TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
SAİM ILGIN GİRGİN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2022/44547)
|
|
Karar Tarihi: 25/3/2025
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Recai AKYEL
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
|
|
İrfan FİDAN
|
|
|
Yılmaz AKÇİL
|
Raportör
|
:
|
Muhammed Cemil KANDEMİR
|
Başvurucu
|
:
|
Saim Ilgın GİRGİN
|
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru; aile hekimliği görevine devam edenlere nöbet tutmama eylemi nedeniyle verilen ihtar puanlarının silinmesine rağmen aile hekimliği sözleşmesi feshedilenler için bu kuralın uygulanmayacağı yönündeki düzenleme nedeniyle sendika hakkı ve eşitlik ilkesinin, sözleşme feshinin gözden geçirilmesi talebinin reddine ilişkin işleme karşı açılan iptal davasının incelenmeksizin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının, uğranılan zararın tazmini talebinin reddedilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. Karaman'da aile hekimi olarak görev yapmakta iken ihtar puanlarının iki yüz puana ulaşması nedeniyle başvurucunun sözleşmesi 29/3/2016 tarihli işlemle feshedilmiştir. Başvurucunun 1/4/2016 tarihinde asli görev yeri olan Karaman Toplum Sağlığı Merkezindeki görevine iade edildiği anlaşılmaktadır.
3. 17/11/2016 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği'nde Değiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle (Yönetmelik), aylık zorunlu sekiz saat nöbet görevini mazeretsiz olarak yerine getirmeyenlere uygulanan ihtar puanlarının dikkate alınmayacağı ancak bu kuralın yürürlük tarihinden önce sözleşmesi feshedilen aile hekimlerine uygulanmayacağı düzenlenmiştir.
4. Başvurucunun söz konusu Yönetmelik çerçevesinde durumunun gözden geçirilmesi talebi, Karaman Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün 27/12/2016 tarihli yazısıylareddedilmiştir. Başvurucu, mezkûr işlemin ve dayanağı yönetmelik kuralının iptali ve tazminat talepleriyle Danıştayda dava açmıştır. Danıştay İkinci Dairesi 23/3/2021 tarihli kararıyla bireysel işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddine, düzenleyici işlem ve tazminat talebi yönünden ise esastan reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde; düzenleyici işlemin hukuka uygun olduğunu, bireysel işlemin davaya konu yapılabilecek nitelikte kesin ve icrai bir işlem olmadığını belirtmiştir. Ayrıca tazminat talebine ilişkin olarak başvurucunun maaşında değişiklik olmadığını, öte yandan dava konusu düzenleyici işlemde hukuka aykırılık bulunmamasını, dava konusu bireysel işlemin ise idari davaya konu yapılabilecek nitelikte kesin ve icrai bir işlem olarak kabul edilmesinin mümkün olmaması karşısında davacının maddi tazminat isteminin de reddi gerektiğini ifade etmiştir.
5. Bu karar, Danıştay İdari Dava Dairelerinin 19/1/2022 tarihli kararıyla onanarak kesinleşmiştir.
6. Başvurucu, nihai hükmü 17/2/2022 tarihinde öğrendikten sonra 21/3/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
7. Komisyonca, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
8. Başvurucu; sözleşmeleri geçici hükmün yürürlüğe girmesinden önce feshedilmemiş olan aile hekimlerinin ihtar puanlarının silindiğini, kendisi yönünden Yönetmelik'te eşitsiz bir durum oluşturulduğunu, açtığı davanın esasının incelenmediğini ileri sürerek sendika hakkının, eşitlik ilkesinin, mahkemeye erişim hakkının ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
9. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, başvurucunun aile hekimliği sözleşmesinin feshine ilişkin işleme karşı açtığı davada iptal kararı verilmesi nedeniyle mağdur statüsünün devam edip etmediğinin değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bakanlık görüşünde, başvuru konusu yapılan düzenleyici işlemin iptali talebiyle açılan davanın konu bakımında yetki yönünden değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Görüşte ayrıca, başvuru konusu yapılan bireysel işlemin idari davaya konu yapılabilecek nitelikte kesin ve icrai bir işlem olmadığı gerekçesi ile davanın incelenmeksizin reddedilmesinin başvuru yollarının usulüne uygun tüketilip tüketilmediği yönünden incelenmesi gerektiği belirtilmiştir.
10. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
11. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün (İçtüzük) 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi şöyledir:
“(1) Bölümler ya da Komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:
…
ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.”
12. Başvurucunun ihtar puanıyla cezalandırılmasına ve sözleşmesinin feshine ilişkin birçok dava açtığı, bu davalardan bir kısmında iptal kararları verildiği, reddedilen davalara ilişkin olarak yaptığı bazı bireysel başvurularda ise ihlal kararları verildiği görüldüğünden, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden olup olmadığı hususunda oluşan tereddüt üzerine Sağlık Bakanlığına ve başvurucuya birer müzekkere yazılmıştır. Müzekkerelerde, başvurucunun aile hekimliği görevine dönüp dönmediğine, aile hekimliği görevine dönmüşse nöbet tutmama nedeniyle uygulanmış olan ihtar puanlarıyla ilgili bir işlem tesis edilip edilmediğine ilişkin bilgi ve belgelerin Mahkememize gönderilmesi talep edilmiştir. Söz konusu müzekkerlere Sağlık Bakanlığı ve başvurucu cevap vermiş olup verilen bu cevaplar ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
13. Başvurucu; Karaman'ın, Merkez 53 No.lu Aile Hekimliği biriminde aile hekimi olarak görev yapmaktayken ihtar puanlarının iki yüz puana ulaşması nedeniyle 29/3/2016 tarihli işlemle sözleşmesi feshedilmiştir. Başvurucu, bu işlemin iptali talebiyle dava açmıştır. Konya İdare Mahkemesinin -işlemi yetki yönünden hukuka aykırı bulan- 15/5/2017 tarihli iptal kararı üzerine başvurucu 15/8/2017 tarihinde Karaman'ın, Merkez 58 No.lu Aile Hekimliği biriminde aile hekimi olarak göreve başlamıştır. Yetki yönünden hukuka aykırılık gerekçesiyle verilen mezkûr karar üzerine Karaman Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğünce tesis edilen 24/8/2017 tarihli işlemle başvurucunun hizmet sözleşmesi sona erdirilmiştir.
14. Başvurucunun sözleşmesinin feshine neden olan ihtar puanlarının iptali talebiyle açtığı davalardan birinde Konya Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesinin-işlemi yetki yönünden hukuka aykırı bulan- 27/9/2018 tarihli iptal kararı ile başvurucunun ihtar puanları sözleşmenin feshini gerektiren iki yüz puanın altına düşmüştür. Bu kararüzerine başvurucu Karaman'ın, Merkez 53 No.lu Aile Hekimliği biriminde aile hekimi olarak1/7/2019 tarihinde göreve başlamıştır. Başvurucunun hâlen aynı yerde görevini sürdürdüğü anlaşılmaktadır.
15. Başvurucu, ayrıca aile hekimliği sözleşmesinin sonlandırıldığı 1/4/2016 tarihi ile aynı birime döndüğü 1/7/2019 tarihleri arasındaki dönemde uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini talebiyle dava açmıştır. Konya 1. İdare Mahkemesi 8/9/2021 tarihli kararıyla manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar vermiştir. Bu karar gereğince başvurucuya ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
16. Sağlık Bakanlığı yazısında ayrıca, başvurucunun sözleşmesinin feshinin dayanağı olan başvurucuya ihtar puanı verilmesine ilişkin bazı işlemlerin yargı kararıyla iptal edildiği, aile hekimliği görevine döndüğü, aile hekimi hizmet sözleşmelerinin iki yıl için imzalandığı bu sebeplerle başvurucunun daha önce aldığı ihtar puanlarının bir hükmünün kalmadığı belirtilmiştir.
17. Öte yandan başvurucu,üyesi olduğu sendikanın aldığı kararlar uyarınca çeşitli tarihlerde mesai ya da nöbet saatlerinde iş bırakma eylemi gerçekleştirmesi nedeniyle ihtar puanıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemlerin iptali talebiyle açtığı dört davanın reddi üzerine sendika hakkının ihlal edildiği iddiasıyla bireysel başvurular yapmıştır. Bu başvurular 2017/16800 numaralı başvuru ile birleştirilmiş ve sendika hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde, olay tarihlerinde yürürlükte bulunan tüzük hükümleri kapsamında uygulanan disiplin cezasının tüzükle düzenlemeye cevaz veren dayanak kanun maddesinin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiği, ihtar puanı konusu eylemleri yasal düzeyde belirlemeyen ve bireylerin hangi somut fiil ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını yeterli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine yasal çerçevede imkân tanımayan Yönetmelik'te yer alan düzenlemeye dayanan müdahalelerin kanuni dayanağının bulunmadığı belirtilmiştir(Nigar Hürel ve diğerleri, B. No: 2017/16800, 22/11/2022, § § 23-24 ).
18. Başvurucu müzekkeremize verdiği cevapta üç buçuk yıl sonra görevine döndüğünü, açtığı bir çok davada harç ve vekâlet ücreti ödemek durumunda kaldığını ileri sürmektedir. Ancak somut olayda başvurucunun açtığı davada talebinin Yönetmelik değişikliğinin kendisine de uygulanarak nöbet görevini mazeretsiz olarak yerine getirmeme nedeniyle kendisine verilen ihtar puanlarının silinmesi ve bu sebeple uğradığı maddi zararın tazmini olduğu anlaşıldığından başvuru konusu dışında olan bu iddialar değerlendirilmemiştir.
19. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi uyarınca Anayasa Mahkemesince saptanan herhangi bir gerekçeden dolayı başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılması hâlinde başvuru hakkında düşme kararı verilebilir (H.L., B. No: 2013/66, 16/5/2013, §§ 17, 18).
20. Somut olayda başvurucunun sözleşmesinin sona erdirilmesine ve kendisine verilen ihtar puanlarına ilişkin açtığı davalarda verilen karar üzerine görevine döndüğü, hizmet sözleşmesinin iki yıllık olması nedeniyle söz konusu dönemde aldığı ihtar puanlarının bir hükmünün kalmadığı ve görev yeri değişikliği nedeniyle açtığı tazminat davasının kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Başvurucunun başvuru konusu davadaki taleplerinin başka davalarda verilen iptal kararları üzerine karşılandığı görüldüğünden başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmadığı sonucuna varılmıştır.
21. Öte yandan İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen başvurunun incelenmesinin devamında Anayasa'nın uygulanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı herhangi bir durumun da söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
22. Açıklanan gerekçelerle başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmadığı anlaşıldığından İçtüzük’ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi gereğince başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi nedeniyle DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 25/3/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.