TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ERHAN ÇAHA BAŞVURUSU (2)
(Başvuru Numarası: 2021/61545)
Karar Tarihi: 21/1/2025
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Batuhan Salim YEŞİLKÖY
Başvurucu
Erhan ÇAHA
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, ceza infaz kurumunda çıplak arama işlemine maruz kalınması nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, ceza infaz kurumunda maruz kaldığını iddia ettiği çıplak arama işlemiyle ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği 5/7/2021 tarihli dilekçeyle suç duyurusunda bulunmuştur. Söz konusu dilekçede yaptığı açıklamalar ve iddia ettiği hususlar şöyledir:
i. Başvurucu, aynı kampüste bulunan bir ceza infaz kurumundan diğerine 18/12/2019 tarihinde nakledilmiştir. İnfaz koruma memurları, nakil olunan ceza infaz kurumuna girişte başvurucuyu çıplak olarak aramıştır.
ii. Başvurucu çıplak arama işlemi nedeniyle kendisini kötü hissetmiştir. Başvurucuyu çıplak olarak aramaları için hiçbir sebep bulunmamaktadır. Zaten nakil geldiği ceza infaz kurumundan çıkarken çok detaylı bir arama işlemine tabi tutulmuş ve üzerinde ya da odasında hiçbir yasak eşya bulunmamıştır. Çıplak arama işlemi sadece başvurucuyu kötü hissettirmek ve aşağılamak için yapılmıştır.
3. Cumhuriyet Başsavcılığı 30/8/2021 tarihli yazısıyla başvurucunun şikâyetçi olduğu olayla ilgili ceza infaz kurumundan bilgi ve varsa hazırlanan belgelerin gönderilmesini istemiştir. Ceza infaz kurumu, bu yazıya 6/9/2021 tarihinde cevap vermiştir. Başvurucunun iddialarının gerçek olmadığını, nakil işlemleri sırasında başvurucuya kesinlikle çıplak arama işlemi yapılmadığını ve altı aylık saklama süresi bulunduğundan dolayı olay gününe ait kamera kayıtlarının mevcut olmadığını bildirmiştir.
4. Cumhuriyet Başsavcılığı 14/9/2021 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir. Başsavcılık, kararın gerekçesinde ceza infaz kurumunun cevabi yazısını özetlemiştir. Akabinde, başvurucunun iddialarının soyut olduğunu ve destekleyici hiçbir delilin olmadığını belirtmiştir. Başvurucunun bu karara itirazı 11/10/2021 tarihinde reddedilmiştir.
5. Başvurucu nihai kararı 13/10/2021 tarihinde öğrendikten sonra 1/11/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
6. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
7. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
8. Başvurucu, hiçbir haklı sebep yokken çıplak şekilde aranmasından ve bu olay hakkında etkili bir soruşturma yürütülmemesinden yakınmıştır. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde ihlal iddialarının incelenmesi sırasında ilgili mevzuat hükümleri ve içtihatlar ile somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği bildirilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı başvuru formundaki açıklamalarını tekrar ederek beyanda bulunmuştur.
9. Başvuru, kötü muamele yasağı kapsamında incelenmiştir.
10. Bir muamelenin Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasının kapsamına girebilmesi için asgari bir ağırlık eşiğine (derecesine) ulaşması gerekir. Asgari ağırlık eşiğine ulaşılıp ulaşılmadığı konusunda yapılacak değerlendirmede muamelenin süresi, mağdurun üzerinde bıraktığı fiziksel ve ruhsal etki ile mağdurun cinsiyeti, yaşı ve sağlık durumu gibi somut olaydaki tüm etkenler dikkate alınmalıdır (Ali Rıza Özer ve diğerleri [GK], B. No: 2013/3924, 6/1/2015, § 75).
11. Mahpusların ceza infaz kurumlarında çıplak olarak aranmaları, ceza infaz kurumu güvenliğinin sağlanması ve suç işlenmesinin ya da düzensizliğin önlenmesi bakımından haklı görülebilir ancak bu nitelikteki aramaların insan onuruna gereken saygı gösterilerek ve meşru bir amaç için uygun bir şekilde yapılması gerekir. Bir çıplak aramanın yapılma şekli, arama işleminin neden olduğu kaçınılmaz aşağılamayı önemli ölçüde ağırlaştıran küçük düşürücü unsurlar içeriyorsa veya çıplak arama işlemi ile ceza infaz kurumunun güvenliğinin sağlanması ya da suçun yahut düzensizliğin önlenmesi arasında yerleşik bir bağlantı yoksa arama, kötü muamele yasağının ihlali için aranan asgari ağırlık eşiğine ulaşabilir (bazı değişikliklerle birlikte bkz. Mehmet Bayraktar, B. No: 2014/2316, 15/2/2017, §§ 33, 34; Elif Kaya, B. No: 2014/266, 6/4/2017, § 41).
12. İspat külfetinin devlete geçtiği durumların söz konusu olmadığı hâllerde kötü muameleye uğramaları nedeniyle mağdur olduklarını ileri süren kişiler, kötü muamele yasağı kapsamına giren ağırlıkta bir muamele görmüş olabileceklerini gösteren emare ve delilleri -haklı bir gerekçeleri olmadığı sürece- zamanında yetkili makamlara sunma konusunda özenli davranmakla yükümlüdür. Olgulara dayanmayan yetersiz açıklamalar, iddiaların deliller ile desteklenmemesi hatta kimi zaman delillerin uyumsuzluğu veya kötü muamelenin yapıldığı yer, zaman ve diğer konulardaki çelişkili ifadeler gibi hususlar kötü muamelenin gerçekliğini şüpheye düşürür. Bu durumda iddianın savunabilir olduğundan, dolayısıyla bu iddialara ilişkin derhâl resmî bir soruşturma başlatılması gerekliliğinden söz edilemez. Kaldı ki iddialarını güçlü bir dayanakla birlikte yetkili merciler nezdinde dile getirmemeleri hâlinde mağdur olduğunu ileri süren kişilerin etkili bir soruşturma yürütülmesine ilişkin meşru (haklı) bir beklentiye girebileceklerinin söylenebilmesi mümkün değildir (Beyza Metin, B. No: 2014/19426, 12/12/2018, §§ 45-47).
13. Somut olayda başvurucu, olayın gerçekleştiğini iddia ettiği tarihten yaklaşık iki yıl sonra suç duyurusunda bulunmuştur. Başvurucunun iddia ettiği olayların gerçekten yaşanıp yaşanmadığını tespit edebilmek için en elverişli araçlardan biri olan kamera kaydına aradan geçen zaman sebebiyle ulaşılamamıştır. Bu noktada başvurucunun şikâyetini zamanında yetkili makamlara sunma konusunda özenli davrandığını ifade edebilmek mümkün değildir. Ayrıca başvurucunun olgulara dayanan açıklamalar sunmakta da yeterli özeni göstermediğini belirtmek gerekir. Zira başvurucu kendisine çıplak arama işlemi uygulayan infaz koruma memurları hakkında kişi, eşkâl ya da isim gibi bilgiler sunmamıştır. Aramanın nasıl ve hangi koşullarda yapıldığı konusunda detay belirtmemiştir. Aramanın ceza infaz kurumunun hangi kısmında gerçekleştirildiği konusunda somut bir açıklamada da bulunmamıştır. Tüm bu sebeplerle başvurucunun iddiasının savunulabilir olmadığına kanaat getirilmiştir. Bu durumda da başvurucunun iddiaları hakkında, etkili bir soruşturma yürütülmesine ilişkin meşru (haklı) bir beklentiye girebileceğinin söylenemeyeceği sonucuna varılmıştır.
14. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA21/1/2025tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.