logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Recep Öztaş (2) [1.B.], B. No: 2021/46161, 21/1/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

RECEP ÖZTAŞ BAŞVURUSU (2)

(Başvuru Numarası: 2021/46161)

 

Karar Tarihi: 21/1/2025

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Muhterem İNCE

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Yusuf KARABULAK

Başvurucu

:

Recep ÖZTAŞ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, ceza infaz kurumunda bulunan başvurucuya posta yoluyla gönderilen kitapların kitap kota sınırlaması nedeniyle verilmemesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 31/8/2021 tarihinde yapılmıştır.

3. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

6. Başvurucu, başvuru tarihinde silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hükümlü olarak Kayseri 2 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu/İdare) bulunmaktadır.

7. Başvurucuya posta yoluyla sekiz kitap gönderilmiştir. Gönderilen kitaplar, başvurucunun üzerinde bulunan on üç kitabın sayısı gözönünde bulundurularak başvurucuya teslim edilmemiş ve daha sonra değişim yapılmak üzere emanet deposuna kaldırılmıştır.

8. Başvurucu; üzerinde kayıtlı olduğu belirtilen kitaplardan "Aşkın Sesi Ney Öğretim Kitabı", "Dilsiz Kaval Metodu-I", "Temel İngilizce Dilbilgisi", "Uygulamalı Almanca Dilbilgisi" ve "İngilizce Sözlük" isimli kitapların eğitim kitapları olduğunu ve Ceza İnfaz Kurumu tarafından getirilen kitap kotası dışında tutulması gerektiğini belirterek Kayseri 1. İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği/Hâkimlik) şikâyette bulunmuştur. İnfaz Hâkimliği 28/7/2021 tarihli kararla kitaplarının teslim edilmesi talebinin reddine karar vermiştir. Gerekçede; hükümlünün talebine ilişkin olarak Kayseri 2 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek ret sonucuna ulaşmıştır.

9. Başvurucu, İnfaz Hâkimliğinin kararına itiraz etmiştir. Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi (Ağır Ceza Mahkemesi) 20/8/2021 tarihinde "İnfaz Hakimliği kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı" gerekçesiyle talebin kesin olarak reddine karar vermiştir.

10. Başvurucu, nihai kararı 27/8/2021 tarihinde tebliğ aldıktan sonra 31/8/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

11. 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Süreli veya süresiz yayınlardan yararlanma hakkı” kenar başlıklı 62. maddesi şöyledir:

"(1) Hükümlü, mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla süreli ve süresiz yayınlardan bedelini ödeyerek yararlanma hakkına sahiptir.

 (2) Resmî kurumlar, üniversiteler, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu yararına çalışan dernekler tarafından çıkartılan gazete, kitap ve basılı yayınlar, hükümlülere ücretsiz olarak ve serbestçe verilir. Eğitim ve öğretimine devam eden hükümlülerin ders kitapları denetime tâbi tutulamaz.

 (3) Kurum güvenliğini tehlikeye düşüren veya müstehcen haber, yazı, fotoğraf ve yorumları kapsayan hiçbir yayın hükümlüye verilmez."

12. Adalet Bakanlığının (Bakanlık) 12/7/2005 tarihli Ceza İnfaz Kurumları Kütüphane ve Kitaplık Yönergesi’nin “Oda veya koğuşa verilecek yayın ve süresi” kenar başlıklı 30. maddesi şöyledir:

 “Oda veya koğuşta okunmak üzere, kütüphane ve kitaplıklarda bulunan süreli ve süresiz yayınlar, hükümlü ve tutuklulara zimmetle verilir.

Verilecek yayın sayısı, kütüphane ve kitaplık hizmetlerini aksatmayacak, oda veya koğuş düzenini bozmayacak şekilde, oda veya koğuştaki hükümlü ve tutuklu mevcudu ile kütüphane veya kitaplıkta bulunan yayın sayısı dikkate alınarak eğitim kurulu kararıyla belirlenir.

Verilen yayınlar, en çok onbeşinci günün sonunda kütüphane veya kitaplığa iade edilir. Bu sürenin bitiminde, sürenin uzatılmasını isteyenlere; yayın adedine, yayına gösterilen ilgiye ve faydalanma maksadına göre kütüphane veya kitaplık sorumlusu tarafından ek süre verilebilir.”

V. İNCELEME VE GEREKÇE

13. Anayasa Mahkemesinin 21/1/2025 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Adli Yardım Talebi Yönünden

14. Başvurucu, bireysel başvuru harç ve giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğunu belirterek adli yardım talebinde bulunmuştur.

15. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

B. İfade Özgürlüğünün İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

16. Başvurucu, adına kayıtlı olan kitapların (bkz. § 8) çeşitli alanlara ait eğitim kitapları olduğunu, yapılacak değerlendirmede üzerine kayıtlı olan kitapların sayısı hesaplanırken eğitim kitaplarının dikkate alınmaması ve posta yoluyla gönderilen kitapların (bkz. § 7) bu sınırlamaya dâhil edilmeksizin verilmesi gerektiğini ancak üzerine kayıtlı kitapların Ceza İnfaz Kurumunca niteliğinin dikkate alınmadığını, posta yoluyla gönderilen kitapların da bu nedenle kendisine verilmediğini iddia etmiştir.

17. Bakanlık görüşünde; başvurucunun talebinin karşılanamamasının ceza infaz kurumunun sahip olduğu takdir yetkisinin içerisinde olup olmadığının, gerek kurum gerek yerel mahkemelerce verilen kararlardaki tespit ve sonuçların, ilgili mevzuatın uygulanması niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bununla birlikte iddia olunan müdahalenin yasal dayanağını oluşturan mevzuatın ulaşılabilir, yeterince açık ve belirli bir eylemin gerektirdiği sonuçlar açısından öngörülebilir olup olmadığının, iddia olunan müdahalenin meşru bir amaca dayanıp dayanmadığının ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve orantılı olup olmadığının tespiti esnasında yukarıdaki hususların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

18. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

2. Değerlendirme

19. Somut olayda başvurucu, eğitim ve öğretim amaçlı edindiği kitapların eğitim kitabı olarak kabul edilmemesinden ve bu kitapların üzerinde bulundurabileceği kitap sayısının hesabına dâhil edilmesinden şikâyetçidir.

20. Anayasa Mahkemesi daha önce verdiği birçok kararında, hükümlü ve tutuklulara posta/kargo yoluyla gelen, ziyaretçilerin getirdiği veya hükümlü ve tutukluların satın aldıkları süreli ya da süresiz yayınların ceza infaz kurumlarına kabul edilmemesini ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmiştir (ilgili kararlar için bkz. İbrahim Kaptan (2), B. No: 2017/30723, 12/9/2018, § 23; Recep Bekik ve diğerleri [GK], B. No: 2016/12936, 27/3/2019, § 24; Ahmet Sil ve Taner Yay, B. No: 2017/35227, 30/9/2020, § 31).

21. Bu kapsamda başvurucu eğitim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşse de üzerine kayıtlı kitaplara yönelik nitelik değerlendirilmesi yapılmamasından kaynaklı ihlal iddialarının süresiz yayına erişimin kısıtlanması bağlamında, ifade özgürlüğü kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

a. Kabul Edilebilirlik Yönünden

22. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

b. Esas Yönünden

i. Genel İlkeler

23. Anayasa’nın 26. maddesinde düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün kullanımında başvurulabilecek araçlar “söz, yazı, resim veya başka yollar” olarak ifade edilmiştir ve “başka yollar” ifadesiyle her türlü ifade aracının anayasal koruma altında olduğu gösterilmiştir (Emin Aydın, B. No: 2013/2602, 23/1/2014, § 43).

24. İfade özgürlüğü; insanın serbestçe haber ve bilgilere, başkalarının fikirlerine ulaşabilmesi, edindiği düşünce ve kanaatlerden dolayı kınanmaması ve bunları tek başına veya başkalarıyla birlikte çeşitli yollarla serbestçe ifade edebilmesi, anlatabilmesi, savunabilmesi, başkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir (Emin Aydın § 40).

25. Bilgi ve düşünceleri edinme özgürlüğünün ifade özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası olduğu konusunda hiçbir şüphe ya da anlaşmazlık bulunmamaktadır (Özkan Kart, B. No: 2013/1821, 5/11/2014, § 32). Anayasa’da ifade özgürlüğüne ilişkin olarak daha ayrıntılı düzenlemeler de yer almakla birlikte mevcut koşullar altında başvurunun ifade özgürlüğüne ilişkin temel düzenleme olan Anayasa’nın 26. maddesi kapsamında incelenmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir.

26. Tutuklu ve hükümlüler, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) ortak alanı kapsamında kalan temel hak ve hürriyetlerin tamamına kural olarak sahiptir (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, B. No: 2013/583, 10/12/2014, § 65). Bu bağlamda tutuklu ve hükümlülerin ifade özgürlüğü de Anayasa ve Sözleşme kapsamında koruma altındadır (Murat Karayel (5), B. No: 2013/6223, 7/1/2016, § 27).

