logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Karaaslan Otomotiv Sanayi Ticaret Ltd. Şti. [2. B.], B. No: 2021/48787, 29/7/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

KARAASLAN OTOMOTİV SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/48787)

 

Karar Tarihi: 29/7/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

 

 

Metin KIRATLI

Raportör

:

Saliha AKSOY

Başvurucu

:

Karaaslan Otomotiv Sanayi Ticaret Ltd. Şti.

Vekili

:

Av. Tuncay KESERCİ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, kıymet takdirine itiraz davasının süre aşımı gerekçesiyle reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Erzurum 5. İcra Müdürlüğünün E.2020/1656sayılı dosyasıyla başvurucu Şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatılmıştır.

3. İcra takibine konu Van'ın Erciş ilçesinde bulunan taşınmaz hakkında Erciş İcra Dairesinin 2020/25 talimat sayılı dosyasında 16/3/2020 tarihinde kıymet takdir raporu düzenlenmiştir.

4. Başvurucunun taşınmazın değerini yüksek belirlediği gerekçesiyle Erciş İcra Hukuk Mahkemesinin (Mahkeme) E.2021/71 sayılı dosyasıyla kıymet takdirine itiraz davası açılmıştır.

5. Mahkeme 21/9/2021 tarihli kararla davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiş; karar gerekçesinde Erciş İcra Müdürlüğünün 2021/45 talimat sayılı takip dosyası kapsamında kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun başvurucuya 23/6/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davanın yedi günlük dava süresi geçtikten sonra 2/7/2021 tarihinde açıldığını belirtmiştir. Mahkeme, kararı kesin olmak üzere vermiştir.

6. Başvurucu, nihai hükmü 28/9/2021 tarihinde öğrendikten sonra 14/10/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

7. Başvurucu; aleyhine başlatılan icra takibinde vekille temsil edildiğini, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca vekille takip edilen davalarda tebligatların vekile yapılması gerektiği hâlde Mahkeme kararının önce kendisine daha sonra vekile tebliğ edildiğini, dava süresinin de kendisine yapılan tebliğ tarihinden başlatılarak davanın süre yönünden reddedildiğini, vekile yapılan tebliğ tarihi itibarıyla davanın süresinde açıldığını belirterek mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

8. Başvuru, mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelenmiştir.

9. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

10. Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddiada bulunma ve savunma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla mahkemeye erişim hakkı, Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur (Özbakım Özel Sağlık Hiz. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. [2. B.], B. No: 2014/13156, 20/4/2017, § 34).

11. Somut olayda Mahkeme, kıymet takdir raporuna yapılan şikâyetin 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 128/a maddesinde belirtilen süre içinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir.

12. Kıymet takdirine itiraz davasının süre aşımından reddedilmesi suretiyle uyuşmazlığın esasının incelenmemesi sonucunda mahkemeye erişim hakkına yönelik bir müdahalede bulunulduğu açıktır. Mahkemeye erişim hakkına yapılan bu müdahalenin ise öncelikle belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir bir kanuni temelinin bulunması gerekmektedir. Diğer bir deyişle somut başvuru bakımından Anayasa Mahkemesi, öncelikle mahkemeye erişim hakkına müdahale teşkil eden süre aşımı kararının kanuni bir dayanağının olup olmadığını tespit etmek durumundadır.

13. Hak ve özgürlüklerin, bunlara yapılacak müdahalelerin ve sınırlandırmaların kanunla düzenlenmesi bu haklara ve özgürlüklere keyfî müdahaleyi engelleyen, hukuk güvenliğini sağlayan demokratik hukuk devletinin en önemli unsurlarından biridir (Tahsin Erdoğan [2. B.], B. No: 2012/1246, 6/2/2014, § 60).

14. Müdahalenin kanuna dayalı olması öncelikle şeklî manada bir kanunun varlığını zorunlu kılar. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çıkarılan şeklî anlamda bir kanun hükmünün bulunmaması hakka yapılan müdahaleyi anayasal temelden yoksun bırakır (Ali Hıdır Akyol ve diğerleri [GK], B. No: 2015/17510, 18/10/2017, § 56). Kanunun varlığı kadar kanun metninin ve uygulamasının da bireylerin davranışlarının sonucunu öngörebileceği kadar hukuki belirlilik taşıması gerekir. Bir diğer ifadeyle kanunun kalitesi de kanunilik koşulunun sağlanıp sağlanmadığının tespitinde önemlidir (Necmiye Çiftçi ve diğerleri [1. B.], B. No: 2013/1301, 30/12/2014, § 55). Müdahalenin kanuna dayalı olması, iç hukukta müdahaleye ilişkin yeterince ulaşılabilir ve öngörülebilir kuralların bulunmasını gerektirir (Türkiye İş Bankası A.Ş. [GK], B. No: 2014/6192, 12/11/2014, § 44).

15. Kanunilik unsuru yönünden değerlendirme yapılırken yargı merciilerince müdahaleye imkân tanıyan kanun hükümlerinin yorumu ve bu hükümlerin olaya uygulanması bariz takdir hatası ya da açık bir keyfîlik içermediği sürece bu alanda bir inceleme yapılması bireysel başvurunun amacıyla bağdaşmaz. Ancak yargı merciilerinin müdahaleye imkân tanıyan kanun hükmünü açık bir biçimde hatalı yorumladıklarının ve uyguladıklarının tespiti hâlinde müdahalenin kanunilik temelinden yoksun olduğu sonucuna ulaşılabilir (Ramazan Atay [1. B.], B. No: 2017/26048, 29/1/2020, § 29).

16. 2004 sayılı Kanun'un 128/a maddesinin (1) numaralı fıkrasında kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililerin raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilecekleri, şikâyet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması hâlinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabileceği, aksi hâlde başka bir işleme gerek olmaksızın şikâyetin kesin olarak reddedileceği kurala bağlanmıştır.

17. 7201 sayılı Kanun'un 11. maddesinin (1) numaralı fıkrasında vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı belirtilmiştir. Buna göre vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır ve tebliğ edilen evrakın içeriğine göre bir kanun yoluna başvurulması söz konusu ise kanunda öngörülen süreler bu tarih itibarıyla işlemeye başlar (Yasin Yaman [1. B.], B. No: 2012/1075, 12/2/2013, § 24).

18. Somut olayda Erzurum 5. İcra Müdürlüğünün E.2020/1656 sayılı dosyası ile başvurucu Şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatılmış, takip dosyasına konu Van'ın Erciş ilçesinde bulunan taşınmaz hakkında Erciş İcra Müdürlüğünün 2021/45 talimat sayılı takip dosyasında 16/3/2020 tarihli kıymet takdir raporu düzenlenmiştir. Rapor 23/6/2021 tarihinde başvurucu Şirketin adresine, 28/6/2021 tarihinde de vekil sıfatıyla Av. T.K.ya elektronik tebligat yoluyla tebliğ edilmiştir. Mahkemenin gerekçeli kararında asile yapılan tebligat tarihi esas alınarak davanın süresinde açılmadığı belirtilmiştir (bkz. § 5). 7201 sayılı Kanun'un vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağına ilişkin hükmünün belirsiz ve öngörülemez nitelikte olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda dava konusu raporun başvurucu Şirket vekiline tebliğ tarihi yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın başvurucu asile yapılan tebliğ tarihi esas alınmak suretiyle dava süresinin başlatılarak verilen süre aşımı kararında kanun hükmünün hatalı yorumlandığı sonucuna ulaşılmıştır.

19. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

20. Başvurucu; yeniden yargılama yapılması ile 10.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

21. Başvuruda tespit edilen anayasal hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar ve zorunluluk bulunmaktadır. Anayasa'nın 148. ve 153. maddeleri ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. ve 66. maddeleri uyarınca ihlal kararının gönderildiği yargı mercilerinin yapması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatıp Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirtilen ilkelere ve gerekçelere uygun biçimde yürütülecek yargılama sonunda hak ihlalinin nedenlerini gidererek yeni bir karar vermektir (yeniden yargılama konusunda bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2) [1. B.], B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

22. Öte yandan hak ihlali kararından Anayasa Mahkemesinin davanın sonucuyla ilgili olarak bir tutum sergilediği sonucu çıkarılmamalıdır. Anayasa Mahkemesince verilen hak ihlali kararı uyuşmazlığın sonuçlarından bağımsız olup davanın kabulüne ya da reddine karar verilmesi gerektiği anlamına gelmemektedir. Kural olarak, yargılamanın her aşamasında olduğu gibi ihlalin sonuçlarını gidermek üzere yeniden yapılacak yargılama sonunda da delillerin dava ile ilişkisini kurma ve bunları değerlendirip sonuç çıkarma yetkisi ilgili mahkemelere aittir.

23. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından başvurucunun manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Erciş İcra Hukuk Mahkemesine (E.2021/71, K.2021/108) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,

E. 487,60 TL harç ve 30.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 30.487,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 29/7/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Karaaslan Otomotiv Sanayi Ticaret Ltd. Şti. [2. B.], B. No: 2021/48787, 29/7/2025, § …)
   
Başvuru Adı KARAASLAN OTOMOTİV SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ.
Başvuru No 2021/48787
Başvuru Tarihi 14/10/2021
Karar Tarihi 29/7/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, kıymet takdirine itiraz davasının süre aşımı gerekçesiyle reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Mahkemeye erişim hakkı (hukuk) İhlal Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi