logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Murat Şaşmaz [1. B.], B. No: 2022/102484, 3/7/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MURAT ŞAŞMAZ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/102484)

 

Karar Tarihi: 3/7/2025

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Muhterem İNCE

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Hüseyin ERAL

Başvurucu

:

Murat ŞAŞMAZ

Vekili

:

Av. Seda Nur AK

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, beyanları belirleyici ölçüde hükme esas alınan tanığın başvurucu (sanık) tarafından duruşmada sorgulanmasına imkân verilmemesi nedeniyle tanık sorgulama hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) emniyet mahrem hizmetler yapılanması kapsamında başvurucu hakkında silahlı terör örgütü kurma ve yönetme şüphesiyle soruşturma başlatılmıştır.

3. Başsavcılık, başvurucunun silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçundan cezalandırılması talebiyle 5/10/2017 tarihli iddianame düzenlemiştir. İddianamede özetle başvurucunun Garson isimli gizli tanıktan ele geçen dijital materyallerde Selim kod adı ile BB Ege İzmir bölgesinde personel/sekreter olarak görev yaptığı ve "A" vasfında tanımlandığı, ByLock kullandığı ve yine şüpheliler S.M.Ç. ile E.Ş.G.nin başvurucunun emniyet mahrem imamının sohbetlerini organize eden mahrem imamlardan biri olduğuna dair beyanlarda bulundukları belirtilerek atılı suçu işlediği iddia edilmiştir.

4. İddianamenin kabulüyle açılan dava, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) görülmeye başlanmıştır.

5. Birinci celse öncesinde, 2010 yılında gerçekleştirilen Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ile ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan başka soruşturma doğrultusunda başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçlarından da cezalandırılması talebiyle 15/1/2018 tarihli iddianame düzenlenmiştir. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi fiilî ve hukuki irtibat gerekçesiyle vermiş olduğu 17/7/2018 tarihli birleştirme kararı doğrultusunda dosyayı Mahkemeye göndermiştir.

6. Mahkemece başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit kabul edilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle 12 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, resmî belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarından ise beraatine karar verilmiştir. Mahkemenin gerekçeli kararında; başvurucunun Garson isimli gizli tanıktan ele geçen dijital materyallerde Selim kod adı ile BB Ege İzmir bölgesinde personel/sekreter olarak kodlandığı, sorgu raporuna göre kullandığı GSM hattı üzerinden ByLock kullandığının tespit edildiği, Bank Asya hesabında 31/12/2013 tarihinden sonra artış yapıldığı, tanıklar S.M.Ç. ve E.Ş.G. ile gizli tanık Garson'un beyanlarına göre başvurucunun emniyet yapılanmasında mahrem imam olarak görev aldığı hususlarına dayanılmıştır.

7. Başvurucunun tanık sorgulama hakkına yönelik şikâyetini de içeren istinaf talebi Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesince (Daire) 30/6/2020 tarihinde esastan reddedilmiştir.

8. Başvurucu, Dairenin kararına karşı sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde de diğerlerinin yanı sıra tanıklarla yüzleştirilmediğini de belirtmiştir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi (Ceza Dairesi) istinaf talebinin esastan reddine ilişkin Daire kararını, başvurucunun ByLock kullandığına ilişkin ayrıntılı ByLock tespit değerlendirme raporunun beklenmemesi mevcut delil durumu itibarıyla sonuca etkili görülmediğini belirtmek suretiyle "...dosya kapsamıyla örtüşmeyen ve olaya özgü yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş olduğu" gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiştir.

9. Mahkeme bozma sonrasında gerçekleştirdiği 3/2/2022 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar vermiştir. Başvurucu esas hakkındaki savunmalarında suçlamaları kabul etmediğini ve AİHM kararlarına göre suçun unsurlarının oluşmadığını beyan etmiştir. Mahkemece başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit kabul edilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.Mahkeme mahkûmiyet gerekçesinde bozma öncesinde açıklanan aynı kabul ve delillere dayanmıştır (bkz. § 6).

10. Başvurucu müdafii bozma sonrasında verilen mahkûmiyet kararına karşı sunmuş olduğu 16/2/2022 tarihli temyiz dilekçesinde -diğerlerinin yanı sıra- etkin pişmanlık kapsamında beyanda bulunan tanık beyanları ile ceza verilemeyeceğini ve tanık beyanlarının çelişkili olduğunu belirtmiştir. Başvurucunun söz konusu temyiz dilekçesinde tanıkların Mahkeme huzurunda dinlenmemesine bağlı olarak tanıkları sorgulayamadığına yönelik şikâyetinin ise bulunmadığı anlaşılmaktadır.

11. Yargıtay 3. Ceza Dairesi Mahkemenin mahkûmiyet kararını 10/10/2022 tarihinde onamıştır.

12. Başvurucu, nihai hükmü 17/11/2022 tarihinde öğrendikten sonra 24/11/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

13. Komisyon; adli yardım talebinin kabulüne, tanık sorgulama hakkı dışındaki şikâyetlerin kabul edilemez olduğuna ve anılan hakka ilişkin şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

14. Başvurucu, aleyhine beyanda bulunan tanıkların istinabe mahkemeleri tarafından dinlenmeleri nedeniyle beyanlarının doğru olarak kabul edilmesi ve tanıklarla yüzleşememesine bağlı olarak onları sorgulayamaması nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamında tanık sorgulama hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

15. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; mahkûmiyet kararında dayanılan tanıkların beyanları ve Teşhis Tutanağı'nın başvurucu ve müdafiinin de bulunduğu duruşmada okunduğu, tanık beyanından bilgi sahibi olan başvurucu ve müdafiinin bu beyana karşı açıklamada bulunma ve itirazlarını ileri sürme imkânına sahip olduğu, başvurucu hakkındaki mahkûmiyet kararında tanık beyanının yanı sıra diğer delillere de yer verildiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın bu konudaki görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

16. Başvurucunun iddiaları adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık sorgulama hakkı yönünden incelenmiştir.

17. Bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulabilmesi için olağan kanun yolları tüketilmiş olmalıdır. Temel hak ve özgürlüklere saygı, devletin tüm organlarının anayasal ödevi olup bu ödevin ihmal edilmesi nedeniyle ortaya çıkan hak ihlallerinin düzeltilmesi idari ve yargısal makamların görevidir. Bu nedenle temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddialarının öncelikle yargı mercileri önünde ileri sürülmesi, bu makamlar tarafından değerlendirilmesi ve bir çözüme kavuşturulması esastır (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt [2. B.], B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 16).

18. Bireysel başvurunun ikincil niteliğinin bir sonucu olarak olağan kanun yollarında ve mahkemeler önünde ileri sürülmeyen iddialar ile bu mahkemelere sunulmayan bilgi ve belgeler bireysel başvuru konusu edilemez (Bayram Gök [2. B.], B. No: 2012/946, 26/3/2013, § 20).

19. Somut olayda başvurucunun Mahkemenin mahkûmiyet kararında dayandığı ve aleyhine beyanda bulunan tanıkların istinabe mahkemelerinde dinlenmesine bağlı olarak tanıkları sorgulayamadığına ilişkin şikâyetini temyiz kanun yolunda ileri sürmediği anlaşılmaktadır (bkz. § 10). Dolayısıyla başvurucunun tanık sorgulama hakkına dair ihlal iddialarını yargılama sürecinde dile getirmediği, bu iddialarına ilişkin bilgi veya belge sunmadığı ve böylece başvuru yollarını usulüne uygun tüketmediği anlaşılmaktadır.

20. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Tanık sorgulama hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 3/7/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Murat Şaşmaz [1. B.], B. No: 2022/102484, 3/7/2025, § …)
   
Başvuru Adı MURAT ŞAŞMAZ
Başvuru No 2022/102484
Başvuru Tarihi 24/11/2022
Karar Tarihi 3/7/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, beyanları belirleyici ölçüde hükme esas alınan tanığın başvurucu (sanık) tarafından duruşmada sorgulanmasına imkân verilmemesi nedeniyle tanık sorgulama hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Tanık dinletme ve sorgulama hakkı (ceza) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi