logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Ahmet İnan [2.B.], B. No: 2021/59006, 24/10/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

AHMET İNAN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/59006)

 

Karar Tarihi: 24/10/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

Ali Erdem ŞAHİN

Başvurucu

:

Ahmet İNAN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, akademisyen olan başvurucunun katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalardan dolayı disiplin cezası ile cezalandırılması nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, başvuruya konu olayların yaşandığı tarihte Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

3. Başvurucunun 17/9/2009 tarihinde yerel bir televizyon kanalında katıldığı "Ramazan Sohbetleri" adlı programda yaptığı açıklamalar nedeniyle hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır. Soruşturma neticesinde başvurucunun eylemiyle üniversite yöneticilerini ve bazı öğretim üyelerini yıpratıcı, küçük düşürücü beyanlarda bulunarak haksız zan ve töhmet altında bıraktığına kanaat getirilmiştir. Nihayetinde eylemin 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu gereğince çıkarılan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 9. maddesinin (d) ve (l) fıkraları uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerektiği ancak daha önce de aynı fiilden dolayı kademe ilerlemesinin durdurulması cezası aldığından bahisle aynı Yönetmelik'in 15. maddesindeki tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle başvurucunun kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4. Başvurucu, söz konusu disiplin cezasının iptali istemiyle idare mahkemesine başvurmuştur. İlk derece mahkemesi başvurucunun kullandığı ifadelerle isim vermeden iş arkadaşlarına sataştığını ve bu eyleminin kınama cezasını gerektirdiğini belirterek dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir. İdare, anılan mahkeme kararı uyarınca yeniden soruşturma yapmıştır. Nihayetinde başvurucunun 2547 sayılı Kanun'un 53. maddesinin (b) fıkrasının (2) numaralı bendinin (t) alt bendi olan "Taşıdığı sıfatın gerektirdiği özen yükümlülüğüne aykırı, genel ahlak ve edep dışı tutum ve davranışlarda bulunmak" hükmü uyarınca kınama disiplin cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

5. Başvurucu, söz konusu disiplin cezasının iptali istemiyle idare mahkemesine başvurmuştur. İlk derece mahkemesi, idarenin daha önce verilen mahkeme kararı uyarınca işlem tesis ettiğini ve başvurucunun eyleminin sabit olduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir. Anılan karar istinaf kanun yolunda kesinleşmiştir.

6. Başvurucu, nihai kararı 15/11/2021 tarihinde öğrendikten sonra 6/12/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

7. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

8. Başvurucu; haklarında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasından (FETÖ/PDY) mahkûmiyet kararı bulunan rektör ve ekibi tarafından defalarca mağdur edildiğini, bahse konu kişiler nedeniyle birçok kez disiplin cezası aldığını belirterek açıklamaları nedeniyle cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ve adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edilip edilmediği hususu değerlendirilirken ilgili ulusal ve uluslararası mevzuat hükümleri ile yargı içtihatlarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu Bakanlık görüşüne karşı beyanında bireysel başvuru formunda ileri sürdüğü iddiaları yinelemiştir.

9. Başvurucunun iddialarının ifade özgürlüğü kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

10. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeni de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

11. Yukarıda anılan müdahale Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşullara uygun olmadığı müddetçe Anayasa’nın 26. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Anayasa’nın 13. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

 “Temel hak ve hürriyetler, ...yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, ...demokratik toplum düzeninin ... gereklerine ... aykırı olamaz.”

12. Bu sebeple müdahalenin Anayasa’nın 13. maddesinde öngörülen ve somut başvuruya uygun düşen, kanunlar tarafından öngörülme, Anayasa’nın ilgili maddesinde belirtilen nedenlere dayanma ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluk koşullarını sağlayıp sağlamadığının belirlenmesi gerekir. Buna göre somut olayda öncelikle müdahalenin kanuni dayanağının bulunup bulunmadığı incelenecektir.

