logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Sürat Kargo Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş. [1. B.], B. No: 2021/50841, 26/2/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

SÜRAT KARGO LOJİSTİK VE DAĞITIM HİZMETLERİ A.Ş. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/50841)

 

Karar Tarihi: 26/2/2025

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Saliha AKSOY

Başvurucu

:

Sürat Kargo Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş.

Vekili

:

Av. Arzu AKKAYA AKINCI

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, idare mahkemesinde açılan davanın süre aşımından reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu Şirket; işyerinin şubesine ait defter, kayıt ve belgeleri, mücbir sebep olmaksızın süresinde tam olarak incelemeye ibraz etmediğinden bahisle 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 102. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca hakkında iki ayrı idari para cezasıyla cezalandırılmıştır.

3. Başvurucu, idari para cezalarına itiraz etmiş; Torbalı Sosyal Sosyal Güvenlik Merkezinin 20/3/2020 tarihli ve 2020/13, 2020/14 sayılı kararlarıyla itirazlar reddedilmiştir.

4. İtirazın reddine dair kararlar 9/11/2020 tarihinde E. Mah. 3... Sok. No:.../B .../İzmir adresinde (tebliğ alındısında görüldüğü şekliyle) işyeri daimî çalışanı E.Y.ye tebliğ edilmiştir.

5. Başvurucu 10/12/2020 tarihinde dava konusu işlemlerin iptali talebiyle İzmir 4. İdare Mahkemesinin (Mahkeme) E.2020/1595 ve E.2020/1596 sayılı dosyalarında dava açmıştır.

6. İzmir 4. İdare Mahkemesi 23/2/2021 tarihli kararlarıyla davanın süre aşımı nedeniyle reddine hükmetmiştir. Mahkeme gerekçesi her iki kararda da aynı olup şöyledir:

"Mahkememizin 12/1/2021 ve 26/1/2021 tarihli ara kararlarıyla hem davacıdan hem de davalı idareden dava konusu 20/3/2020 tarih ve 2020/13 sayılı Torbalı Sosyal Güvenlik Merkezi Komisyon kararının davacıya ne zaman tebliğ edildiği sorularak buna ilişkin bilgi ve belgelerin Mahkememize gönderilmesine karar verildiği, bunun üzerine davalı idare tarafından gönderilen ve 11/2/2021 tarihinde Mahkememiz kayıtlarına giren bilgi ve belgelerden; dava konusu komisyon kararının davacıya 9/11/2020 tarihinde tebliğ edildiğinin görülmesi karşısında, davacı tarafından 9/11/2020 tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde ve en son 9/12/2020 tarihine kadar dava açılması gerekirken yasal süresi geçirildikten sonra 10/12/2020 tarihinde açılan bu davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesi olanağı bulunmamaktadır."

7. Başvurucu, mahkeme kararları hakkında istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Başvurucu; istinaf dilekçelerinde, itiraza konu kararların kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, tebligat adresinin Şirketin merkez ve/veya şube adresi olmadığı gibi tebligatı alan kişinin de Şirketin çalışanı olmadığını, Şirketi temsil etmeye, Şirket adına tebligat almaya yetkisi bulunmadığını belirtmiştir.

8. İzmir Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdari Dava Dairesinin 9/9/2021 ve 21/9/2021 tarihli kararlarıyla istinaf istemleri reddedilerek kararlar kesinleşmiştir.

9. Nihai kararların başvurucu vekiline tebliğ edilmesi üzerine başvurucu, süresinde başvurucu bireysel başvuruda bulunmuştur.

10. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

11. Konu ve kişi yönünden hukuki irtibat bulunması nedeniyle 2021/51578 numaralı bireysel başvuru dosyası ile 2021/50841 numaralı bireysel başvuru dosyasının birleştirilmesine karar verilmesi gerekir.

12. Başvurucu, aleyhine tesis edilen idari para cezasına yapılan itirazın reddedilmesine ilişkin işlemin tarafına usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edilen şirket merkezi adresine yapılmayan tebligatın usulsüz olduğunu belirtmiştir. Anonim şirket statüsünde olan şirketlerinin kayıtlı elektronik posta (KEP) adresinin Sosyal Güvenlik Kurumu sisteminde kayıtlı olduğunu, bu kapsamda şirketlerine elektronik yolla tebligat yapılması gerektiğini belirterek dava açma süresinin usulsüz tebligatı öğrenme tarihinden itibaren başlaması gerekiğini belirtmiştir. Başvurucu; davanın süresinde olduğunu, davanın usulüne aykırı yapılan tebliğ tarihi esas alınarak süre aşımı nedeniyle reddedilmesinin mahkemeye erişim hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.

13. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; mevcut başvuruda başvurucunun mahkemeye erişim hakkının ihlal edilip edilmediği konusunda inceleme yapılırken Anayasa ve ilgili mevzuat hükümlerinin, Anayasa Mahkemesi içtihadının ve somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınarak inceleme yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı cevabında başvuru formundaki iddialarını yinelemiştir.

14. Başvuru, mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelenmiştir.

15. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

16. Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddiada bulunma ve savunma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur (Özbakım Özel Sağlık Hiz. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti., B. No: 2014/13156, 20/4/2017, § 34).

17. Hak arama özgürlüğüne yapılan müdahale Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşullara (kanun tarafından öngörülme, haklı bir sebebe dayanma ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama) uygun olmadığı takdirde Anayasa’nın 36. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Başvuru konusu olaya ilişkin verilen süre yönünden ret kararı ile yapılan müdahalenin kanun tarafından öngörülme ölçütünü karşıladığı karar gerekçesinde dayanılan kanun maddelerinden anlaşılmıştır. Diğer yandan hukuki güvenlik ve istikrarın sağlanması açısından kanun yolu başvuruları için süre koşulu getirilmesinin meşru bir amacının olduğu da açıktır. Bu itibarla başvurucunun mahkemeye erişimine getirilen sınırlamanın ölçülü olup olmadığı ve başvurucuya ağır bir yük getirilip getirilmediği hususlarının değerlendirilmesi gerekmektedir (Metin Dereli, B. No: 2019/17206, 22/11/2022, §§ 20-35).

18. Başvurucunun ileri sürdüğü temel iddianın usulsüz tebligat nedeniyle dava konusu işlemden haberdar olduğu tarihe göre dava süresinin başlatılarak talebinin esastan incelenmesi gerektiği hususuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.

19. Başvurucu, başvuru formunda İstanbul 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 17/11/2015 tarihli ve 2015/2903 D. İş sayılı kararıyla Şirkete kayyım atandığını, Şirket merkezine yapılmayan tebligatın usule aykırı olduğunu, diğer yandan tebligatı alan kişinin de Şirketin çalışanı olmadığını, Şirketi temsil etmeye ve Şirket adına tebligat almaya yetkisinin olmadığını, kaldı ki Anonim Şirket sıfatına haiz olduğundan kayıtlı elektronik posta (KEP) adresinin bulunduğunu ancak bu adrese hiç tebligat yapılmadığını ve tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür.

20. Başvurucu, istinaf dilekçesinde 19/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca yapılan tebligatta şirket yetkilisi sıfatıyla tebligatın haber verildiği belirtilen şahsın yetkili olmadığını ileri sürmüş; istinaf dilekçesinin ekinde, tebligatı aldığı belirtilen şahsın 29/3/2021 tarihli işe giriş belgesini sunmuştur. Diğer yandan şirket merkezine tebligat yapılması gerektiği halde KEP adresine herhangi bir tebligat yapılmadığı belirtilmiştir. Anılan mevzuat hükümlerine göre tebligatın usulüne uygun olup olmadığına ilişkin ayrı ve açık bir yanıt verilmesini gerektiren bu esaslı iddiaların ve dava konusu işlemin davacıya ne zaman nasıl tebliğ edildiği araştırılarak davanın süresinde açılıp açılmadığının Bölge İdare Mahkemesi kararında değerlendirilmediği görülmektedir. Dolayısıyla Bölge İdare Mahkemesinin derece mahkemesince dava açma süresinin başlangıcına esas alınan tebliğ tarihi itibarıyla dava konusu işlemden haberdar olup olmadığının tespiti noktasında somut olayın özel koşullarında gerekli özen yükümlülüğünü yerine getirdiğinden söz edilemez.

21. Bu itibarla Bölge İdare Mahkemesi, başvurucunun ileri sürdüğü iddialar çerçevesinde dava konusu işlemin başvurucuya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğine yönelik olarak araştırma yoluna gitmemiştir. Derece mahkemesince süre aşımı nedeniyle verilen ret hükmünün bu yönde bir değerlendirme yapılmaksızın onanmasının hukuki güvenlik ve belirlilik ilkeleri bağlamında öngörülebilirlik sınırları içinde olmadığı ve başvurucunun mahkemeye ulaşmasını aşırı derecede zorlaştırdığı değerlendirilmiştir. Dolayısıyla başvurucunun mahkemeye erişim hakkına yönelik müdahalenin ölçüsüz olduğu sonucuna varılmıştır.

22. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

23. Başvurucu, yeniden yargılama yapılmasına hükmedilerek ihlalin giderilmesini talep etmiştir.

24. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği mahkemece yapılması gereken iş yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvuruların BİRLEŞTİRİLMESİNE,

B. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Kararın bir örneğinin adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İzmir Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesine (E.2021/1390, K.2021/1394; E.2021/1379, K.2021/1547) GÖNDERİLMESİNE,

E. 975,20 TL harç ve 30.000 TL vekâlet ücretinden oluşan 30.975,20 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 26/2/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Sürat Kargo Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş. [1. B.], B. No: 2021/50841, 26/2/2025, § …)
   
Başvuru Adı SÜRAT KARGO LOJİSTİK VE DAĞITIM HİZMETLERİ A.Ş.
Başvuru No 2021/50841
Başvuru Tarihi 26/10/2021
Karar Tarihi 26/2/2025
Birleşen Başvurular 2021/51578

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, idare mahkemesinde açılan davanın süre aşımından reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Mahkemeye erişim hakkı (idare) İhlal Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi