logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Maşuk Özmen [1. B.], B. No: 2022/5117, 16/9/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MAŞUK ÖZMEN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/5117)

 

Karar Tarihi: 16/9/2025

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Tuğba YILDIZ

Başvurucu

:

Maşuk ÖZMEN

Vekili

:

Av. Abdulhekim GİDER

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; terör olayları nedeniyle uğranılan zararın tazmin edilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının, mahkemenin keşif yapmadan karar vermesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Başvurucu; Siirt'in Baykan ilçesi, Atabağı köyünde ikamet etmekteyken 1993 yılında yaşanan terör olayları nedeniyle mal varlığına ulaşamadığını iddia ederek 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında oluşan zararlarının tazmini istemiyle Siirt Valiliği Zarar Tespit Komisyonuna (Komisyon) 30/5/2008 tarihinde başvurmuştur. Komisyon 2/3/2012 tarihinde köyün terör ya da terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle tamamen boşalan/boşaltılan bir yerleşim yeri olmadığından 5233 sayılı Kanun kapsamına girmediği gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir.

3. Başvurucu, Komisyon kararının iptali istemiyle Batman İdare Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkeme 25/9/2014 tarihli kararla davanın reddine karar vermiştir. Karar gerekçesinde; Atabağı köyünün belde statüsünde olup boşalan/boşaltılan köyler listesinde yer almadığı, 1990-2000 yılları arasında yapılan Genel Nüfus Sayımları ve Tespitlerine göre 1990 yılında 2372, 1997 yılında 3212, 2000 yılında ise 3362, 2010 yılında ise 3535 kişinin köyde yaşadığı, 1994 yılında geçici köy koruculuğu sisteminin getirildiği belirtilmiştir. Korucu dışında da köyde yaşayanların bulunduğu, köy okulunun hiç kapanmadığı ve eğitim öğretim faaliyetine devam ettiği, jandarma kayıtlarına göre köyde meydana gelen iki terör olayında ölen ya da yaralanan olmadığının görüldüğü ifade edilmiştir. Bu durumda, belde statüsünde olan Atabağı köyünün terör olayları sebebiyle boşalmadığı/boşaltılmadığı gibi aksine nüfusun sürekli artış gösterdiği, dolayısıyla 5233 sayılı Kanun kapsamına giren dönemlerde normal yaşam düzeyini sağlayacak güvenlik ortamının bulunduğu dikkate alındığında, kişisel güvenlik kaygıları sonucu yaşadığı köyü terk edenlerin uğradıkları zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanmasının olanaklı bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir.

4. Başvurucunun temyiz talebi, Danıştay Onuncu Daire tarafından 26/11/2019 tarihli kararla reddedilmiş; mahkeme kararı onanmıştır. Karar düzeltme talebi de aynı Daire tarafından 1/11/2021 tarihinde reddedilmiştir.

5. Başvurucu, nihai kararı 12/1/2022 tarihinde öğrendikten sonra 13/1/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

6. Komisyon, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiası hakkında kısmi kabul edilemezlik kararı vermiş, diğer ihlal iddialarının kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir. Ayrıca adli yardım talebinin kabulüne ve başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten geçici olarak muaf tutulmasını da kararlaştırmıştır.

II. DEĞERLENDİRME

A. Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

7. Başvurucu; usulüne uygun keşif yapılmadan karar verildiğini, benzer durumda olan köylülerin tazminat aldığını iddia ederek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

8. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; Siirt Valiliğinden alınan görüş sunulmuştur. Anılan yazıda köy boşaltılmadığından başvurucunun talebinin kanun kapsamında bulunmadığı, bu nedenle reddedilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

9. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (Ahmet Sağlam [2. B.], B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).

10. Somut olaylara ilişkin başvurucunun iddiaları değerlendirilerek derece mahkemesince karar verilmiştir. Karar gerekçesinde (bkz. § 3) idare mahkemesi, gerekli araştırmaları yaparak ilgili mevzuat çerçevesinde somut olayı değerlendirmiş; köyün terör nedeniyle boşaltılan köylerden olmadığı kanaatine vararak davanın reddine karar vermiştir. Anılan karar, temyiz ve karar düzeltme incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.

11. Başvurucu tarafından ileri sürülen iddialar, derece mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olup mahkeme kararında bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan bir durumun da bulunmadığı dikkate alındığında ihlal iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.

12. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

13. Başvurucu 1993 yılından itibaren mallarına terör nedeniyle ulaşamadığını belirterek 5233 sayılı Kanun kapsamında yapmış olduğu başvurunun köyün boşaltılmadığı gerekçesiyle reddedilmesinin mülkiyet haklarını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.

14. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ortak koruma alanında yer alan mülkiyet hakkı; mevcut mal, mülk ve ekonomik değerleri koruyan bir temel haktır. Kişinin hâlihazırda sahibi olmadığı bir mülkün mülkiyetini kazanma beklentisi, bu konudaki menfaati ne kadar güçlü olursa olsun mülkiyet kavramı içinde değildir (Kemal Yeler ve Ali Arslan Çelebi [1. B.], B. No: 2012/636, 15/4/2014, § 36). Ayrıca gelecekte elde edileceği iddia edilen bir gelirin mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir (Sultan Tokay ve diğerleri [1. B.], B. No: 2013/1122, 26/6/2014, § 42).

15. Bir mülk veya alacakla ilgili olarak hak iddia eden kişinin söz konusu hakkın varlığını hukuken ispat etmesi gerekir (Kemal Yeler ve Ali Arslan Çelebi, § 38).

16. Somut olayda başvurucunun Komisyona yaptığı başvuru üzerine Komisyonun ulaştığı nihai sonuç ile iptal davası sonucunda gerekçeli kararlarda yer verilen hukuki tespitler ve dayanaklar birlikte değerlendirildiğinde, başvurucunun Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı kapsamına giren bir ekonomik değeri veya en azından böyle bir değeri elde etme yönünde meşru beklentilerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

17. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 16/9/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Maşuk Özmen [1. B.], B. No: 2022/5117, 16/9/2025, § …)
   
Başvuru Adı MAŞUK ÖZMEN
Başvuru No 2022/5117
Başvuru Tarihi 13/1/2022
Karar Tarihi 16/9/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, terör olayları nedeniyle uğranılan zararın tazmin edilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının, mahkemenin keşif yapmadan karar vermesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Kanun yolu şikâyeti (idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Mülkiyet hakkı Tazminat (kamu kurumlarının tarafı olduğu uyuşmazlıklar) Konu Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi