logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Nebiye Merttürk ve Selahattin Geniş [2.B.], B. No: 2021/48896, 18/9/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

NEBİYE MERTTÜRK VE SELAHATTİN GENİŞ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/48896)

 

Karar Tarihi: 18/9/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Metin KIRATLI

Raportör

:

Hasan HÜZMELİ

Başvurucular

:

1. Nebiye MERTTÜRK

 

 

2. Selahattin GENİŞ

Vekilleri

:

Av. Doğukan Tonguç CANKURT

 

 

Av. Linda Sevinç HOCAOĞULLARI

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, kamu makamlarının toplantı ve gösteri yürüyüşlerini erteleme kararına aykırı olarak toplantı yapıldığı gerekçesiyle etkinliğe müdahale edilmesi nedeniyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. 10/10/2015 tarihinde, Ankara Tren Garı'nda yapılmak istenen bir toplantıdabombalı terör saldırısı gerçekleştirilmesi sonucu birçok kişi hayatını kaybetmiş ve yaralanmıştır (ayrıntılı bilgi için bkz. Hasan Kılıç, B. No: 2018/22085, 27/1/2021, §§ 11-15). Kamuda Ankara Garı patlaması olarak bilinen anılan saldırının yıl dönümlerinde çeşitli gruplar olayın meydana gelmesinde sorumlu olanların ortaya çıkarılması ve hayatını kaybedenlerin anılması için etkinlikler düzenlenmek istenmiştir.

3. Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü 2/10/2020 tarihinde, İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu (UHK) kararı ile koronavirüs salgının olası risklerini gözeterek yayılımını azaltmak amacıyla 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 23., 27. ve 72. maddeleri uyarınca sivil toplum kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları, birlikler ve kooperatifler tarafından düzenlenecek etkinlikleri ve genel kurulları yaklaşık iki ay ertelemiştir. Valiliğin resmî sitesinden duyurulan bu karar, başvurucu Nebiye Merttürk'ün genel başkanı olduğu Halk Evleri Derneğine de 9/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Anılan kararın ilgili kısmı şöyledir:

"... Sağlık Bakanlığı tarafından İçişleri Bakanlığına gönderilen 01/10/2020 tarih ve 13588366/149/1604 sayılı yazıda; 'Dünyayı tehdit etmeye devam eden COVID¬19 pandemisine yönelik olarak; COVID-19 Bilimsel Danışma Kurulu ve Sağlık Bakanlığı’nca ülkemizdeki ve Dünya’daki en güncel bilimsel gelişmeler ve deneyimler takip edilmekte, bu kapsamda Pandeminin ülkemizdeki kontrolüne yönelik çalışmalar yürütülmekte teknik rehberler ve protokoller yayınlamakta ve güncellenmektedir. Dünyada halen COVID¬19 vaka artışları devam etmektedir. Ülkemizde de Covid¬19 vakalarının devam etmekte olması, her ne kadar vaka sayıları belirli bir düzeyde kontrol altına alınmış olsa da önümüzdeki sonbahar ve kış aylarında tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de özellikle damlacık yolu ile bulaşan solunum yolu hastalıklarının görülme sıklığının artış gösterebilmesi beklenmektedir. Bu kapsamda Bakanlığımız bünyesinde oluşturulan COVID¬19 Bilimsel Danışma Kurulu, fiziksel mesafenin korunmasının zor olacağı sivil toplum kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, birlikler veya kooperatiflerin geniş katılımlı toplantılarının yapılmamasını ve ileri tarihe ertelenmesini önermiştir.' denilmektedir. Bu çerçevede, Sağlık Bakanlığının 01.10.2020 tarih ve 13588366/149/1604 sayılı yazısı ve Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiye kararı doğrultusunda, mevsimsel etkilerde göz önünde bulundurularak, 02.10.2020 tarihinden itibaren 01.12.2020 tarihine kadar sivil toplum kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları, birlikler ve kooperatifler tarafından düzenlenecek olan etkinliklerin ve genel kurullarının ertelenmesine

Kaymakamlarımız ve ilgili Kurumlarımızca konu hakkında gerekli hassasiyetin gösterilerek uygulamanın yukarıda belirtilen çerçevede eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesinin sağlanmasına, tedbirlere uymayanlarla ilgili Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282’nci maddesi gereğince idari para cezası verilmesine, aykırılığın durumuna göre Kanunun ilgili maddeleri gereğince işlem yapılmasına, konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195’inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılmasına,

Oy birliği ile karar verildi."

4. Başvurucu Nebiye Merttürk ile anılan saldırıda bir yakınının hayatını kaybettiğini bildiren başvurucu Selahattin Geniş'in de aralarında olduğu bir grup, olayın yıl dönümünde yaşamını yitiren kişileri anmak amacıyla 10/10/2020 tarihinde Ankara'daki Ulus Metro çıkışında toplanmıştır. Kolluk görevlilerinin Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği yazıya göre UHK'nın etkinliklerin ertelenmesine ilişkin kararına aykırı olarak toplanan ve aralarında başvurucuların da olduğu gruba polis, dağılmaları yönünde ihtarda bulunmuştur. Sosyal mesafe kuralını ihlal etmesi ve ikazlara rağmen dağılmaması üzerine gruba müdahale edilmiş, bazı kişiler hakkında adli işlem yapılmıştır. Yazıda, başvurucular hakkında herhangi adli ve idari işlem yapılmadığı açıklanmıştır.

5. Başvurucular, iktidarı destekleyen grupların toplanmalarına müdahale edilmemesine rağmen barışçıl nitelikte olan Ankara Garı saldırısı anma etkinliklerine ve muhalif grupların düzenlediği sair toplanmalara müdahale edildiği, salgın hastalık olduğu gerekçesiyle yapılan bu müdahalelerin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla sorumlu gördükleri kolluk görevlileri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunmuştur. Suç duyurusunda başvurucular, yakın tarihlerde izin verilen etkinlikleri açıklayarak bunlara ilişkin internette yer alan haberlerin URL(uniform resource locater/tekdüzen kaynak bulucu) adreslerini bildirmiştir.

6. Cumhuriyet Başsavcılığı, kolluğun müdahale oluşturan gerekçenin yer aldığı yazısına ve Ankara İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulunun 2/10/2020 tarihli ve 2020/76 sayılı kararına istinaden kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermiştir. Kararda mevcut olayda soruşturma yapılması gereken herhangi suç olmadığını ve müdahalenin usul ve kanuna uygun olduğunu değerlendirmiştir.

7. Başvurucuların anılan karara itirazı üzerine Sulh Ceza Hâkimliği, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle itirazı kesin olarak reddetmiştir.

8. Başvurucular, nihai hükmü 4/10/2020 tarihinde öğrendikten sonra 3/11/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

9. Adli yardım talebinin kabulüne ve başvurucuların yargılama giderlerini ödemekten geçici olarak muaf tutulmasına Komisyonca karar verilmiştir. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

10. Başvurucular, barışçıl nitelikteki anma etkinliğine hukuka aykırı olarak müdahale edilmesi ve müdahaleye dayanak idari işlemin kanuni dayanağı olmaması nedeniyle toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının, iktidarı destekleyen grupların toplanmalarına izin verildiği hâlde muhalif grupların düzenlediği etkinliklere müdahale edilmesi nedeniyle ayrımcılık yasağının, müdahaleden sorumlu polisler hakkında kolluk görevlilerinin yazısına dayanarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi nedeniyle de etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlal edildiğinden yakınmıştır.

11. Bakanlık görüşünde, idari işleme yönelik iptal davası açılmadığı, başvuru yollarının tüketilmemediği ve bireysel başvurunun süresinde yapılmadığı belirtilerek başvurunun kabul edilebilirlik koşullarını taşımadığı bildirilmiştir. Esasa ilişkin olarak müdahaleye dair kanuni dayanaklar ile koronavirüs salgınının ülkemizdeki gelişim süreci açıklanmış; toplanılmak istenen alanın idarece önceden belirlenen alanlardan olmadığı, toplanmak için idareye bildirimde bulunulmadığı, belirtilen tarihlerde düzenlenmek istenen etkinlikler için yapılan başvuruların 2/10/2020 tarihli UHK kararı çerçevesinde değerlendirildiği ifade edilmiştir. Ayrıca bazı sivil toplum kuruluşlarının kendi ideolojileri doğrultusunda hakkı kötüye kullanarak toplanma çağrıları yaptığı, düzensiz şekilde katılım sağlayacak kalabalığın kontrolünün sağlanamayacağı, salgın hastalığın yayılması riskinin yüksek olacağı gerekçesiyle etkinliğe izin verilmediğini belirterek açıklanan hususlar ile koronavirüs salgın döneminin koşulları gözetilerek anılan müdahalenin demokratik toplumda gerekli olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrımcılık yasağına ilişkin olarak ise anılan ihlal iddiasının Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki haklardan biriyle bağlantı kurulmadan ayrımcılık yasağı çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiştir. Başvurucular, Bakanlığın görüşüne karşı beyanlarında, toplantının engellenmesinin siyasi görüş temelinde ayrımcılık yasağını ihlal ettiğini vurgulayarak bireysel başvuru formundaki hususları yinelemiştir.

12. Başvuru, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı kapsamında incelenmiştir.

13. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

14. Somut olayda Ankara İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulunun kararının başvurucuların katılmak istediği toplantının engellenmesine ve bu müdahaleye ilişkin kovuşturmaya yer olmadığı kararına dayanak olduğu görülmüştür. Ankara İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu müdahaleye dayanak olan erteleme kararını 1593 sayılı Kanun'un 23., 27. ve 72. maddeleri uyarınca vermiştir (bkz. §§ 3, 6). Mevcut başvuru, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına yapılan müdahalenin dayanağı olan kuralların kanunilik ölçütüne uygun olup olmadığı bağlamında incelenecektir.

15. Hak ya da özgürlüklere bir müdahale söz konusu olduğunda öncelikle tespiti gereken husus, müdahaleye yetki veren bir kanun hükmünün mevcut olup olmadığıdır. Anayasa’nın 34. maddesi kapsamında yapılan bir müdahalenin kanunilik şartını sağladığının kabul edilebilmesi için müdahalenin kanuni bir dayanağının bulunması zorunludur. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasına ilişkin kanunların şeklen var olması yeterli değildir. Kanunilik ölçütü aynı zamanda maddi bir içeriği de gerektirmekte olup bu noktada kanunun niteliği önem kazanmaktadır. Kanunla sınırlama ölçütü sınırlamanın erişilebilirliğini, öngörülebilirliğini ve kesinliğini ifade eden belirliliğini garanti altına almaktadır (kanuniliğe ilişkin ayrıntılı açıklamalar için bkz. Çağla Yolaşan Kurul [GK], B. No: 2021/29184, 27/9/2023, §§ 35-41; kanunilik şartına başka bağlamlarda dikkat çeken kararlar için bkz. Tuğba Arslan [GK], B. No: 2014/256, 25/6/2014, § 82; Sevim Akat Eşki, B. No: 2013/2187, 19/12/2013, § 36; Hayriye Özdemir, B. No: 2013/3434, 25/6/2015, §§ 56-61; Halk Radyo ve Televizyon Yayıncılık A.Ş. [GK], B. No: 2014/19270, 11/7/2019, § 35).

16. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu Selma Atabey ([GK], B. No: 2021/38893, 27/9/2023) kararında 1593 sayılı Kanun'un 27., 72. ve 77 maddelerinin umumi hıfzıssıhha kuruluna il genelinde yapılacak tüm toplantı ve gösterileri erteleme şeklindeki müdahale yetkisi vermediğini değerlendirerek müdahalenin Anayasa'nın 13. maddesi kapsamında emredilen kanunilik ölçütünü karşılamaması nedeniyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal ettiği sonucuna varmıştır. Kararda, il umumi hıfzıssıhha kurulunun -bulaşıcı ve salgın hastalığın mevcut olduğu dönemlerde- sadece 1593 sayılı Kanun'da yazılı tedbirlerin uygulanmasına yardımcı olabileceği açıklanmıştır. Ayrıca kanuni düzenlemede sınırlı olarak sayılan tedbirler arasında toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını sınırlandırmaya imkân tanıyan bir yetki olmadığı ve müdahale yetkisinin kullanımının sıhhat ve içtimai muavenet vekaletinin tasvibi şartına bağlı tutulduğunu belirtmiştir (ayrıntılı değerlendirmeler için bkz. Selma Atabey, §§ 43-53).

17. Somut olayda da sözü edilen karardaki değerlendirmeler ile ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmadığı, Ankara İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulunun kararı uyarınca yapılan müdahalenin öngörülebilir olmadığı, dolayısıyla müdahalenin Anayasa'nın 13. maddesinde açıkça emredilen kanunilik ölçütünü karşılamadığı değerlendirilmiştir.

18. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

19. Başvurucular; ihlalin tespiti ile başvurucu Selahattin Geniş 10.000 TL, Nebiye Merttürk 5.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

20. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmasında hukuki yarar bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır.

21. Öte yandan ihlalin niteliği dikkate alınarak başvurucuların manevi zararları karşılığında taleplerine bağlı kalınarak Selahattin Geniş'e net 10.000 TL ve Nebiye Merttürk'e net 5.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvurucu Selahattin Geniş'e net 10.000 TL, Nebiye Merttürk'e net 5.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,

D. 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvuruculara MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

E. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucuların Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ile Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 18/9/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Nebiye Merttürk ve Selahattin Geniş [2.B.], B. No: 2021/48896, 18/9/2024, § …)
   
Başvuru Adı NEBİYE MERTTÜRK VE SELAHATTİN GENİŞ
Başvuru No 2021/48896
Başvuru Tarihi 3/11/2021
Karar Tarihi 18/9/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, kamu makamlarının toplantı ve gösteri yürüyüşlerini erteleme kararına aykırı olarak toplantı yapıldığı gerekçesiyle etkinliğe müdahale edilmesi nedeniyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı Toplantı ve gösteri yürüyüşü İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi