logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Selçuk Patlar [2. B.], B. No: 2021/38662, 29/7/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

SELÇUK PATLAR BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/38662)

 

Karar Tarihi: 29/7/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

 

 

Metin KIRATLI

Raportör

:

Yusuf Enes KAYA

Başvurucu

:

Selçuk PATLAR

Vekili

:

Av. Kaan MUMCUOĞLU

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; ceza infaz kurumunda avukatla telefon görüşmesi imkânının sağlanmaması nedeniyle haberleşme hürriyetinin, tutukluluk incelemesi sırasında avukatın bulunmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Başvurucu, hakkında yürütülen bir soruşturma kapsamında 16/4/2021 tarihinde varsayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak yağma suçundan tutuklanmıştır.

3. 10/6/2021 tarihinde resen yapılan tutukluluk incelemesinde başvurucu da dinlenmiş ve başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına karar verilmiştir.

4. Başvurucunun avukatı 15/6/2021 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yazdığı dilekçede; tutukluluk incelemesinin 10/6/2021 tarihinde yapıldığını öğrendiğini, haberi olmadan tutukluluk incelemesi yapıldığını, kendisine bildirim yapılmadan sadece başvurucu dinlenerek karar verildiğini belirtmiş ve bu tutukluluğun devamı kararının kendisine tebliğ edilmesini istemiştir.

5. Başvurucunun avukatı 18/6/2021 tarihinde Maltepe Cezaevi Savcılığına yazdığı dilekçede; müvekkili başvurucu hakkında iki tutukluluk incelemesi yapıldığını, bu incelemelerde müvekkilinin dinlendiğini ancak hukukçu olmadığı için yeterli savunma yapamadığını, müvekkili ile görüşmesi gerektiğini, ofisinin başka ilde olması nedeniyle müvekkili ile telefon görüşmesinin sağlanmasını talep etmiştir.

6. Başvurucunun avukatı, tutukluluk incelemesi yapacak olan sulh ceza hâkimliğine hitaben yazdığı 6/7/2021 tarihli dilekçesiyle tutukluluk incelemesine katılmak istediğini, tutukluluk incelemesine katılmasının savunma hakkı açısından elzem olduğunu, müvekkili ile telefon görüşmesi yapma hakkının da kendisine verilmediğini belirtmiş; bu incelemenin yerinin ve zamanının bir hafta öncesinden kendisine tebliğ edilmesini talep etmiştir.

7. 7/7/2021 tarihinde başvurucunun tutukluluk incelemesi dosya üzerinden, 2/8/2021 tarihinde duruşmalı, 1/9/2021 tarihinde ise yine dosya üzerinden gerçekleştirilmiştir.

8. Başvurucu 24/9/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

9. İstanbul Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesince iddianamenin kabul edildiği 15/10/2021 tarihi itibarıyla kovuşturma aşaması başlamıştır.

10. Başvurucu 31/12/2021 tarihinde tahliye edilmiştir. Yargılama devam etmektedir.

11. Komisyonca, adli yardım talebinin kabulüne ve başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

A. Haberleşme Hürriyetinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia

12. Başvurucu, ceza infaz kurumu idaresinden avukatıyla telefon görüşmesi yapma talebinde bulunmasına rağmen altmış gün geçtiği hâlde telefon görüşmesinin sağlanmadığını belirterek haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; başvurucunun infaz hâkimliğine veya ağır ceza mahkemesine herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, ceza infaz kurumunda haberleşme yöntemlerinden bir veya birkaçını avukat ile haberleşmede kullanabildiği, başvurucunun avukatıyla yüz yüze görüşme, mektup, faks ve benzeri yöntemlerle iletişim kuramadığı yönünde bir iddiasının olmadığı, ayrıca avukatıyla telefonla görüşme talebine ilişkin öznel nedenler de ileri sürmediği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

13. Temel hak ve özgürlüklere saygı, devletin tüm organlarının uyması gereken bir ilke olup bu ilkeye uygun davranılmadığı takdirde ortaya çıkan ihlale karşı öncelikle yetkili idari ve yargı merciilerine başvurulmalıdır. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği, Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunulabilmesi için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Başvurucunun bireysel başvuru konusu şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal merciilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara sunması, bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir. İddia edilen hak ihlallerinin bu olağan denetim mekanizması içinde giderilememesi durumunda bireysel başvuru yoluna gidilebilir (Bayram Gök [2. B.], B. No: 2012/946, 26/3/2013, §§ 17, 18, 19).

14. 16/5/2001 tarihli ve 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince başvurucunun şikâyetlerini infaz hâkimliğine iletebileceği açıktır. Başvuru formu ve eklerinden söz konusu temel hak ihlali iddialarına ilişkin olarak başvurucunun infaz hâkimliğine başvuruda bulunduğu yönünde bilgi veya belge tespit edilememiştir.

15. Başvuruya konu olay ve şikâyetler dikkate alındığında anılan yolun başvurucunun şikâyetleri açısından telafi imkânına sahip ve bir çözüm sağlayabilecek nitelikte olmadığını söyleyebilmeyi mümkün kılan bir sebep de bulunmadığından başvuru yollarının tüketilmesi kuralına istisna tanınmasını gerektiren bir durumun olmadığı değerlendirilmiştir.

16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

17. Başvurucu; tutukluluk incelemelerinde talep etmesine rağmen avukatının bulunmasının engellendiğini, avukatının bu incelemelerde yer almaması nedeniyle kendini iyi savunamadığını, bu incelemelerin bir kısmında kendisinin de dinlenmediğini, avukatının bu tutukluluk incelemelerinin ne zaman yapılacağından da haberdar edilmediğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Bakanlık görüşünde; resen gerçekleştirilen tutukluluk incelemeleri sonucunda verilen kararlar Anayasa'nın 19. maddesinin sekizinci fıkrası kapsamına dâhil olmadığından, başvurucunun şikâyetlerinin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

18. Başvurunun bu kısmı kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmiştir.

19. Başvurucunun tutukluluk durumunun incelendiği dönemde geçerli olan 25/7/2018 tarihli ve 7145 sayılı Kanun'un 13. maddesiyle 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na eklenen geçici 19. maddeye göre başvurucunun da tutuklanmasına neden olan suç bakımından tutukluluğa itiraz ve tahliye taleplerinin dosya üzerinden karara bağlanabileceği, tahliye taleplerinin en geç otuzar günlük sürelerle tutukluluğun incelenmesi ile birlikte dosya üzerinden değerlendirilebileceği, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 108. maddesi uyarınca yapılan tutukluluk incelemesinin en geç otuzar günlük sürelerle dosya üzerinden, doksanar günlük sürelerle kişi veya müdafii dinlenilmek suretiyle resen yapılacağı belirtilmiştir.

20. Dolayısıyla tutukluluk incelemelerinde yargı merciine başvurma hakkı kapsamında şüpheli veya sanığın talebinin de dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması imkânı sağlandığından 3713 sayılı Kanun'un geçici 19. maddesi kapsamındaki suçlar bakımından 5271 sayılı Kanun'un 108. maddesi uyarınca resen yapılan tutukluluk incelemelerinin de Anayasa'nın 19. maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında incelenmesi mümkün olabilir (M.S. [2. B.], B. No: 2020/15221, 5/10/2023, § 60). Ancak başvurucunun şikâyetçi olduğu tutukluluk incelemeleri tahliye talebinin birlikte incelendiği tutukluluk incelemeleri değil resen yapılan tutukluluk incelemeleridir.

21. Anayasa Mahkemesi daha önce verdiği birçok kararda, resen yapılan tutukluluk incelemelerinin Anayasa'nın 19. maddesinin sekizinci fıkrası ile hürriyeti kısıtlanan kişiye tanınan yargı merciine itiraz edebilme hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirtmiş; bu kapsamdaki şikâyetler bakımından konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemezlik kararları vermiştir (Firas Aslan ve Hebat Aslan [1. B.], B. No: 2012/1158, 21/11/2013, § 32; Faik Özgür Erol ve diğerleri [1. B.], B. No: 2013/6160, 2/12/2015, § 24; Ali Kavlak [1. B.], B. No: 2016/8018, 10/12/2019, § 120). Somut olayda başvurucunun bu kapsamda kalan iddiaları bakımından anılan kararlardan ayrılmayı gerektiren bir durum mevcut değildir.

22. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

C. Diğer İhlal İddiaları

23. Başvurucunun tutukluluk incelemeleri sonucunda verilen kararların tebliğ edilmediğine ilişkin iddiasının Mehmet Takımsu ([2. B.], B. No: 2016/63712, 15/11/2018, §§ 67, 68), Abdurrahim Özkan ([1. B.], B. No: 2017/25586, 18/4/2018, §§ 83-85), Mustafa Cengiz ([2. B.], B. No: 2016/77983, 3/11/2020, §§ 73, 74), Özgür Arıbaş ([1. B.], B. No: 2015/2394, 31/10/2018, §§ 57-60) kararları doğrultusunda; soruşturma dosyasına erişimin kısıtlandığına ilişkin iddiasının Adnan Erol ([1. B.], B. No: 2020/27934, 15/3/2022, §§ 66-72) kararı doğrultusunda başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

3. Diğer ihlal iddialarının kabul edilebilirlik kriterlerini karşılamaması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 29/7/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Selçuk Patlar [2. B.], B. No: 2021/38662, 29/7/2025, § …)
   
Başvuru Adı SELÇUK PATLAR
Başvuru No 2021/38662
Başvuru Tarihi 24/9/2021
Karar Tarihi 29/7/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumunda avukatla telefon görüşmesi imkânının sağlanmaması nedeniyle haberleşme hürriyetinin, tutukluluk incelemesi sırasında avukatın bulunmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Haberleşme-ceza infaz kurumu uygulamaları (sakıncalı mektup hariç) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Tutukluluk (suç süphesi ve tutuklama nedeni) Konu Bakımından Yetkisizlik
Tutulan kişinin yargı merciine başvuru hakkı (hakim önüne çıkarılma) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi