logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Turan Henden [1. B.], B. No: 2022/75081, 18/12/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

TURAN HENDEN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/75081)

 

Karar Tarihi: 18/12/2024

R.G. Tarih ve Sayı: 28/7/2025 - 32969

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Fatih ALKAN

Başvurucu

:

Turan HENDEN

Vekili

:

Av. Yağmur KILIÇ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, müşterek çocuğun yurt dışında bulunan mutat meskenine iade edilmesi talebiyle açılan davanın reddedilmesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Türkiye Cumhuriyeti ve İsviçre vatandaşı olan başvurucu ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı G.A.nın 2016 yılında yaptığı evlilikten 4/5/2019 tarihinde İsviçre'de doğan bir kız çocukları vardır. Taraflar İsviçre'de ikamet ederken G.A. müşterek çocukla 31/8/2019 tarihinde Türkiye'ye gelmiştir.

3. Başvurucu, müşterek çocuklarının ve annesinin İsviçre'ye geri dönmediğini ve çocuğun Türkiye'de haksız şekilde alıkonulduğunu iddia ederek Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi uyarınca çocuğun mutat meskenine iade edilmesi talebiyle İsviçre makamlarına başvurmuştur. Talebin Adalet Bakanlığı (Bakanlık) aracılığıyla iletildiği İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca müşterek çocuğun mutat meskeni olan İsviçre'ye iade edilmesi istemiyle dava açılmıştır. Davanamede, çocukla tatil amacıyla Türkiye'ye gelen davalı annenin İsviçre'ye dönmediği ifade edilmiştir. Davalı anne tarafından sunulan savunma dilekçesinde ise başvurucunun psikolojik sorunlarının bulunduğu ve henüz çok küçük olan çocuğun İsviçre'ye iadesine karar verilmesinin onun yararına olmayacağı ileri sürülmüştür.

4. İstanbul Anadolu 21. Aile Mahkemesinin 25/9/2020 tarihli kararıyla çocuğun iadesi talebiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde, çocuğun dava tarihi itibarıyla anne sütü aldığı, çocuğun iadesi hâlinde davalı annesini görme ihtimalinin hiç olmayacağı ya da çok kısıtlı olacağı, iadenin bu aşamada müşterek çocuk için psikolojik açıdan tehlike oluşturacağı belirtilmiştir. Ayrıca tanık anlatımlarına göre başvurucunun kenevir içerikli sigara kullandığı, bu maddenin kullanımının gerek örnek teşkil etmesi gerekse de fizyolojik olarak sağlık bozucu etkisinin bulunması nedeniyle çocuğu olumsuz etkileyeceğinin açık olduğu ve tüm bu hususların Lahey Sözleşmesi'nin 13. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. İstinaf talebi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 1/2/2021 tarihli kararıyla reddedilmiştir.

5. Temyiz üzerine inceleme yapan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi iade kararının çocuğu fiziksel veya psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı veya başka bir şekilde müsamaha edilemeyecek bir duruma düşüreceği konusunda ciddi bir risk olduğuna yönelik delil olmadığı ve iade talebinin reddini gerektiren sebepler bulunmadığı gerekçesiyle anılan kararın bozulmasına 19/4/2021 tarihinde karar vermiştir. Bozma kararı üzerine yapılan yargılamada Aile Mahkemesi, davanın reddine ilişkin verdiği önceki kararında direnmiş ve çocuğun anne sütüne ihtiyaç duyduğu yönünde sunulan sağlık raporunu da dikkate alarak aynı gerekçelerle davanın reddine karar vermiştir. Başvurucunun ve Başsavcılığın temyiz istemi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 8/3/2022 tarihli kararıyla reddedilmiş; Aile Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin direnme kararı onanarak kesinleşmiştir. Kararın gerekçesinde; yaşı henüz küçük olan çocuğun İsviçre'ye iade edilmesi hâlinde çocuğun üçüncü bir kişi tarafından bakılacak olmasının ve küçüğün hiç ayrılmadığı annesinden uzaklaştırılmasının çocuk açısından fiziksel ve psikolojik olarak tehlike oluşturacağını, davanın reddi yönünde verilen kararın hukuka uygun olduğunu ifade etmiştir.

6. Başvurucu, nihai kararı 20/6/2022 tarihinde öğrendikten sonra 19/7/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

7. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

8. Başvurucu; müşterek çocuğun ortak velayet altında olduğu bir dönemde kendi rızasına aykırı olarak Türkiye'ye getirildiğini ve burada haksız şekilde alıkonulduğunu, çocuğun yaşının küçük olmasının iadeden kaçınma için tek başına yeterli olmadığını, iade kararı verilmesi hâlinde çocuğun üçüncü kişi tarafından bakılacağı kabulüyle oluşturulan ret gerekçesinin Lahey Sözleşmesi'nin amacıyla bağdaşmadığını ileri sürmüştür. İsviçre'de yaşadığını ve çocuğun mutat meskeninin de İsviçre olduğunu belirten başvurucu; yargılama sürecinde çocuğun İsviçre'de nasıl bir yaşam sürdüreceğine yönelik araştırma yapılmadığını, çocuğun iadesinden kaçınmayı gerektiren koşulların bulunmadığını, nihai kararın çocuğuyla olan bağlarını ve çocuğun üstün yararını olumsuz şekilde etkileyeceğini belirterek aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

9. Bakanlık görüşünde; mevcut başvuruda başvurucunun aile hayatına saygı hakkının ihlal edilip edilmediği konusunda Anayasa Mahkemesi tarafından yapılacak incelemede Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında bireysel başvuru formundaki iddialarını yinelemiştir.

10. Başvuru, aile hayatına saygı hakkı kapsamında incelenmiştir.

11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir nedenin de bulunmadığı anlaşılan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

12. Her çocuk, menfaatleri aksini gerektirmedikçe ebeveyni ile doğrudan ve düzenli olarak kişisel ilişkisini sürdürme hakkına sahiptir. Lahey Sözleşmesi, kaçırılan veya taraf devletlerden birinde yasa dışı alıkonulan çocuğun ivedi şekilde iadesini ve ebeveyn tarafından gerçekleştirilen uluslararası çocuk kaçırma vakalarının çözümü hususunda hızlı bir prosedür öngörmekte ve Lahey Sözleşmesinde yer verilen sınırlı sayıdaki istisnai hâller dışında çocuğun bulunduğu ülkenin yetkili makamlarının çocuğu mutat ikametgâhı olan ülkesine ivedi şekilde iade etmesini zorunlu kılmaktadır (Marcus Frank Cerny [GK], B. No: 2013/5126, 2/7/2015, §§ 46, 47). Söz konusu istisnalardan biri de çocuğun ağır fiziksel veya psikolojik zarar riskine maruz bırakılması veya başka bir şekilde katlanılmaz bir duruma sokulmasıdır. (Marcus Frank Cerny, § 75; Levent Aşıklar, B. No: 2014/13936, 8/3/2018, § 77). Anayasa Mahkemesi, anneye bağımlılık çağında olan ve doğumundan itibaren anne tarafından bakılan çocukların anne yanındayken alıştığı koşullardan ve anneden koparılarak başka bir ülkeye gönderilmesinin çocuk üzerinde olumsuz etkileri olabileceğinin de gözetilmesi gerektiğini belirtmiştir (Dilek Tsakırıdıs, B. No: 2018/35068, 9/6/2020, § 46).

13. Ebeveyn ve çocuk arasındaki aile yaşamının tesisinde dikkate alınması gereken temel unsur çocuğun üstün yararıdır. Kamu makamları çocuğun üstün yararını daima dikkate alarak ve ebeveyn ile çocuğun menfaatleri arasındaki adil dengeyi gözeterek karar verilmelidir (M.M.E. ve T.E., B. No: 2013/2910, 5/11/2015, § 133). Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi, derece mahkemeleri tarafından izlenen usulü denetleme ve özellikle mahkemelerin Lahey Sözleşmesi hükümlerini yorumlayıp uygularken Anayasa’nın 20. ve 41. maddelerindeki güvenceleri gözetip gözetmediğini belirleme yetkisine sahiptir (Marcus Frank Cerny, § 62; Levent Aşıklar, § 68).

14. Somut olayda başvurucunun ve Başsavcılığın iade talebi ilgili mahkemelerce reddedilmiştir. Kararların gerekçelerinde somut birtakım olgulardan bahsedilmek suretiyle yaşı henüz küçük olan ve anne sütü alan çocuğun mutat mesken ülkesi olan İsviçre'ye iade edilmesi hâlinde fiziksel ve psikolojik yönden tehlikeli bir duruma maruz kalacağının açık olduğuna yönelik değerlendirmelerde bulunulmuştur.

15. Lahey Sözleşmesi'nin 13. maddesine göre çocuğun iade edilmesinin çocuğu fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağının veya başka bir şekilde müsamaha edilemeyecek bir duruma düşüreceğinin tespiti hâlinde yargısal makamların usule ilişkin güvenceleri işleterek ve çocuğun üstün yararını gözönüne alarak iade talebini reddetme konusunda takdir yetkisine sahip oldukları şüphesizdir. Bu doğrultuda ilgili yargısal makamlarca yapılan değerlendirmelerde öncelikle çocuğun yararının neleri gerektirdiğine ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerin yapıldığı, gerek başvurucu olan babanın gerekse annenin iddialarının dikkate alındığı, taraflarca ileri sürülen delillerin irdelendiği ve Lahey Sözleşmesi'nin 13. maddesinde öngörülen istisnaların olayda gerçekleştiğinin kabul edilmesine ilişkin ilgili ve yeterli açıklamalara yer verildiği görülmüştür.

16. Başvurucu, dava süreçlerinde iddia ve savunmaları ile delillerini yazılı ve sözlü olarak sunmuş; verilen kararlara karşı kanun yollarına başvurarak etkili bir katılım sağlamıştır. Neticede adil yargılanma hakkının usule ilişkin gereklerine riayet edilerek yapılan yargılamalar neticesinde çocuğun üstün yararının sağlanması amacı doğrultusunda ve Lahey Sözleşmesi'nin getirdiği güvenceler de gözönüne alınarak derece mahkemelerince oluşturulan çocuğun iade edilmesi talebinin reddine ilişkin karar gerekçelerinin aile hayatına saygı hakkı bağlamında ilgili ve yeterli olduğu, bu suretle çatışan menfaatler arasında adil bir denge kurulduğu sonucuna ulaşılmıştır.

17. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının İHLAL EDİLMEDİĞİNE,

C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,

D. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 18/12/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal Olmadığı)
Künye
(Turan Henden [1. B.], B. No: 2022/75081, 18/12/2024, § …)
   
Başvuru Adı TURAN HENDEN
Başvuru No 2022/75081
Başvuru Tarihi 19/7/2022
Karar Tarihi 18/12/2024
Resmi Gazete Tarihi 28/7/2025 - 32969

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, müşterek çocuğun yurt dışında bulunan mutat meskenine iade edilmesi talebiyle açılan davanın reddedilmesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Çocuk (velayet, kişisel ilişki, Lahey Sözleşmesi, koruma kararları) İhlal Olmadığı
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi