TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ESMAEIL FATTAHI BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2022/20774)
Karar Tarihi: 16/7/2025
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Merve ARSLANTÜRK
Başvurucu
Esmaeıl FATTAHI
Vekili
Av. Hayriye Buse BERGAMALI
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru; sınır dışı etme kararı verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağının, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile ifade özgürlüğünün, kararda bazı usul güvencelerine uyulmaması nedeniyle de adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. İran İslam Cumhuriyeti vatandaşı olan başvurucu hakkında Denizli Valiliğince 6/4/2021 tarihinde 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendi uyarınca sınır dışı etme ve aynı Kanun’un 57. maddesi kapsamında altı ay süreyle idari gözetim kararı alınmıştır.
3. Başvurucunun anılan kararın iptali amacıyla açtığı dava Denizli İdare Mahkemesi tarafından 31/12/2021 tarihinde kesin olarak reddedilmiştir.
4. Başvurucu, nihai kararı 28/1/2022 tarihinde öğrendikten sonra 25/2/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
5. Göç İdaresi Başkanlığı 22/5/2025 tarihli yazısıyla, başvurucu hakkındaki sınır dışı etme kararının İstanbul Valiliği tarafından sonlandırıldığını ve başvurucunun 29/4/2025 tarihinde İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nı kullanarak Türkiye'den çıkış yaptığını bildirmiştir.
6. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
7. Anayasa Mahkemesi tarafından adli yardım talebinin kabul edilebilmesi için gerekli şartlar Mehmet Şerif Ay ([2. B.], B. No: 2012/1181, 17/9/2013, § 23) kararında, yabancıların adli yardım talepleri konusunda benimsenen ilkeler ise Nadali Aghelı Kohne Shahrı ([1. B.], B. No: 2014/12633, 9/9/2015, §§ 17, 18) kararında yer almaktadır. Anılan ilkelere göre adli yardım için gerekli şartlar mevcutsa karşılıklılık şartı gerçekleşmese bile yabancının adli yardım talebi kabul edilmelidir. Somut başvuruda yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir..
8. Başvurucu; hakkında alınan sınır dışı etme kararının hukuka aykırı olduğunu, bu kararın ifade özgürlüğü kapsamında katıldığı barışçıl bir toplantı gerekçe gösterilerek alındığını, gönderileceği ülkede kötü muamele görme riski bulunduğunu ve karar sürecinde bazı usul güvencelerine riayet edilmediğini ileri sürmüştür.
9. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, başvurucunun iddialarının değerlendirilmesinde Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri ile Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda benimsediği ilkelerin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı başvuru formundaki beyanlarını yinelemiştir.
10. Başvurucu hakkında verilen sınır dışı etme kararının uygulanmasının olası sonuçlarıyla ilgili iddiaların incelenebilmesi için sınır dışı kararının uygulanması ya da uygulanmasının önünde bir engel bulunmaması gerekir (M.A. [2. B.], B. No: 2021/43562, 26/3/2025, § 16).
11. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar" başlıklı 46. maddesinde kimlerin bireysel başvuru yapabileceği sayılmış olup anılan maddenin (1) numaralı fıkrasına göre bir kişinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmesi için üç temel ön koşulun birlikte bulunması gerekmektedir. Bu ön koşullar, başvuruya konu edilen ve ihlale yol açtığı ileri sürülen kamu gücü eylem veya işleminden ya da ihmalinden dolayı başvurucunun güncel bir hakkının ihlal edilmesi, bu ihlalden dolayı kişinin kişisel olarak ve doğrudan etkilenmiş olması ve bunların sonucunda başvurucunun kendisinin mağdur olduğunu ileri sürmesidir (Onur Doğanay [2. B.], B. No: 2013/1977, 9/1/2014, § 42).
12. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bir hakkın ihlaline karar verilebilmesi için mağdurluk statüsünün ve/veya başvuruya konu olan kamu gücü kullanımına dayalı temel nedenlerin başvuru hakkında karar verileceği zamana kadar devam etmesi gerekir. Mağdurluk statüsünün devamı konusunda değerlendirme yapılırken başvurucunun şikâyet ettiği hususların mevcut olup olmadığı ve muhtemel hak ihlalinin etkilerinin giderilip giderilmediği incelenmelidir (Arman Mazman [2. B.], B. No: 2013/1752, 26/6/2014, § 41).
13. Somut olayda başvurucu hakkında tesis edilen sınır dışı etme kararının idarece kaldırıldığı ve başvurucunun 29/4/2025 tarihinde Türkiye'den çıkış yaptığı anlaşılmıştır (bkz. § 5). Başvuruya konu idari işlemin ortadan kalkmış olması nedeniyle başvurucunun artık sınır dışı edilme riski taşımadığı, güncel bir mağduriyetinin kalmadığı sonucuna varılmıştır. Öte yandan başvurunun Anayasa'nın uygulanması ve yorumlanması ya da temel hakların kapsam ve sınırlarının belirlenmesi bakımından önemli bir mesele içermediği, ayrıca somut olayda insan haklarına saygının gerektirdiği özel bir durumun da bulunmadığı değerlendirilmiştir.
14. Açıklanan gerekçelerle incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden olmaması gerekçesiyle başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden olmaması nedeniyle DÜŞMESİNE,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 16/7/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.