logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Murat Özkan ve diğerleri [2. B.], B. No: 2021/55951, 13/5/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MURAT ÖZKAN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/55951)

 

Karar Tarihi: 13/5/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Fatih ALKAN

Başvurucular

:

Murat ÖZKAN ve diğerleri (bkz. ekli liste)

Vekilleri

:

Ekli listenin (E) sütunu

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, umumi pasaport verilme talebinin reddedilmesi/pasaport iptali nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Ekli listenin (B) sütununda gösterilen bireysel başvuru dosyalarının konu yönünden hukuki irtibat bulunması nedeniyle 2021/55951 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine ve incelemenin 2021/55951 numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmesi gerekir.

3. Başvuruculara ait pasaportlar 23/7/2016 tarihli ve 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin (667 sayılı KHK) 5. maddesi kapsamında iptal edilmiş ya da başvurucuların pasaport verilmesine ilişkin talepleri reddedilmiştir.

4. Anılan işlemlerin iptali talebiyle açılan davalarda başvurucular; dava ve istinaf dilekçelerinde, yargı yerleri tarafından haklarında verilmiş yurt dışına çıkış yasağının bulunmadığını, 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanunu'nun 22. maddesinde yer alan pasaport veya seyahat vesikası verilmeyecek kişiler arasında yer almadıklarını, pasaport verilmesi taleplerinin reddedilmesinin ya da pasaportlarının iptal edilmesinin maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürmüştür. Gitmek istedikleri ülkelerle kişisel ve mesleki bağlarının olduğunu ve pasaportlarının iptal edilmesi nedeniyle seyahat hürriyetlerinin ihlal edildiğini vurgulayan başvurucular, yurt dışına çıkışlarının genel güvenlik bakımından mahzurlu bir durum olmadığını belirtmiştir.

5. İlgili yargılama mercilerince davaların reddine karar verilmiştir. Kararların gerekçelerinde; hakkında adli bir soruşturma ya da kovuşturma bulunanlar yönünden suçla mücadele ve adli süreçlerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini temin etme ve yurt dışına çıkmalarıyla ortaya çıkabilecek muhtemel sakıncaların önüne geçilmesi amacıyla tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, söz konusu gerekliliğin hâkimler yönünden hakkında idari soruşturma bulunanları da kapsadığı, bu gerekçelerle davaların reddedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir.

6. Başvurular, süresi içinde yapılmıştır.

II. DEĞERLENDİRME

7. Ekli listenin (D) sütunundaki ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

8. Başvurucular; yurt dışında kişisel ve mesleki bağlarının olduğunu, pasaport verilmemesi nedeniyle özel hayata saygı hakkının ve diğer bazı anayasal haklarının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; süreçte verilen kararların gerekçelerine ve ilgili mevzuat ile içtihada yer verilerek başvurucuların özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edilip edilmediği konusunda inceleme yapılırken Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü şartlarının da dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Bakanlık görüşüne karşı başvurucular, önceki beyanlarını tekrar etmiştir.

9. Anayasa Mahkemesi; seyahat özgürlüğü bağlamında yurt dışına çıkışı engelleyen tedbirlere ilişkin yapılan bireysel başvuruların özellikle kişinin gitmek istediği ülke ile güçlü kişisel, ailevi, ekonomik ve mesleki bağlarının olduğu durumlarda özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı kapsamında değerlendirilebileceğine karar vermiştir. Ancak bu şekilde inceleme yapılabilmesi için bireysel başvuru formunda başvurucuların şikâyet edilen tedbirin özel ve aile hayatları üzerindeki olumsuz sonuçlarını somut verilere dayalı olarak uygun şekilde ortaya koymaları gerekmektedir (Onur Can Taştan [GK], B. No: 2018/32475, 27/10/2021, §§ 47-50; Yağmur Erşan [GK], B. No: 2018/36451, 27/10/2021, §§ 47-50; Şengül Tükel [2. B.], B. No: 2018/12456, 12/1/2022, §§ 40, 41).

10. Başvurucuların gitmek istedikleri ülkelerle kişisel, ailevi ve mesleki bağlarının olduğunu somut dayanakları ile ortaya koydukları, bu suretle pasaport verilmesi taleplerinin reddedilmesinin ya da pasaportlarının iptal edilmesinin başvurucuların özel hayatını etkilediği görülmüştür. Bu nedenle başvurular özel hayata saygı hakkı kapsamında incelenmiştir.