27. Tutuklu ve hükümlülerin süreli veya süresiz yayınlara ulaşabilmesi de bilgi ve kanaatlere ulaşma özgürlüğünün somut yansıması olarak ifade özgürlüğünün koruması altındadır (İbrahim Bilmez, B. No: 2013/434, 26/2/2015, § 74; Kamuran Reşit Bekir [GK], B. No: 2013/3614, 8/4/2015, § 43; Hüseyin Sürensoy, B. No: 2013/749, 6/10/2015, § 44; Ahmet Temiz (6), B. No: 2014/10213, 1/2/2017, § 34). Bu doğrultuda bir ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan başvurucunun kitaba erişme talebinin kabul edilmemesinin haber veya fikir alma özgürlüğüne, dolayısıyla ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale olduğu kabul edilmiştir.

28. Mutlak değil sınırlanabilir bir hak olan ifade özgürlüğü Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlüklerin sınırlama rejimine tabidir. İfade özgürlüğüne ilişkin 26. maddenin ikinci fıkrasında sınırlama sebeplerine yer verilmiştir. Ancak bu özgürlüğe yönelik sınırlamaların da bir sınırının olması gerektiği açıktır. Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında Anayasa’nın 13. maddesindeki ölçütler gözönüne alınmak zorundadır. Bu sebeple ifade özgürlüğüne getirilen sınırlandırmaların denetiminin Anayasa’nın 13. maddesinde yer alan ölçütler çerçevesinde ve Anayasa’nın 26. maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir (Özkan Kart, § 33).

29. Anayasa Mahkemesi Recep Bekik ve diğerleri kararında, benzer müdahalelerin hukuki dayanağı olan 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 62. maddesinin kanunla sınırlama ölçütünü karşıladığı ve başvuruya konu süreli yayınların ceza infaz kurumlarının düzeninin ve güvenliğinin sağlanması, suçun önlemesi ve mahkûmun ıslahı amaçlarıyla başvuruculara verilmemesi şeklindeki müdahalelerin Anayasa’nın 26. maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen kamu düzeni ve kamu güvenliği kapsamında meşru bir amaç taşıdığı sonucuna varmıştır (Recep Bekik ve diğerleri, §§ 32, 33). Mevcut başvuruda da anılan tespitten ayrılmayı gerektiren bir yön bulunmamaktadır. Bundan sonra yapılması gereken, müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olup olmadığını değerlendirmektir.

30. Temel hak ve özgürlüklere yönelik bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun kabul edilebilmesi için zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılaması ve orantılı olması gerekir (Bekir Coşkun [GK], B. No: 2014/12151, 4/6/2015, §§ 53-55; Mehmet Ali Aydın [GK], B. No: 2013/9343, 4/6/2015, §§ 70-72; AYM, E.2007/4, K.2007/81, 18/10/2007). Müdahaleyi oluşturan tedbirin zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığının kabul edilebilmesi için amaca ulaşmaya elverişli olması, başvurulabilecek en son çare ve alınabilecek en hafif önlem olarak kendini göstermesi gerekmektedir (bazı farklılıklarla birlikte bkz. Bekir Coşkun, § 51; Mehmet Ali Aydın, § 68; Tansel Çölaşan, B. No: 2014/6128, 7/7/2015, § 51).

ii. İlkelerin Olaya Uygulanması

31. Somut olayda; Kayseri 2 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Kurulunun kararı uyarınca hükümlü ve tutuklulara verilecek eserlerin en fazla on kitap, iki dergi ve bir adet sözlük olacak şekilde toplam on üç süreli ve süresiz yayın olarak sınırlandırılması, ibadetlerin yerine getirebilmesi için gerekli olan kutsal kitaplar ile devam edilen öğretim kapsamındaki ders kitapları ve sınava hazırlık kitaplarının bu sınırlama dışında bırakılması uygulamasına gidilmiştir.

32. Başvurucuya posta yoluyla gönderilen kitapları bu doğrultuda Ceza İnfaz Kurumu idaresince içeriği incelenerek ilgilisine verilmesinde herhangi bir sakınca olmadığı tespit edildiği hâlde bu kitaplar kitap kotası uygulaması sebebiyle başvurucuya verilmemiştir.

33. Anayasa Mahkemesi daha önce Özkan Kart kararında ceza infaz kurumu idaresince tatbik edilen kitap kotası uygulamasını ifade özgürlüğü kapsamında incelemiş ve ceza infaz kurumunun oda veya koğuş düzeninin sağlanması amacıyla mahpusların -düzenli aralıklarla değiştirilen- belli sayıda kitap bulundurabilmesi düzenlemesinde anayasal sorun bulunmadığı sonucuna varmıştır (anılan kararda bkz. §§ 52-56).

34. Bununla birlikte eldeki başvuruda başvurucu, kitap kotası uygulamasından değil kendisindeki kitapların ders kitabı vasfında olduğuna ilişkin itirazının değerlendirilmemesinden yakınmaktadır.

35. Başvurucunun eğitim kitaplarının sınırlandırmaya dâhil edildiğine yönelik şikâyetini değerlendiren İnfaz Hâkimliği, başvurucunun kendisindeki kitapların ders kitabı olduğuna ilişkin itirazı konusunda ayrıca bir değerlendirme yapmaksızın Ceza İnfaz Kurumu kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirtmekle yetinmiş ve bu suretle başvurucunun talebini reddetmiştir.

36. Ders kitaplarının kitap kotası uygulaması dışında tutulduğu (bkz. § 31) gözetildiğinde başvurucunun iddiasının davanın esasına etki edecek nitelikte olduğunda şüphe bulunmamaktadır. Buna rağmen başvurucunun bu iddiası hem Ceza İnfaz Kurumu hem de İnfaz Hâkimliği tarafından değerlendirilmemiş, başvurucunun bir öğretim programına devam edip etmediği araştırılmamış, dolayısıyla kitapların ders kitabı mahiyetinde olup olmadığı açıklanmamıştır. Bu nedenle başvurucunun talebinin reddine ilişkin kararın ilgili ve yeterli bir gerekçe içermediği anlaşılmakla müdahalenin demokratik toplumda zorunlu bir ihtiyacı karşılamadığı sonucuna varılmıştır.

37. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 26. maddesiyle güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

38. Bu ihlal kararı başvuruya konu kitapların eğitim kitabı muafiyetinden faydalandırılarak başvurucuya verilmesi gerektiği şeklinde anlaşılamaz. İlgili derece mahkemeleri, Anayasa Mahkemesi kararında ortaya konulan kriterler ve gösterilen yöntemle yeniden yargılama yaparak yargılamanın sonucuna göre bahse konu kitapların eğitim kitabı olarak kabul edilmesine veya edilmemesine karar vermelidir.

VI. GİDERİM

39. Başvurucu, ihlalin tespiti ile 60.000 TL maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

40. Başvuruda tespit edilen anayasal hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar ve zorunluluk bulunmaktadır. Anayasa'nın 148. ve 153. maddeleri ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. ve 66. maddeleri uyarınca ihlal kararının gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatıp Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirtilen ilkelere ve gerekçelere uygun biçimde yürütülecek yargılama sonunda hak ihlalinin nedenlerini gidererek yeni bir karar vermektir (yeniden yargılama konusunda bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

41. Öte yandan hak ihlali kararından Anayasa Mahkemesinin davanın sonucuyla ilgili olarak bir tutum sergilediği sonucu çıkarılmamalıdır. Anayasa Mahkemesince verilen hak ihlali kararı uyuşmazlığın sonuçlarından bağımsız olup davanın kabulüne, reddine ya da beraate veya mahkûmiyete karar verilmesi gerektiği anlamına gelmemektedir. Kural olarak, yargılamanın her aşamasında olduğu gibi ihlalin sonuçlarını gidermek üzere yeniden yapılacak yargılama sonunda da delillerin dava ile ilişkisini kurma ve bunları değerlendirip sonuç çıkarma yetkisi ilgili mahkemelere aittir.

42. İfade özgürlüğüne yönelik müdahale nedeniyle oluşan manevi zararı karşılığında başvurucuya 10.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

VII. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Kararın bir örneğinin ifade özgürlüğü ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Kayseri 1. İnfaz Hâkimliğine (E.2021/5619, K.2021/5682) GÖNDERİLMESİNE

E. Başvurucuya net 10.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 21/1/2025tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Recep Öztaş (2) [1.B.], B. No: 2021/46161, 21/1/2025, § …)
   
Başvuru Adı RECEP ÖZTAŞ (2)
Başvuru No 2021/46161
Başvuru Tarihi 31/8/2021
Karar Tarihi 21/1/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumunda bulunan başvurucuya posta yoluyla gönderilen kitapların kitap kota sınırlaması nedeniyle verilmemesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
İfade özgürlüğü Ceza infaz kurumunda kitap İhlal Yeniden yargılama
İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi