logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Ersan Özgümüş [2. B.], B. No: 2021/54675, 2/10/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ERSAN ÖZGÜMÜŞ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/54675)

 

Karar Tarihi: 2/10/2024

R.G. Tarih ve Sayı: 29/4/2025 - 32885

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Kübra ÇİFTÇİ

Başvurucu

:

Ersan ÖZGÜMÜŞ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, otizmli bireyin yeterli eğitim görememesinden doğan manevi zararın karşılanmaması nedeniyle eğitim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, daha önce otizm tanısı konulmuş lise çağındaki çocuğunu 2012 eğitim-öğretim yılının başında S.İ. Eğitim ve Uygulama Okulunda otizmli bireyler için açılan sınıfa geçici olarak kaydettirmiştir. Eğitim dönemi başladıktan sonra sınıf öğretmenin uzun süreli rapor alması üzerine bu sınıf, geçici olarak kapatılmıştır. Bunun üzerine kaydı silinerek rehberlik merkezine yönlendirilen çocuk, Ö.H. Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde eğitim görmeye başlamış ve 2012 eğitim-öğretim yılını bu Merkezde eğitim alarak tamamlamıştır.

3. Başvurucu; Rehabilitasyon Merkezinde verilen eğitimin gerek saat gerekse de içerik bakımından yetersiz olduğunu, yetersiz eğitimin çocuğun durumunda gerilemeye, bu gerilemenin de ailede ciddi üzüntüye yol açtığını belirterek 17/9/2013 tarihinde manevi tazminat davası açmıştır.

4. 2013 eğitim-öğretim yılı başında otizmli bireyler için açılan sınıfın yeniden faaliyete geçmesi üzerine Okul, yeniden kayıt yaptırabileceği yolunda başvurucuya bildirimde bulunmuştur. Bu bildirim üzerine başvurucunun çocuğu 2013 eğitim-öğretim yılının ikinci döneminde Okula kaydolarak eğitim görmeye başlamıştır.

5. Bu süreçte İdare Mahkemesi başvurucunun çocuğunun bahsi geçen Rehabilitasyon Merkezinde 7/9/2012-30/1/2014 tarihlerinde eğitim gördüğünü, başvurucunun bu eğitim için herhangi bir harcama yapmadığını, eğitim giderlerinin Millî Eğitim Bakanlığınca (MEB) karşılandığını, çocuğun 2012-2013 eğitim-öğretim yılında eğitim almaması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bu süreçte başvurucunun nasıl bir manevi zarara uğradığını somut olarak ortaya koymadığını belirtmiştir. Başvurucunun başka otizmli çocukların bahsi geçen Okulda eğitim görmeye devam ettikleri iddiasıyla ilgili olarak ise aynı dönemde başvurucunun çocuğunun dışında iki çocuğun daha Okula kaydının yapıldığını ancak bu çocukların da otizmli bireyler için açılan sınıfın kapatılması nedeniyle zihinsel engelliler için açılan başka bir sınıfa aktarıldığını, dolayısıyla otizmli bireyler için açılan sınıfta eğitimin devam etmediğini, uygulamanın sadece başvurucunun çocuğuna yönelik olmadığını belirterek davayı reddetmiştir. Anılan mahkeme kararı, başvurucunun talebi üzerine Danıştayın temyiz ve karar düzeltme incelemelerinden geçerek kesinleşmiştir.

6. Başvurucu, nihai hükmü 2/6/2021 tarihinde öğrendikten sonra 2/7/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

II. DEĞERLENDİRME

7. Başvurucu; Okul yerine Rehabilitasyon Merkezinde eğitim görmesinin çocuğunun durumunda gerilemeye yol açtığını, saat olarak alması gerekenden daha az saat eğitim aldığını, Rehabilitasyon Merkezinin verdiği eğitimin dışında çocuğuna ek olarak ders aldırmak zorunda kaldığını, bu eğitim giderlerinin çalıştığı kuruma bağlı vakıf aracılığıyla ödendiğini, çocuğunun yetersiz eğitim almasının aile üzerinde psikolojik olarak ciddi etkileri olduğunu, ayrıca kayıt yaptırabileceğine ilişkin bildirim sonrası başvuru yapmadığı yolundaki bilginin doğru olmadığını, kısa zamanda başvuru yaparak çocuğunu okula kaydettirdiğini, sonrasında çocuğunun bu Okulda eğitim görmeye devam ettiğini, ayrıca kendisiyle birlikte aynı şekilde on bir çocuğun daha mağdur edildiğini, sadece iki çocuğa ayrıcalık yapılarak okulda eğitim verilmeye devam edildiğini belirterek adil yargılanma, özel hayata, eğitim ve aile hayatına saygı hakları ile ayrımcılık ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

8. Bakanlık görüşünde; Türkiye'deki mevzuatın engelli bireylerin ayrımcılığa maruz kalmadan eğitim alma hakkını koruduğu, engelli çocukların devlet okullarında veya özel okullarda kaynaştırma modelli eğitim veya ihtisaslaşmış kurumlarda özel eğitim alma imkânına sahip olduğu, başvurucunun da bu haktan faydalandığı, geçici olarak rehberlik merkezinde eğitim almanın eğitim hakkını ihlal eden bir yönünün bulunmadığı, İdare Mahkemesinin değerlendirmelerinin yerinde olduğu, ayrıca başvurucunun şikâyetlerinin kanun yolu kapsamında kaldığı belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı verdiği cevapta ihlal iddialarını yinelemiştir.

9. Başvurucunun şikâyetlerinin özü, belli bir zamanda mevcut olan eğitim kurumundan eğitim alınamamasından kaynaklanan zararın tazminine ilişkin olduğundan şikâyetler bir bütün olarak eğitim hakkı kapsamında incelenmiştir.

10. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan eğitim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

Basri BAĞCI ve Yıldız SEFERİNOĞLU bu görüşe katılmamıştır.

11. Anayasa Mahkemesi, önceki kararlarında eğitim hakkının ilk, orta ve yükseköğrenim seviyelerini kapsadığına (Hikmet Balabanoğlu, B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 28; İhsan Asutay, B. No: 2012/606, 20/2/2014, § 34), belli bir zamanda mevcut olan eğitim kurumlarına etkili bir biçimde erişimin sağlanmasını güvence altına aldığına (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, B. No: 2013/583, 10/12/2014, § 68) ve kamu otoritelerine bireyin eğitim ve öğrenim görmesini engellememe şeklinde bir negatif ödev yüklediğine (Yüksel Baran, B. No: 2012/782, 26/6/2014, § 36; Adem Öğüt ve diğerleri, B. No: 2014/20527, 22/11/2017, § 44) karar vermiştir.

12. Anayasa'nın 5. maddesinde; kişinin temel hak ve hürriyetlerini sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak devletin temel amaç ve görevleri arasında sayılmıştır. Buna göre bireylerin yaşam şartlarının iyileştirilmesi ve hak ve özgürlüklere ulaşmalarının önündeki her türlü engelin kaldırılması devletin anayasal bir ödevidir. Bununla birlikte bu alanda devlete yüklenen pozitif yükümlülükler yerine getirilirken devletin mali kaynaklarının yeterliliğinin gözetileceği de açıktır (AYM, E.2012/65, K.2012/128, 20/9/2012).

13. Somut olayda başvurucunun çocuğunun belirli bir süre okulda eğitim görememesinin nedeni, otizmli bireyler için açılan sınıfın sonradan ortaya çıkan bir nedenle kapatılmasıdır. Çocuğun başlangıçta bu sınıfa geçici olarak kaydı yapıldığına ve kaydın silinmesinde çocuğun özel durumundan kaynaklanan bir neden de ileri sürülmediğine göre çocuk için verilmesi planlanan eğitimin okul çatısı altında örgün eğitim olduğu değerlendirilmiştir. Nitekim çocuğun bir sonraki yıl okulda eğitim görmeye devam etmesi de bu bulguyu desteklemektedir. Sonuç olarak çocuk, bir yılı aşkın bir süre idareden kaynaklanan bir nedenle kendisi için planlananın dışında bir eğitime tabi tutulmuştur. Başvurucu da bu kapsamda verilen eğitimin yetersizliğinin çocuğun durumunda gerilemeye yol açtığından yakınmaktadır.

14. Eldeki uyuşmazlıkta ilk yapılması gereken; başvurucunun çocuğuna idarece verilmesi planlanan eğitim ile verilen eğitim arasında nicelik ve nitelik olarak bir fark olup olmadığını tespit etmek, bir farklılığın tespit edilmesi hâlinde ikinci aşama olarak bunun çocuk üzerinde olumsuz bir etkisinin olup olmadığını belirlemektir. Bu hususlar tespit edilmeden manevi bir zararın doğmadığını söylemek oldukça güçtür. Ancak Mahkemece bu hususlara ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.

15. Bu bağlamda mahkemelerce ilk olarak kişilerin savunulabilir nitelikteki iddialarının değerlendirilmesi, yapılan değerlendirmede talep edilen şeyin koşullarının oluşmadığı sonucuna ulaşılması durumunda ise bu durumun ilgili ve yeterli gerekçelerle açıklanması gerekir. Ancak somut olayda Mahkemece başvurucunun manevi tazminat talebi reddedilirken -yukarıda belirtilen hususlara (bkz. § 14) ilişkin bir değerlendirme yapılmadığından- ilgili ve yeterli bir gerekçenin sunulmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

16. Açıklanan gerekçeyle eğitim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

Basri BAĞCI ve Yıldız SEFERİNOĞLU bu görüşe katılmamıştır.

III. GİDERİM

17. Başvurucu; ihlalin tespiti, yargılamanın yenilenmesi, 120.000 TL manevi tazminat ve miktar belirtmeksizin maddi tazminat taleplerinde bulunmuştur.

18. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

19. Öte yandan ihlalin niteliğine göre yeniden yargılamanın yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından manevi tazminat, başvurucu uğradığını iddia ettiği maddi zararla ilgili bilgi/belge sunmadığından da maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Eğitim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA Basri BAĞCI ve Yıldız SEFERİNOĞLU'nun karşı oyları ve OYÇOKLUĞUYLA,

B. Anayasa'nın 42. maddesinde güvence altına alınan eğitim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE Basri BAĞCI ve Yıldız SEFERİNOĞLU'nun karşı oyları ve OYÇOKLUĞUYLA,

C. Kararın bir örneğinin eğitim hakkı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Samsun 1. İdare Mahkemesine (E.2013/1133, K.2014/1345) GÖNDERİLMESİNE,

D. Tazminata ilişkin taleplerin REDDİNE,

E. 487,60 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 2/10/2024 tarihinde karar verildi.

 

 

 

KARŞIOY

1. Somut olayda Başvurucu otizmli olan çocuğunun bu konuda eğitim verecek öğretmenin hastalık izni kullanması ve bu nedenle okula gelmemesine bağlı olarak kendilerinin rehabilitasyon merkezine yönlendirildiğini, bu nedenle daha niteliksiz bir eğitim aldıklarını, eğitim eksikliğinin giderilmesi amacıyla ek ders almak durumunda kaldıklarını, aynı sınıftan iki öğrencinin okulda bir şekilde eğitim almaya devam ettiklerini buna bağlı olarak manevi zarara uğradıklarını ifade ederek manevi tazminat talebinde bulunduklarını ancak yargılama mercileri tarafından bu talebin reddedildiğini beyan etmişlerdir.

2. Dosya kapsamındaki bilgilere göre başvurucunun çocuğu, eğitimine devam edebilmesi için, ücreti MEB tarafından karşılanmak üzere, özel bir rehberlik merkezine yönlendirilmiş, başvurucunun çocuğunun sınıfındaki öğrencilerden ikisi ise aynı okulda zihinsel engelliler sınıfına aktarılmıştır.

3. Esasen hem rehabilitasyon merkezine yönlendirme hem de zihinsel engelliler sınıfına aktarılma uygulaması, eğitimin devam ettirilmesine yönelik telafi edici birer mekanizmadır. Başvurucu, kendi çocugunun okul yerine rehberlik merkezinde eğitim almasından yakınmaktadır.

4. Gerçekten de çocuklar arasında hangi unsur dikkate alınarak rehberlik merkezine yönlendirme ya da zihinsel engelliler sınıfına aktarma yapıldığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.

5. İdarenin başvurucunun çocuğunu rehberlik merkezine yönlendirirken nasıl bir kriter uyguladığı, bu kriterlerin hukuka uygun olup olmadığı gibi soruların cevabı ancak açılacak bir iptal davasında cevaplanabilir nitelikte olmasına rağmen başvurucu bu yola tevessül etmemiştir.

6. Başvurucu incelemeye konu edilen davada; rehberlik merkezinde verilen eğitimin okulda verilen eğitime kıyasen nitelik ve nicelik olarak yetersiz olduğunu, bu sebeple çocuğunun haricen eğitim gördüğünü, burada yaptığı harcamaların bir vakıf tarafından karşılandığını, sürecin manevi olarak yıpranmaya yol açtığını ileri sürmüştür. Yargılama mercii konuyu bir bütün olarak değerlendirerek, manevi zararın başvurucu tarafından ortaya konulamadığını belirterek davayı reddetmiştir.

7. Devletin pozitif yükümlülüklerine taalluk eden; otizmli bireyler için bir okul belirleme, özel sınıf açma, alanında uzman öğretmen görevlendirme, ücretini ödeyerek rehberlik merkezine yönlendirme ve sorun ortadan kalktığında yeniden eğitime devam etme gibi konular başvuru genelinde bütüncül bir yaklaşımla dikkate alındığında, yargılama mercilerinin manevi bir zararın oluşmadığı yönündeki kararının yerinde olmadığını söylemenin kolay olmadığı aşikârdır. Dahası tüm bu işlemlerin imkânların elverdiği ölçüler dahilinde yerine getirilmesi gibi doğal bir sınırı da mevcuttur.

8. Bu değerlendirmeler ışığında ihlal iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğunu düşündüğümüzden, çoğunluğun dosyanın kabul edilebilir olduğu ve eğitim hakkının ihlal edildiği yönündeki görüşülerine iştirak edilmemiştir.

 

Başkan

Basri BAĞCI

Üye

Yıldız SEFERİNOĞLU

         

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Ersan Özgümüş [2. B.], B. No: 2021/54675, 2/10/2024, § …)
   
Başvuru Adı ERSAN ÖZGÜMÜŞ
Başvuru No 2021/54675
Başvuru Tarihi 2/7/2021
Karar Tarihi 2/10/2024
Resmi Gazete Tarihi 29/4/2025 - 32885

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, otizmli bireyin yeterli eğitim görememesinden doğan manevi zararın karşılanmaması nedeniyle eğitim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Eğitim hakkı Eğitim İhlal Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi