstern) eğitim niteliğinde olduğunu belirtmiştir.

2. Değerlendirme

31. Başvurucunun iddialarının özü, eğitimini devam ettirmek amacıyla internete erişimi olan bir bilgisayara ulaşma talebinin reddine yöneliktir. Bu kapsamda başvurucunun şikâyetlerinin bir bütün olarak Anayasa'nın 42. maddesinde güvence altına alınan eğitim hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri [2. B.], B. No: 2013/583, 10/12/2014, § 77).

32. Anayasa'nın 42. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz."

a. Kabul Edilebilirlik Yönünden

33. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan eğitim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

b. Esas Yönünden

i. Genel İlkeler

34. Anayasa Mahkemesi; önceki kararlarında eğitim hakkının yükseköğrenim seviyesini de kapsadığına (Hikmet Balabanoğlu [2. B.], B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 28; İhsan Asutay [2. B.], B. No: 2012/606, 20/2/2014, § 36), belli bir zamanda mevcut olan eğitim kurumlarına erişimin sağlanmasını güvence altına aldığına (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, § 68), kamu otoritelerine bireyin eğitim ve öğrenim almasını engellememe şeklinde bir negatif ödev yüklediğine (Adem Öğüt ve diğerleri [1. B.], B. No: 2014/20527, 22/11/2017, § 44; Yüksel Baran [2. B.], B. No: 2012/782, 26/6/2014, § 36) karar vermiştir.

35. Hükümlü ve tutuklular, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) ortak alanı kapsamında kalan temel hak ve hürriyetlerin tamamına kural olarak sahiptir (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, § 65). Bu bağlamda hükümlü ve tutukluların eğitim hakkı da Anayasa ve Sözleşme kapsamında koruma altındadır (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, § 72).

36. Öte yandan Anayasa Mahkemesi Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri kararında; Sözleşme gibi Anayasa'nın da devlete, ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutuklulara eğitim-öğretim imkânı sağlanması yönünde pozitif bir yükümlülük yüklemediğini belirtmiştir. Bununla birlikte 5275 sayılı Kanun ve ilgili diğer düzenleyici işlemlerde hükümlü ve tutuklular için eğitsel, kültürel ve sosyal faaliyetlerin önemi vurgulanarak bu tür faaliyetlerin hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılmasındaki yerinin ortaya konulduğunu, yasal olarak devletin hükümlü ve tutuklulara ceza infaz kurumunun imkânları çerçevesinde eğitim ve öğretim sağlama yükümlülüğü altına girdiğini eklemiştir (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, § 72).

37. Bahsi geçen kararda Anayasa Mahkemesi, yasalar uyarınca hükümlü ve tutuklulara tanınan eğitim hakkının sınırlandırılması hususunda Anayasa ve Sözleşme'de bir yükümlülük yüklenmediği gerekçesiyle idarenin sınırsız bir takdir alanı olduğundan da bahsedilemeyeceğini, ceza infaz kurumunda bulunmanın doğal ve kaçınılmaz sonuçlarının gözönünde tutulması gerektiğini zira tutuklu ve hükümlülerin temel hak ve hürriyetlere genel olarak sahip olmalarının bu hakların onlar için ceza infaz kurumu dışındaki bireyler kadar güvence altına alındığı şeklinde de yorumlanamayacağını ifade etmiştir. Dolayısıyla anılan kararda, eğitim ve öğretim faaliyetlerine katılımın ceza infaz kurumunun imkânları çerçevesinde tanınması hâlinde bu katılımın ceza infaz kurumunda tutulmanın kaçınılmaz sonuçları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmiştir (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, § 73).

ii. İlkelerin Olaya Uygulanması

38. Somut olayda açık ve uzaktan eğitim fakültesinde -uzaktan öğretim programları kapsamında- öğrenci olduğunu belirten başvurucu; adı geçen Fakültenin eğitim için gerekli olan materyalleri elektronik ortamda sunduğunu, ayrıca basılı kitap vermediğini, derslerin internet üzerinden canlı olarak takip edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu, bu nedenlerle internete erişimi olan bir bilgisayar kullanmak istediğini fakat Ceza İnfaz Kurumunca bu talebinin hukuka aykırı şekilde reddedildiğini ifade ederek eğitim hakkının ihlal edildiğinden şikâyet etmiştir.

39. Ceza İnfaz Kurumu, başvurucunun talebine istinaden ilgili Yükseköğretim Kurumuna yazı yazarak canlı derslere katılım zorunluluğunun bulunup bulunmadığına dair bilgi istemiştir. İlgili yazıya verilen cevapta "uzaktan öğretim programlarında canlı derslere katılım zorunluluğu bulunmadığı" belirtilmiştir. Akabinde Ceza İnfaz Kurumu idaresi; başvurucu yönünden yaptığı değerlendirmede gerek canlı derslere devam zorunluluğu olmadığı gerek eğitim materyallerinin Ceza İnfaz Kurumu tarafından temin edilerek başvurucuya ulaştırılabildiği gerekse Ceza İnfaz Kurumunun yapısından dolayı başvurucunun uzaktan öğretim sınıflarına çıkarılmasının güvenlik zafiyetine yol açacağı gerekçelerine dayanarak başvurucunun talebini reddetmiştir. İnfaz Hâkimliği de benzer gerekçelerle başvurucunun şikâyetini reddetmiştir.

40. Öncelikle 5275 sayılı Kanun'da, ceza infaz kurumlarında internet kullanımının yalnızca eğitim ve iyileştirme faaliyetleri kapsamında ve idarenin takdir yetkisi içinde mümkün olduğu öngörülmüştür (bkz. § 12). 5275 sayılı Kanun'da öngörülen eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin kapsamı ise idarenin çıkardığı yönetmelik ve genelge şeklindeki düzenleyici işlemlerle somutlaştırılmıştır (Mehmet Al [1. B.], B. No: 2021/6664, 6/10/2021, § 40).

41. Bahsedilen düzenleyici işlemlere bakıldığında idarenin bu konuda uluslararası kuruluşlar tarafından kabul edilen tavsiye niteliğindeki temel ilkeleri (bkz. §§ 22, 23) de dikkate alarak ceza infaz kurumlarındaki eğitim ve iyileştirme faaliyetlerini ayrıntılı bir şekilde açıkladığı görülmektedir. Bu kapsamda tutuklu ve hükümlülerin eğitimi konusundaki öncelik okuma yazma gibi temel eğitim ihtiyaçlarından dahi yoksun kalmış mahpuslara tanınmış ve ceza infaz kurumlarında kadrolu öğretmenler görevlendirilerek bu ihtiyacın giderilmesi öngörülmüştür. Bunun yanında hem açık hem kapalı ceza infaz kurumlarındaki hükümlü ve tutukluların infaz kurumu dışındaki yaşamlarında eğitimleri yönünden oluşabilecek dezavantajın asgari seviyeye çekilebilmesi amacıyla açık ilköğretim okulu, açık öğretim lisesi ve açık öğretim fakültelerine kayıt yaptırarak yaygın öğretim kapsamındaki bu imkânlardan yararlanabilecekleri, sınavlarının ise belli ceza infaz kurumlarında oluşturulan sınav merkezlerinde yüz yüze gerçekleştirileceği belirtilmiş; sınav merkezi olmayan kurumlarda kalan tutuklu ve hükümlülerin sınav için nakledilmeleri de düzenlenmiştir. Başka bir deyişle bir kısım yaygın öğretimden, tutuklu ve hükümlülerin yararlanması konusunda ilgili düzenleyici işlemler doğrultusunda bir planlama yapılmış ve organizasyonu gerçekleştirilmiştir (bkz. §§ 16, 17).

42. Bununla birlikte 5275 sayılı Kanun'da kapalı ceza infaz kurumunda bulunan tutuklu ve hükümlülerin örgün eğitime devamları konusunda bir düzenleme bulunmamakta, yalnızca yaygın eğitime devamlarının sağlanacağı öngörülmektedir (bkz. § 14). Bu kapsamda uzaktan da olsa örgün eğitim kapsamındaki derslerin çevrim içi katılım yoluyla sağlanması söz konusu eğitimi örgün eğitim vasfından çıkarmayacaktır. Aynı zamanda Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce çıkartılan 46/1 sayılı Genelge ile uzaktan öğretim programlarında öğrenci olan tutuklu ve hükümlülerin personel nezaretinde internetten yararlandırılmalarına yönelik imkânın açık ceza infaz kurumlarında bulunanlara yönelik olduğu görülmektedir.

43. Yönetmelik ve Genelge şeklindeki düzenleyici işlemlerin uzaktan öğretim metoduyla gerçekleştirileceği öngörülerek açılan eğitim programlarına devam eden tutuklu ve hükümlülere internet kullanarak öğrenimlerine devam etme imkânı sunduğu görülmektedir. Bununla birlikte -gerek 2547 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri gerek 5275 sayılı Kanun'un kapalı ceza infaz kurumlarında yalnızca yaygın öğretimden yararlanılabileceğine ilişkin hükümleri gerekse de 46/1 sayılı Genelge hükümleri bir arada değerlendirildiğinde- düzenleyici işlemlerle tanınan bu imkânın kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da örgün eğitim kapsamında öğrenci olan hükümlü ve tutuklulara uzaktan öğretim kapsamındaki programlara katılma imkânı verdiğini kabul etmek mümkün değildir. Yine Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda da uzaktan öğretimin bir örgün eğitim türü olduğu ve kapalı ceza infaz kurumunda bulunan tutuklu ve hükümlüler yönünden ilgili mevzuat hükümleri gereği bu öğretim türünden yararlanmalarının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bu bağlamda kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlü ve tutukluların örgün eğitim kapsamındaki uzaktan öğretim imkânından faydalanmalarına yönelik ceza infaz kurumlarına pozitif yükümlülük getiren bir mevzuatın bulunmadığı görülmektedir. Bununla birlikte kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan ve örgün eğitimden yararlanan hükümlü ve tutuklulara aldıkları eğitime ilişkin sınavlara katılım konusunda ilgili mevzuatta bazı imkânların tanınmış olduğunu da vurgulamak gerekir.

44. Altını çizmek gerekirse Anayasa'nın 42. maddesinde düzenlenen eğitim hakkı ve yasal düzenlemeler her mahkûmun ülkedeki eğitim faaliyetlerinin tamamına katılmasını güvence altına almamıştır (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, § 79). Somut olayda da kapalı ceza infaz kurumunda bulunan tutuklunun örgün eğitim kapsamında ve uzaktan öğretim metodu uygulanan fakültelerdeki ders materyallerine farklı yollarla ulaşması mümkündür. Bu nedenle bu ders materyallerine internet bağlantısı olan bir bilgisayar aracılığıyla ulaşılmasını zorunluluk olarak kabul etmek de mümkün değildir. Aksinin kabulü ceza infaz kurumlarına, uzaktan eğitim fakültelerine kayıtlı hükümlü ve tutukluların eğitiminin devamı için zorunlu olmayan ders materyallerine ulaşmalarını sağlamak amacıyla ciddi bir organizasyon içine girme yükümlülüğü de getirecektir.

45. Tüm bu açıklamalardan hareketle somut olayda kapalı ceza infaz kurumunda bulunan başvurucunun uzaktan öğretim yöntemiyle de olsa örgün eğitimden yararlanmasının mümkün olmadığı, uzaktan öğretim faaliyetlerinin sadece bilgisayar üzerinden yapılmadığı, canlı derslere katılımın zorunlu olmadığı, diğer ders materyalleri ile birlikte yürütülmesinin mümkün olduğu, diğer ders materyallerine ise başka yollardan temin etmek suretiyle ulaşma imkânının var olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda bahsi geçen hususlar ile Ceza İnfaz Kurumunun güvenliği olgusunu dikkate alan Ceza İnfaz Kurumu idaresinin başvurucuya internet imkânı olan bir bilgisayar temin etmemesinin ve buna ilişkin ileri sürülen gerekçelerin Anayasa'nın 42. maddesinin birinci fıkrası kapsamında eğitim hakkından yoksun bırakılma olarak değerlendirilemeyeceği kabul edilmelidir.

46. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 42. maddesinde güvence altına alınan eğitim hakkının ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Eğitim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa'nın 42. maddesinde güvence altına alınan eğitim hakkının İHLAL EDİLMEDİĞİNE,

D. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA,

E. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 13/5/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal Olmadığı)
Künye
(Nazım Şafak Korkmaz (2) [2. B.], B. No: 2021/3842, 13/5/2025, § …)
   
Başvuru Adı NAZIM ŞAFAK KORKMAZ (2)
Başvuru No 2021/3842
Başvuru Tarihi 28/12/2020
Karar Tarihi 13/5/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumunda bulunan ve uzaktan öğretim programının uygulandığı bir fakültede öğrenci olan başvurucunun internet erişimli bir bilgisayar vasıtasıyla ders takibi yapma talebinin reddedilmesi nedeniyle eğitim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Eğitim hakkı Ceza infaz kurumunda eğitim İhlal Olmadığı

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5275 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun 67
75
76
1739 Milli Eğitim Temel Kanunu 18
2547 Yükseköğretim Kanunu 3
44
Yönetmelik 29/3/2020 Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik 88
89
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi