TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MAHİR RASOOL HAMİD HAMAD BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2021/53794)
|
|
Karar Tarihi: 26/3/2025
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Basri BAĞCI
|
Üyeler
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Kenan YAŞAR
|
|
|
Ömer ÇINAR
|
Raportör
|
:
|
Hüseyin Özgür SEVİMLİ
|
Başvurucu
|
:
|
Mahir Rasool Hamid HAMAD
|
Vekili
|
:
|
Av. Şeref AKÇAY
|
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, kararın sonucunu değiştirebilecek nitelikteki esaslı iddiaların karşılanmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. İstanbul'un Fatih ilçesinde 21/7/2018 tarihinde Irak uyruklu B.N.T.T.nin öldürülmesi olayıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) soruşturma başlatmıştır. Olaya ilişkin kolluk görevlileri tarafından düzenlenen yakalama ve muhafaza altına alma ile araştırma tutanaklarında şu açıklamalara yer verilmiştir:
i. Kolluk görevlileri 21/7/2018 tarihinde saat 03.30 sıralarında devriye görevi yapmaktayken yedi sekiz el silah sesi duymuş, sesin geldiği yöne baktıklarında iki erkeğin Hacı Bayram Mektebi Sokak içerisine doğru yaya olarak kaçtığını görmüştür. Ekip otomobili ile takip etmeye başladıkları bu kişilerin dikkat çekmemek için sokak çıkışından itibaren koşmayı bırakıp taksiye bindikleri sırada taksi durdurulmuştur. Taksinin arka koltuğunda oturan kişi üst araması yapılacağı sırada koşarak kaçmaya başlamış, arkasından koşmaya başlayan emniyet bekçisi O.P. havaya ateş açmışsa da o anda bu kişiyi yakalayamamış, taksideki diğer kişi hakkında ise yakalama işlemi yapılmıştır.
ii. Yakalanan kişinin Irak uyruklu A.J.M.M. olduğu anlaşılmış; bu kişinin kıyafetlerinde, kol ve bacaklarında kan lekeleri olduğu görülmüştür. Bu sırada haber merkezi tarafından minibüs durakları önünde bıçak ve ateşli silahla yaralanmış hâlde bir kişi olduğunun anons edilmesi üzerine olay yerine gidildiğinde yerde yatar hâlde bir erkeğin olduğu ve yakınlarında çok sayıda kovan tespit edilmiştir.
iii. Irak uyruklu B.N.T.T. olduğu belirlenen yaralı hastaneye kaldırıldıktan kısa süre sonra ölmüş, olay yerinden kaçan kişilerin girdikleri sokakta yapılan kontrolde kanlı hâlde bir adet bıçak ele geçirilmiştir.
iv. A.J.M.M.den sorulduğunda yanındaki kişinin adını H.M. olarak bildiğini ve ikamet ettiği yeri gösterebileceğini söylemesi üzerine yapılan araştırmada adı geçen kişi bulunamamıştır. Bu kişiyle ilgili yapılan araştırmada gerçek isminin H.M.W.L. olduğu belirlenmiştir.
3. Olay yeri inceleme raporunda; Turgut Özal Millet Caddesindeki tramvay durağında bulunan trafik ışıklarının yakınında, kaldırım üzerinde ve kaldırım dibindeki yol üzerinde 10 adet kovan ile 1 adet deforme mermi çekirdeği olduğu, olay yerine yaklaşık elli metre uzaklıktaki dükkan önünde kan lekeli bıçak, yüz elli metre uzaklıktaki cadde üzerinde de 1 adet kovan bulunduğu, hastane morgunda bulunan maktulün vücudunda kesi yaraları ile çeşitli yerlerinde 11 adet mermi isabet deliği olduğu belirtilmiştir.
4. Olay yerinde bulunan işyerlerine ait kameraların incelenmesi sonucunda kolluk şu tespitlere ulaşmıştır:
i. Millet Caddesindeki iş hanında faaliyet gösteren T. Eczanesine ait kamera görüntülerinde; olay tarihinde saat 02.57.21'de maktulün görüş açısına girip yere düştüğü, A.J.M.M.nin maktule bıçakla saldırdığı, H.M.W.L.nin de tabanca ile ateş ettiği belirlenmiştir. Kolluk tarafından düzenlenen tutanakta bu işyerine ait kameranın güncel saate göre 1 dakika ileride olduğu belirtilmiştir.
ii. Aynı mahallede bulunan Turgut Özal Caddesindeki Y. Ecza Deposuna ait kamera görüntülerinde; olay tarihinde saat 02.48.53'te kameranın görüş açısına sakallı, spor ayakkabılı, kısa kollu renkli tişörtlü bir erkeğin girerek eliyle bel kısmını tutup muhtemelen elinde bulunan silahı beline koymaya çalıştığı ve koşar vaziyette kaçarak uzaklaştığı görülmüş, kaçan kişinin açık kimliği belirlenemeyen Mahir M. olduğu tespit edilmiştir.
5. A.J.M.M. soruşturma evresinde şüpheli sıfatıyla alınan ifadelerinde;
i. Olaydan 7 ay önce Türkiye'ye giriş yapıp İstanbul'a geldiğini, 20/7/2018 tarihinde saat 20.00 sıralarında evinden çıkıp Aksaray'da deniz kenarına gittiğini, burada aldığı birayı içerken yanına önceden tanıdığı, Irak uyruklu ve adının Mahir olduğunu bildiği arkadaşının geldiğini, Mahir'in de bira içtikten sonra yanından ayrıldığını, tek başına eve giderken olay yerine geldiğinde önceden tanıdığı H.M.W.L. ile maktulü tartışırken gördüğünü, yanlarına geldiği anda H.M.W.L.nin elindeki tabancayla maktule ateş ettiğini, orada bulunan diğer kişilerin kaçmaya başladığını,
ii. Silah sesini duyunca kendisinin de kaçtığını, yol kenarında duran taksiye bindiği anda H.M.W.L.nin de arkadan gelip taksinin arka koltuğuna oturduğunu, yolda kısa mesafe gittikten sonra polislerin taksiyi durdurduğunu, taksiden inen H.M.W.L.nin polisten kaçtığını, maktul ile H.M.W.L.nin neden kavga ettiğini bilmediğini, kendisinin olaya karışmadığını, görüntülerde maktule bıçakla saldıran kişinin kendisi olmadığını savunmuştur.
6. İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği 23/7/2018 tarihinde A.J.M.M. ile H.M.W.L.nin kullandığı telefon hatlarının 29/5/2018 ilâ 23/7/2018 tarihleri arasındaki iletişimlerinin tespitine karar vermiştir. İletişimin tespitine dair kayıtlarda, F.A.R.R. adlı kişi ile H.M.W.L. arasında 21/7/2018 tarihinde saat 03.14.25'te 21 saniyelik görüşme yapıldığı anlaşılmıştır.
7. Kolluk görevlileri tarafından düzenlenen tutanakta, kamera görüntülerine dair incelemeler ile olaya ilişkin istihbarî ve sokak çalışmaları sonucunda olaya karışan kişiler arasında başvurucu ile F.A.R.R.nin de olduğu belirlenmiş, bu iki kişi 2/8/2018 tarihinde Habur Kara Sınır Kapısını kullanarak Türkiye'den çıkış yapmakta oldukları sırada yakalanmıştır. Diğer yandan H.M.W.L. de 9/8/2018 tarihinde Fatih'te yakalanmıştır.
8. F.A.R.R. soruşturma evresinde şüpheli sıfatıyla alınan ifadelerinde; maktulü ve diğer şüphelileri tanımadığını, maktulün öldürülmesi olayıyla ilgisi olmadığını, Türkiye'ye gezmek için geldikten sonra annesinin rahatsızlığı nedeniyle Irak'a dönmek üzereyken yakalandığını savunmuştur.
9. H.M.W.L. soruşturma evresinde şüpheli sıfatıyla alınan ifadelerinde; Türkiye'ye kaçak yollarla girdiğini, maktulü ve A.J.M.M.yi tanımadığını, söz konusu olaya karışmadığını, kamera kayıtlarındaki kişinin de kendisi olmadığını savunmuştur.
10. Başvurucu soruşturma evresinde şüpheli sıfatıyla alınan ifadelerinde; 2011 yılından beri Türkiye'de olduğunu, adı geçen kişilerden sadece A.J.M.M.yi tanıdığını, sedef hastası olduğu için tedavi olmak amacıyla İstanbul'a geldiğini, A.J.M.M.nin arkadaşının kendisine sadece bir kavga olayından bahsettiğini, kamera görüntülerindeki kişilerden birinin kendisi olmadığını, tedavi parasını tedarik edemediği için Irak'a dönmeye karar verdiğini, söz konusu olaya karışmadığını savunmuştur.
11. Kaçan kişiyi kovalayan kolluk görevlilerinden alınan iki tabanca ile olay yerinde bulunan kovanlar üzerinde yapılan inceleme üzerine İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü (Müdürlük) tarafından düzenlenen 30/7/2018 tarihli uzmanlık raporunda; 11 kovanın farklı üç tabancadan atıldığı, Cerrahpaşa Caddesi üzerinde bulunan bir kovanın kolluk görevlisi O.P.den alınan tabancaların birinden atıldığı, diğer 10 kovanın ise bu tabancalardan atılmadığı tespit edilmiştir. Müdürlüğün aynı tarihli diğer uzmanlık raporuna göre maktul ile A.J.M.M.nin el svap numunelerinde atış artıkları tespit edilmiştir.
12. Maktulün annesi olan R.J.K. kollukta 5/9/2018 tarihinde şikâyetçi sıfatıyla alınan ifadesinde; maktulün olaydan 1 yıl önce ticaret yapmak için Türkiye'ye gittiğini, oğlunun Fatih'te A.J.M.M. ile aynı evde kaldığını, 5 yıldır tanıdığını, A.J.M.M.nin Irak'taki evlerine oğluyla birlikte ara sıra geldiğini, oğlunun 2018 yılının Nisan ayında bu evden ayrılıp H. adlı arkadaşıyla kalmaya başladığını, oğluna evden neden ayrıldığını sorduğunda A.J.M.M.nin uyuşturucu madde kullanıp sattığını, bu yüzden aralarında sorun olduğunu anlattığını, olaydan 3 gün önce oğluyla telefonla konuştuğunda A.J.M.M. ile H.M. adlı kişilerin kendisini öldürmekle tehdit ettiklerini söylediğini ancak nedenini anlatmadığını, ardından oğlunun arkadaşları olan A.J.M.M., H.M., F.M. ve Mahir Rasool tarafından öldürüldüğünü öğrendiğini, olaydan sonra İstanbul'daki akrabasının yanına geldiğinde onu N.M. adlı bir kişinin telefonla arayıp bu olaya polisi karıştırmamaları konusunda kendisini tehdit ettiğini, bu kişiyi araştırdığında İstanbul'da insan ticareti ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını, oğlunu öldüren kişilerin bağlı olduğu çetenin lideri olduğunu öğrendiğini söylemiştir.
13. Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 25/9/2018 tarihli otopsi raporunda; maktul üzerinde 9 adet ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarası olup bunlardan dördünün öldürücü nitelik taşıdığı, tüm atışların bitişik atış mesafesi dışından gerçekleştirildiği, kesici aletten kaynaklanan yaraların öldürücü mahiyette olmadığı, maktulün ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı çeşitli kırıklar ile birlikte iç organ ve büyük damar yaralanmasından gelişen iç ve dış kanama sonucu meydana geldiği tespit edilmiştir.
14. Başsavcılık soruşturma sonucunda başvurucunun yanı sıra A.J.M.M., H.M.W.L. ve F.A.R.R. hakkında maktulü iştirak hâlinde kasten öldürdükleri iddiasıyla 2/10/2018 tarihinde iddianame düzenlemiştir.
15. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) görülen yargılama sırasında Mahkeme, işyerine ait kamera kayıtlarındaki görüntülerle sanıklara ait fotoğrafların karşılaştırılması amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasını kararlaştırmıştır. Bu hususta düzenlenen 20/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Y. Ecza Deposuna ait görüntülerin açılamadığı, T. Eczanesine ait görüntülerde maktulün kamera açısına girdiği sırada iki kişi tarafından darp edildiği, maktulün yere düşmesi üzerine bir kişinin darp etmeye devam ettiği, diğerinin bu sırada maktule ateş ettiği, bir süre boğuştuktan sonra iki kişinin de kaçıp uzaklaştığı, kamera görüntülerinin zayıf olması, olayın kamera açısından uzak bir yerde gerçekleşmesi, kaçan kişinin kamera açısına zıt yönde gitmeleri nedeniyle olayı gerçekleştiren kişilerin sanıklardan hangileri olduğu konusunda net bir görüş bildirilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
16. Başvurucu ve diğer sanıkların yargılamanın 22/1/2019 tarihli celsesinde alınan ifadeleri şöyledir:
i. Sanık A.J.M.M.;
(1) Maktul ile yakın arkadaş olduklarını, maktulün olaydan önce Irak'a döndüğünde bir öldürme olayına karıştığını, bu olayı kendisine maktulün anlattığını, maktul ile aynı evde kalırken maktulün uyuşturucu kullandığını, bu nedenle onunla tartışıp evden gitmesini istediğini, bu nedenle maktulle arasında husumet başladığını, olaydan önceki tarihlerde maktulün kendisini öldürmekle tehdit ettiğini ve eve gelip bıçakla yaraladığını,
(2) Olay günü H.M.W.L.yi telefonla aradığını, onun da kendisine başvurucuyla beraber olduğunu ve başvurucunun kendisine gelen parayı teslim alacağını söylediğini, parayı aldıktan sonra sahilde beraber içki içmeyi teklif ettiğini, başvurucu ve H.M.W.L ile birlikte sahilde içki içip dönüş yoluna geçtiklerini, o sırada yanlarında F.A.R.R.nin olmadığını,
(3) Yusufpaşa'ya geldiklerinde başvurucunun midesinin bulanması nedeniyle kustuğunu, onu hastaneye götürmeyi teklif ettiklerini, kendisinin o esnada tuvalete gittiğini, bu sırada başvurucu ile H.M.W.L.nin yavaş adımlarla gitmeye devam ettiklerini, yanlarına geldiğinde onların minibüs durağına geldiklerini, ikisini ileride maktul ile beraberlerken gördüğünü, kendisini gören maktulün doğrudan bıçak çıkartıp kendisine saldırdığını, savunma amacıyla maktule vurup düşürdüğünü, sonra da maktulü bıçaklayıp dövdüğünü,
(4) Kendisine sorulduğunda; olay anında F.A.R.R.nin orada olmadığını, olay yerinde başvurucu da dâhil üç kişi olduklarını, başvurucunun hiçbir şey yapmadığını, olay anında maktul kendisine saldırınca diğer ikisinin orayı terk ettiklerini, ancak H.M.W.L.nin de maktule tabanca ile ateş ettiğini, olaydan sonra kendisinin de kaçıp taksiye bindiğini, arkasından da H.M.W.L.nin geldiğini, polis durdurunca da H.M.W.L.nin kaçtığını, başvurucunun da sonradan olay yerinden kaçtığını, soruşturma evresindeki ifadelerinin doğru olmadığını söylemiştir.
ii. H.M.W.L.;
(1) Sanık A.J.M.M. ile başvurucuyu tanıdığını, maktul ile de Irak'ta tanıştığını ve 2012 yılından beri arkadaş olduklarını, aralarında sorun bulunmadığını, olay günü başvurucuyla karşılaştığını, başvurucunun kendisine Irak'tan havale yoluyla para geldiğini söyleyip birlikte para çekmeyi teklif ettiğini, yoldayken A.J.M.M.nin telefonla arayıp içki içmeye çağırdığını, parayı aldıktan sonra yanlarına A.J.M.M.nin gelmesi üzerine birlikte sahile gidip üçü birlikte içki içtiklerini,
(2) İçki içtikten sonra yemek yemeye giderken başvurucunun midesinin bulanıp kustuğunu, A.J.M.M.nin de onu hastaneye götürmek istediğini, o sırada da A.J.M.M.nin tuvalete gittiğini, kendisinin de başvurucuyla birlikte yürümeye başladığını, o esnada maktulün kendilerini yolda görüp çağırdığını, tokalaşmak için elini uzattığında maktulün "Sen adam değilsin" diyip elini ittiğini ve küfür ettiğini, yanlarına A.J.M.M.nin gelmesi üzerine maktulün onun üzerine yürüdüğünü ve ikisinin kavga ettiğini, o anda birinin elini göbeğine götürdüğünü ancak aradaki mesafeden dolayı elini uzattığı yerde ne olduğunu görmediğini,
(3) Bir süre sonra maktulün yere düştüğünü ve göbeğinden bir şey çıkarmaya çalıştığını görünce kendisini korumak için üzerinde taşıdığı tabancayla maktule ateş ettiğini, olay sonrasında kendisinin korkup kaçtığını, tabancayı da yolda düşürdüğünü, olay sırasında başvurucunun uzakta durduğunu ve maktule "Ayıptır küfür etme" dediğini, onun ne yaptığını bilmediğini savunmuştur.
iii. Başvurucu;
(1) Olay günü kendisine Irak'tan havale geldiğini, Aksaray'da H.M.W.L.yi gördüğünü, parayı çekmek için birlikte giderken yolda A.J.M.M.nin H.M.W.L.yi aradığını, para çektikten sonra üçü birlikte sahilde oturup içki içtiklerini, diğer sanıklarda bıçak ya da tabanca bulunduğundan haberinin olmadığını, dönüş yolunda midesinin bulanıp kustuğunu, A.J.M.M.nin de tuvalete gitmek için yanlarından ayrıldığını, kendisinin de H.M.W.L. ile beraber cadde üzerinde yürüdükleri sırada maktulün H.M.W.L.yi görüp çağırdığını, H.M.W.L.nin de tokalaşmak için ona yanaştığında maktulün eliyle ittiğini, bu sırada A.J.M.M.nin de geldiğini, maktulün ikisine de küfür etmesi üzerine aralarında kavga çıktığını, bu nedenle kendisinin oradan uzaklaştığını,
(2) Korktuğu için tarafları ayırmadığını ve soruşturma evresinde olaya ilişkin farklı beyanda bulunduğunu, olay yerinden ayrılırken bir taksiye binip sahil tarafına gittiğini,
(3) F.A.R.R.nin telefon hattı aldığı zaman bu hatta ait SIM kartı kullanması için kendisine verdiğini söylemiştir.
iv. Sanık F.A.R.R.;
Olaydan sonra H.M.W.L. ile yapılan telefon görüşmesine konu hattı başvurucunun kullandığını, olay gecesi diğer sanıkların yanında olmadığını, Irak'a gitmek üzere başvurucuyla sınıra geldiklerinde yakalandıklarını, başvurucunun kendisinin olayla ilgili bilgi verdiğini ancak kendisinin olaya karıştığına dair bir şey söylemediğini beyan etmiştir.
17. Mahkeme, ilk bilirkişi raporunda görüntülenemeyen kamera kayıtlarını işyerinden kolluk aracılığıyla temin ettikten sonra görüntüleri yeniden bilirkişiye teslim etmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen 7/2/2019 tarihli ek raporda, Y. Ecza Deposuna ait kamera kayıtlarına göre çevredeki insanların hareketliliğinden dolayı olayın saat 02.51 sıralarında gerçekleştiği, T. Eczanesine ait kamera kayıtlarıyla Y. Ecza Deposuna ait kayıtlar arasında 6 dakikalık fark olduğu, olay yerinin her iki kamera açısının dışında olması ve sanıkların kamera açılarına hiç girmemiş olmaları nedeniyle kamera kayıtlarıyla sanıklara ait fotoğraflar arasında mukayese yapılamadığı belirtilmiştir.
18. Başsavcılık yargılamanın 4/4/2019 tarihli celsesinde sunduğu esas hakkındaki mütalaada;sanık A.J.M.M.nin maktule bıçakla vurduğunu, H.M.W.L.nin de tabancayla ateş ettiğini, kamera kayıtları ve uzmanlık raporuna göre olayda kullanılan ve ele geçirilemeyen diğer tabancayı başvurucunun kullandığını, böylelikle başvurucu ile sanıklar A.J.M.M. ile H.M.W.L.nin kasten öldürme suçunu iştirak hâlinde işlediğini değerlendirerek bu sanıkların atılı suçtan cezalandırılmalarını, sanık F.A.R.R. hakkında ise beraat kararı verilmesini talep etmiştir.
19. Yargılama sonucunda Mahkeme; sanık F.A.R.R.nin atılı suçtan beraatine, sanıklar A.J.M.M. ve H.M.W.L. ile başvurucunun kasten öldürme suçundan 25 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına karar vermiştir. Mahkûmiyet gerekçesinde;
i. Sanıklar H.M.W.L. ve A.J.M.M. ile başvurucunun sahilde buluşup içki içtikten sonra yürürken maktul ile karşılaşıp aralarında konuştuklarının, aniden ortaya çıkan kasıtla sanık A.J.M.M.nin bıçakla sanık H.M.W.L.nin tabanca ile ateş ettikten sonra sanıkların her birinin olay yerinden kaçtıklarının kamera görüntülerinden ve sanıkların savunmalarından anlaşıldığı,
ii. Sanıklar A.J.M.M. ile H.M.W.L.nin eylemlerini kabul ettiği, kamera görüntülerinde olay yerinden kaçan üçüncü kişinin kimliği tespit edilememiş olsa da beraat eden sanık F.A.R.R.nin kendi aldığı hattı başvurucuya vermesi, bu hat kullanılarak olaydan sonra saat 03.14.25'te sanık H.M.W.L. ile görüşme yapılmış olması ve diğer sanıkların beyanları doğrultusunda bu kişinin başından beri diğer iki sanığın yanında bulunan başvurucu olduğunun kabul edildiği,
iii. Maktulün sanıklarca darbedildiği, sanık A.J.M.M.nin maktule bıçakla vurup maktulün yere düşmesinden sonra eylemlerini sonlandırmayarak devam ettiği, maktul yerde yatarken sanık H.M.W.L.nin tabancayla hayati bölgelerine olacak şekilde beş el ateş ettiği,
iv. Üç sanığın olay yerinden kaçarak uzaklaştıkları esnada maktulün yerde yatar vaziyette kalması, suçta kullanılan aletlerin niteliği, silahların öldürmeye elverişli olması, atış ve kesici/delici alet yaralanmasının sayısının fazlalığı, darbe ve atışların isabet yerleri, sanıkların eyleme son verme şekli dikkate alındığında sanıkların kastlarının öldürmeye yönelik olduğu,
v. Meydana gelen ölüm neticesi dikkate alındığında, sanıkların birlikte suç işleme kararına göre hareket ederek fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurarak eylemi gerçekleştirdiği, bu itibarla 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 37. maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında her üç sanığın da fail olarak maktulün öldürülmesi suçundan sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
20. Başvurucu;
i. Türkiye'den gitmek istemesinin olaydan dolayı kaçma amacından kaynaklanmadığını, diğer sanıkların eylemlerine iştirak etmiş olsa Irak'a kaçak yollardan gitmesi gerektiğini, yakalandığı tarihe kadar hakkında yakalama kararı olduğunu bilmediğini,
ii. Kamera kaydında elini beline götüren kişinin kendisi olduğunun tespit edilemediğini, aksinin kabulü hâlinde de alkollü olması nedeniyle elini beline götürmesinin doğal olduğunu, olay anında kendisinde tabanca bulunmadığı hâlde bu yönde yapılan değerlendirmenin dayanağının bulunmadığını,
iii. Olay anında sanık H.M.W.L.nin havaya ateş açması nedeniyle korkup kaçtığını, kamera kayıtlarına ilişkin bilirkişi raporunda da tespit edilen görüntüye dair saatin 02.48 olduğunu, olayın ise saat 02.57'de gerçekleştiğini, bu durumda öldürme olayından yaklaşık 9 dakika önce olay yerini terk ettiğinin belli olduğunu, olayın gerçekleşmesinden önce olay yerinden kaçtığı için sonrasında diğer sanıkların yaptıkları eylemlerden de haberdar olmadığını,
iv. Maktulden ve sanık A.J.M.M.den alınan el svaplarında da atış artığı rastlandığını, bu nedenle olayda kullanılan diğer silahın maktule ya da sanık A.J.M.M.ye ait olabileceğini,
v. Maktulün vücudunda bulunan mermi çekirdeklerinin olayda kullanıldığı belirtilen iki tabancadan hangisine ait olduğu konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, bu inceleme yapılmaksızın olayda ikinci tabancanın kullanılıp kullanılmadığının, kullanılmışsa da ölüm neticesine etkisi olup olmadığının belirlenemeyeceğini,
vi. Alkollü olması nedeniyle olaydan sonra sanık H.M.W.L.nin kendisini hangi nedenle aradığını hatırlamadığını, sonuç olarak olayın diğer iki sanık tarafından gerçekleştirildiği ve bu sanıkların kendisini suçlayıcı beyanda bulunmadıkları sabit olduğu hâlde, kendisinin işlemediği eylemden sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
21. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi (Daire) aralarında başvurucunun da bulunduğu sanıkların istinaf kanun yoluna başvuru taleplerini 22/1/2020 tarihinde esastan reddetmiştir. Başvurucu istinaf kanun yolu başvurusunda dile getirdiği itirazlarını tekrar ederek Daire kararını temyiz etmiş, Yargıtay 1. Ceza Dairesi 7/6/2021 tarihli ilamıyla Daire kararının onanmasına, bir üyenin başvurucu hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine dair karşıoyuyla karar vermiştir.
22. Başvurucu, nihai kararı 2/7/2021 tarihinde öğrendikten sonra 8/7/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
23. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
A. Gerekçeli Karar Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
24. Başvurucu; istinaf ve temyiz kanun yolunda dile getirdiği itirazlar doğrultusunda, diğer sanıkların muhakeme sürecinde kendi lehine verdikleri ifadelerle olay anına ilişkin kamera kayıtlarında yer alan veriler uyarınca kasten öldürme suçuna iştirak etmediğine dair davanın esasına etkili itirazları konusunda değerlendirme yapılmadan mahkûmiyet kararı verilmesi nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
25. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; gerekçeli karar hakkına ilişkin mevzuat hükümleri ile yargısal içtihatlara değinildikten sonra anılan hakkın ihlal edildiğine dair iddianın incelenmesinde ilgili mevzuatın, yargısal içtihatların ve somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı bireysel başvuru formunda dile getirdiği itirazlarını yinelemiştir.
26. Başvuru, adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkı yönünden incelenmiştir.
27. Anayasa Mahkemesi, önüne gelen birçok başvuruda gerekçeli karar hakkının kapsam ve içeriğini belirlemiştir. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkı, Anayasa'nın 141. maddesi de dikkate alındığında kişilerin adil bir şekilde yargılanmalarını sağlamayı ve denetlemeyi amaçlamaktadır. Gerekçeli karar hakkı, yargılamada ileri sürülen tüm iddialara ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi gerektiği şeklinde anlaşılamaz. Bu nedenle gerekçe gösterme zorunluluğunun kapsamı kararın niteliğine göre değişebilir. Tarafların uyuşmazlığın sonucuna etkili nitelikteki iddia ve itirazlarının mahkemesince ilgili ve yeterli bir gerekçe ile karşılanması gerekir. Diğer taraftan kanun yolu incelemesi yapan merciin yargılamayı yapan mahkemeyle aynı sonuca ulaşması ve bunu aynı gerekçeyi kullanarak veya aynı atıfla kararına yansıtması, kararın gerekçelendirilmiş olması bakımından yeterlidir. Bununla birlikte ilk derece mahkemesince karşılanmayan iddia ve itirazların bu defa kanun yolu merciince de değerlendirilmemesi gerekçeli karar hakkının ihlaline yol açar (Muhittin Kaya ve Muhittin Kaya İnşaat Taahhüt Madencilik Gıda Turizm Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. [2. B.], B. No: 2013/1213, 4/12/2013, §§ 25, 26; Vesim Parlak [2. B.], B. No: 2012/1034, 20/3/2014, §§ 33, 34; Yasemin Ekşi [1. B.], B. No: 2013/5486, 4/12/2013, §§ 56, 57; Sencer Başat ve diğerleri [GK], B. No: 2013/7800, 18/6/2014, §§ 31-39; Münür Ata [2. B.], B. No: 2014/4958, 22/1/2015, §§ 37-43; Hikmet Çelik ve diğerleri [2. B.], B. No: 2013/4894, 15/12/2015, §§ 54-59; Şah Tarım İnşaat Turizm Seyahat Yatçılık San. ve Tic. Ltd. Şti. [2. B.], B. No: 2013/7847, 9/3/2016, §§ 36-48; Mehmet Yavuz [1. B.], B. No: 2013/2995, 20/2/2014, § 51).
28. Somut olayda Mahkeme; maktule yönelik gerçekleşen bıçak ve tabancayla saldırı eylemlerinin başlayıp sonlandığı ana kadar başvurucunun, haklarındaki mahkûmiyet hükümleri kesinleşen diğer sanıkların yanlarında bulunduğu, eylemi onlarla birlikte gerçekleştirdiği ve saldırıdan sonra bu sanıklarla birlikte olay yerinden kaçtığı sonucuna ulaşmıştır. Başvurucu; iki kamera kaydı arasındaki zaman farkı itibarıyla olayın gerçekleşmesinden önce oradan kaçtığına dair savunmasının karşılanmadığını ileri sürmüşse de (bkz. §§ 16, 20) bu yöndeki beyanında dahi tabancayla ateş edilmesinden sonra kaçtığını kabul etmesi, diğer sanıkların da başvurucunun olay anında yanlarında olduğunu söylemeleri ve uzmanlık raporlarının yanı sıra kamera kayıtlarına göre de maktule saldırı ile olay yerinden kaçma eylemlerinin gerçekleştiği süre dikkate alındığında mahkûmiyet kararının ilgili ve yeterli gerekçe içermediğinden söz etmek mümkün gözükmemektedir. Sonuç olarak mahkûmiyet kararında uyuşmazlığın sonucuna etkili nitelikteki iddia ve itirazlarının ilgili ve yeterli bir gerekçe ile karşılandığı, kanun yolu incelemesi sonucunda verilen kararda değerlendirme konusu hüküm ve gerekçesinin uygun bulunduğu dikkate alındığında gerekçeli karar hakkına yönelik bir ihlal olmadığının açık olduğu anlaşılmıştır.
29. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Diğer İhlal İddiaları
30. Başvurucunun;
i. Suç isnadına bağlı tutulduğu muhakeme süreci itibarıyla kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiasının Mehmet Emin Kılıç ([2. B.], B. No: 2013/5267, 7/3/2014, §§ 19-32) ve Mehmet Şimşek ([1. B.], B. No: 2018/10953, 22/7/2020) kararları doğrultusunda süre aşımı; mahkûmiyete bağlı tutulduğu süreç yönünden kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiasının Ç.Ö. ([GK], B. No: 2014/5927, 19/7/2018, §§ 36-39) kararı doğrultusunda açıkça dayanaktan yoksun olması,
ii. Delillerin toplanmaması ve bilirkişi incelemesi yaptırılmaması nedeniyle silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine ilişkin iddiasının Yüksel Hançer ([1. B.], B. No: 2013/2116, 23/1/2014, §§ 14-21) kararı, yeterli delil elde edilmeden mahkûmiyet kararı verildiğine ilişkin iddiasının da Ahmet Sağlam ([2. B.], B. No: 2013/3351, 18/9/2013) kararı doğrultusunda açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal iddialarının kabul edilebilirlik kriterlerini karşılamaması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerine BIRAKILMASINA 26/3/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.