11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

12. Kişilerin yurda giriş ve çıkışlarının sınırlandırılmasına ilişkin idari tedbirler hakkındaki genel ilkeler Anayasa Mahkemesinin Onur Can Taştan kararında açıklanmıştır. Bu bağlamda, başvurucuların pasaport talebinin reddedilmesine ilişkin müdahalenin kanuni dayanağı ve millî güvenliğin sağlanması meşru amacı bulunmaktadır. Bunun yanında kişilerin yurda giriş ve çıkışlarını sınırlandıran tedbirlerin geçici olması, temel hak ve hürriyetleri tamamen ortadan kaldıracak şekilde uygulanmaması, tedbirin gerekçelerinin tedbire maruz kalan kişinin somut durumuyla ilişkilendirerek ortaya konulması ve tedbirden beklenen kamusal yarar ile bireyin çıkarları arasında makul bir dengeleme yapılması gerekmektedir. Ayrıca tedbirin belirli bir süre ile sınırlandırılarak tedbire neden olan koşulların devam edip etmediği hususunda değerlendirme yapılmasına imkân tanınmalıdır. Bu itibarla özel hayata saygı hakkına ilişkin sınırlandırmanın belirsiz bir süre uzaması hâlinde öngörülen sınırlandırmanın özel hayata etkilerinin zamanla ağırlaşacağı ve her hâlde gözetilmesi gereken kamusal yarar ile bireyin kişisel yararı arasındaki dengenin bozulacağı da unutulmamalıdır (Onur Can Taştan, § 65).

13. Somut olaylarda başvurucuların umumi pasaport verilmesi taleplerinin reddedildiği veya başvuruculara ait pasaportların 667 sayılı KHK kapsamında iptal edildiği görülmektedir.

14. Başvurucuların özel hayatına ilişkin sınırlamanın kaynağının sadece bir idari işlem olduğu, pasaport verilmesi taleplerinin reddedilmesine ya da pasaportların iptaline ilişkin idarece bilgilendirme yapılmadığı, yargılama aşamasında da anılan idari işlemlerin gerekçelerinin ve uygulanması zorunlu bir tedbir olduğunun başvurucularla ilişkilendirmek suretiyle ortaya konulmadığı anlaşılmaktadır.

15. Öte yandan Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen (iptal hükümlerinin kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.) 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 2. maddesiyle 5682 sayılı Kanun'a eklenen ek 7. maddesinde öngörülen yeniden değerlendirmenin, pasaport verilmesi konusunda idarenin takdir yetkisinin korunduğu, pasaporta uzun süre el konulması ve yeni bir pasaport verilmemesinden kaynaklanabilecek mağduriyetin giderimine ilişkin bir düzenleme yapılmadığı dikkate alındığında mağduriyeti gidermede etkili bir yol olmadığı anlaşılmaktadır (Onur Can Taştan, § 69).

16. Bu durumda başvurucular hakkında verilmiş yurt dışına çıkmalarına engel oluşturacak bir mahkeme kararının olmadığı gözetildiğinde tedbirlerin bir idari işleme dayanılarak uzun süre uygulandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca bu süreçte yurt dışına çıkışı engelleyen tedbirin dayanağı olan şartların devam edip etmediği hususunda idare ve yargı makamları tarafından bir araştırma ve değerlendirme yapılmadığı, dolayısıyla bu şekilde geçici olması öngörülen bir tedbirin uzun süre devam ettirilmesine sebep olunduğu anlaşılmıştır. Bu hâlde haklarında yurt dışına çıkışa engel oluşturacak yargı kararı olmayan başvurucular hakkındaki sadece bir idari işleme dayanan tedbirin uzun süre uygulanmasının demokratik bir toplumda alınması zorunlu ve ölçülü bir tedbir olduğu söylenemez.

17. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

18. Başvurucular; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması ve tazminat talebinde bulunmuştur.

19. Başvurularda tespit edilen anayasal hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar ve zorunluluk bulunmaktadır. Anayasa'nın 148. ve 153. maddeleri ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. ve 66. maddeleri uyarınca ihlal kararının gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatıp Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirtilen ilkelere ve gerekçelere uygun biçimde yürütülecek yargılama sonunda hak ihlalinin nedenlerini gidererek yeni bir karar vermektir (yeniden yargılama konusunda bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2) [1. B.], B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

20. Öte yandan ihlalin niteliği dikkate alındığında başvuruculara net 34.000 TL manevi tazminatın ayrı ayrı ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvuruların BİRLEŞTİRİLMESİNE,

B. Talepte bulunan başvurucunun adli yardım talebinin KABULÜNE,

C. Özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

D. Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

E. Kararın birer örneğinin özel hayata saygı hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere ekli listenin (Ç) sütununda gösterilen mahkemelere GÖNDERİLMESİNE,

F. Başvuruculara net 34.000 TL manevi tazminatın AYRI AYRI ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

G. Ekli listenin (D) sütunundaki harçların ve (F) sütunundaki vekâlet ücretlerinin ekli listede gösterildiği şekilde başvuruculara AYRI AYRI ÖDENMESİNE,

H. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucuların Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

İ. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 13/5/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Murat Özkan ve diğerleri [2. B.], B. No: 2021/55951, 13/5/2025, § …)
   
Başvuru Adı MURAT ÖZKAN VE DİĞERLERİ
Başvuru No 2021/55951
Başvuru Tarihi 2/12/2021
Karar Tarihi 13/5/2025
Birleşen Başvurular 2022/101041, 2022/3484, 2022/37326

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, umumi pasaport verilme talebinin reddedilmesi/pasaport iptali nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Yurtdışına çıkışın engellenmesi (pasaport, adli kontrol) İhlal Yeniden yargılama
İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi