TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
MAJED ABDULLAH BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2022/45491)
Karar Tarihi: 2/7/2025
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Yıldız SEFERİNOĞLU
Kenan YAŞAR
Ömer ÇINAR
Metin KIRATLI
Raportör
Merve ARSLANTÜRK
Başvurucu
Majed ABDULLAH
Vekili
Av. Adile Özge AKBIYIK
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru; sınır dışı etme kararı verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağının, sınır dışı etme davasında bazı usul güvencelerine uyulmaması nedeniyle de adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olan başvurucu hakkında Kayseri İl Göç İdaresi Müdürlüğünce (Göç İdaresi) 9/11/2021 tarihinde, 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b), (d) ve (k) bentleri uyarınca sınır dışı etme ve aynı Kanun'un 57. maddesi kapsamında altı ay süreyle idari gözetim kararı alınmıştır. Bu karara göre başvurucu, güvenli üçüncü bir ülkeye gönderilecek veya gönüllü olması hâlinde başvurucunun menşe ülkesine çıkışı sağlanacaktır.
3. Başvurucunun anılan kararın iptali talebiyle açtığı dava Kayseri 1. İdare Mahkemesi (İdare Mahkemesi) tarafından 3/3/2022 tarihinde kesin olarak reddedilmiştir.
4. Başvurucu, nihai kararı 4/4/2022 tarihinde öğrendikten sonra 29/4/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
5. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) ve Göç İdaresi Başkanlığının cevabi yazı ve eklerinde yer alan bilgilere göre başvurucu, 24/5/2022 tarihinde Şanlıurfa Akçakale Kara Hudut Kapısı'ndan gönüllü geri dönüş kapsamında Türkiye'den çıkış yapmıştır. Gönüllü geri dönüş formunun başvurucunun anladığı dilde ve Türkçe olarak düzenlendiği, formda başvurucunun yanı sıra tercüman ile kurum veya kuruluş yetkilisinin (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği yetkilisi, Kızılay temsilcisi, ulusal/uluslararası sivil toplum kuruluşu temsilcisi veya Valilik İnsan Hakları ve Eşitlik Birimi görevlisi) de imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan başvurucu hakkında daha önce alınan sınır dışı etme kararı göç idaresi tarafından tesis edilen tarihsiz bir işlemle kaldırılmıştır.
6. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
7. Anayasa Mahkemesi tarafından adli yardım talebinin kabul edilebilmesi için gerekli şartlar Mehmet Şerif Ay ([2. B.], B. No: 2012/1181, 17/9/2013, § 23) kararında, yabancıların adli yardım talepleri konusunda benimsenen ilkeler ise Nadali Aghelı Kohne Shahrı ([1. B.], B. No: 2014/12633, 9/9/2015, §§ 17, 18) kararında yer almaktadır. Anılan ilkelere göre adli yardım için gerekli şartlar mevcutsa karşılıklılık şartı gerçekleşmese bile yabancının adli yardım talebi kabul edilmelidir. Somut başvuruda yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir..
8. Başvurucu; ülkesinde iç savaşın hâkim olduğunu, bu nedenle ailesiyle birlikte Türkiye'ye sığındığını belirtmiştir. Sınır dışı edilmesi hâlinde yaşam hakkı ve kötü muamele yasağının ihlal edileceğini ileri süren başvurucu, ayrıca İdare Mahkemesinin herhangi bir araştırma yapmaksızın davayı reddetmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Bakanlık görüşünde, başvurucunun iddialarının değerlendirilmesinde Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri ile Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda benimsediği ilkelerin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
9. Başvurucu hakkında verilen sınır dışı etme kararının uygulanmasının olası sonuçlarıyla ilgili iddiaların incelenebilmesi için sınır dışı kararının uygulanması ya da uygulanmasının önünde bir engel bulunmaması gerekir (M.A. [2. B.], B. No: 2021/43562, 26/3/2025, § 16).
10. Başvurucu, bireysel başvuru tarihinden sonra gönüllü geri dönüş kapsamında ülkemizden çıkış yapmış ve göç idaresinin tarihsiz bir işlemi ile hakkında alınan sınır dışı etme kararı kaldırılmıştır (bkz. § 5). Bu gelişme, başvurucunun başvuru konusu sınır dışı tehdidinden artık etkilenmeyeceğini göstermektedir. Dolayısıyla başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden bulunmamaktadır. Ayrıca başvurunun Anayasanın uygulanması ve yorumlanması ya da temel hakların kapsam ve sınırlarının belirlenmesi bakımından önemli bir mesele içermediği, ayrıca insan haklarına saygının gerektirdiği bir durumun da bulunmadığı değerlendirilmiştir.
11. Açıklanan gerekçelerle incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden bulunmaması nedeniyle başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden bulunmaması nedeniyle DÜŞMESİNE,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA2/7/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.