13. Hak ya da özgürlüklere bir müdahale söz konusu olduğunda Anayasa'nın 13. maddesinin emredici hükmü gereğince öncelikle tespiti gereken husus, müdahaleye yetki veren bir kanun hükmünün mevcut olup olmadığıdır (kanunilik şartına çeşitli bağlamlarda dikkat çeken kararlar için bkz. Tuğba Arslan [GK], B. No: 2014/256, 25/6/2014, § 82; Halk Radyo ve Televizyon Yayıncılık A.Ş. [GK], B. No: 2014/19270, 11/7/2019, § 35; Sevim Akat Eşki, B. No: 2013/2187, 19/12/2013, § 36; Hayriye Özdemir, B. No: 2013/3434, 25/6/2015, §§ 56-61)

14. Başvuru konusu disiplin cezası 2547 sayılı Kanun'un 53. maddesi çerçevesinde uygulanmıştır. Anayasa Mahkemesi 2547 sayılı Kanun’un 53. maddesinin (b) fıkrasının öğretim elemanları, memur ve diğer personele uygulanabilecek disiplin cezalarına ilişkin olan “Hangi fiillere hangi disiplin cezasının uygulanacağı, bu bentte sayılan kişilerin disiplin işlemleri ve disiplin amirlerinin yetkileri, Devlet memurlarına uygulanan usul ve esaslar da göz önüne alınmak suretiyle Yükseköğretim Kurulunca düzenlenir.” ikinci cümlesini iptal etmiştir (AYM, E.2014/100, K.2015/6, 14/01/2015).

15. Söz konusu iptal kararı sonrasında 53. madde yeniden düzenlenmiş ve maddenin (b) fıkrasında devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanları, memur ve diğer personeline uygulanabilecek disiplin cezalarına yer verilmiştir. Başvuru konusu müdahalenin dayanağı olan "Taşıdığı sıfatın gerektirdiği özen yükümlülüğüne aykırı, genel ahlak ve edep dışı tutum ve davranışlarda bulunmak" hükmü ise 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanun'un 7. maddesiyle anılan fıkranın (2) numaralı bendinin (t) alt bendine eklenmiştir.

16. Başvuru konusu eylem 17/9/2009 tarihinde gerçekleşmiştir ancak başvurucu, yukarıda detaylı olarak ifade edilen yargılama süreci (bkz. § 4-5) sonunda yapılan ek disiplin soruşturması neticesinde eylem tarihinde yürürlükte olmayan ve 15/4/2020 tarihinde ihdas edilen bir kanun hükmüne dayanılarak disiplin cezası ile cezalandırılmıştır. Dolayısıyla başvurucuya eylem tarihi itibarıyla uygulanabilecek şeklî anlamda bir kanun hükmünün bulunduğundan söz etmek mümkün değildir (şeklî anlamda kanunilik ihlali verilen kararlar için bkz. Elegance Hotel Turizm İşletmeleri A.Ş. [GK], B. No: 2015/19953, 26/6/2019; İskenderun Demir ve Çelik A.Ş. [GK], B. No: 2015/941, 25/10/2018; Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. (4) [GK], B. No: 2017/36186, 28/12/2022).

17. Bununla birlikte somut olayda uygulanan 2547 sayılı Kanun'un 53. maddesinin (b) fıkrasının (2) numaralı bendinin (t) alt bendi, Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla iptal davasına konu edilmiş ve Anayasa Mahkemesi, kuralın öğretim elemanının görevi dışında mesleki hayatına ilişkin olmayan veya kamu hizmetinin iyi ve düzenli şekilde sunulmasına herhangi bir etkisi olmayan mahremiyet alanı kapsamındaki özel yaşamına konu tutum ve davranışlarının da disiplin cezasına neden olmasına imkân tanıdığını belirterek Anayasa’nın 13. ve 20. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar vermiştir (AYM, E.2020/55, K.2023/228, 28/12/2023).

18. Sonuç olarak başvuru konusu kuralın eylem tarihi itibarıyla şeklî anlamda mevcut olmaması nedeniyle yapılan müdahalenin kişilerin hukuku bilmelerine yardımcı olacak erişilebilir, öngörülebilir ve kesin nitelikte bir kanun hükmüne dayanmadığı anlaşıldığından kanunilik şartını taşımadığı kanaatine ulaşılmıştır.

19. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

20. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması ve 300.000 TL tazminat talebinde bulunmuştur.

21. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100). Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında net 30.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin ifade özgürlüğünün ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Diyarbakır 1. İdare Mahkemesine (E.2020/966, K.2020/1427) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucuya net 30.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

E. 487,60 TL başvuru harcından oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 24/10/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Ahmet İnan [2.B.], B. No: 2021/59006, 24/10/2024, § …)
   
Başvuru Adı AHMET İNAN
Başvuru No 2021/59006
Başvuru Tarihi 6/12/2021
Karar Tarihi 24/10/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, akademisyen olan başvurucunun katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalardan dolayı disiplin cezası ile cezalandırılması nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
İfade özgürlüğü Kamu görevlisi disiplin cezası İhlal Yeniden yargılama
İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi