logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Cihan Kartal [2. B.], B. No: 2022/96512, 26/3/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

CİHAN KARTAL BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/96512)

 

Karar Tarihi: 26/3/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

Muzaffer KORKMAZ

Başvurucu

:

Cihan KARTAL

Vekili

:

Av. Emrah BARAN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, tutuklama tedbirinin hukuki olmaması ile tutuklama kararına itirazın incelenmemesi durumuna istinaden ödenen tazminatın yetersiz olması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, silahlı terör örgütüne (PKK/KCK) üye olma suçlamasıyla 3/6/2022 tarihinde gözaltına alınmıştır.

3. Başvurucu, sorgusunun ardından İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/6/2022 tarihli kararıyla terör örgütüne üye olma suçundan tutuklanmıştır.

4. Başvurucu, anılan karara 17/6/2022 tarihli dilekçe ile itiraz ettiğini ancak itirazı hakkında verilmiş bir kararın kendisine tebliğ edilmediğini belirtmiştir.

5. 1/9/2022 tarihli iddianame ile başvurucu hakkında kamu davası açılmıştır.

6. Başvurucunun tutukluluk durumuna ilişkin olarak yargılamayı yürüten İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16/9/2022 tarihinde yapılan inceleme sonucunda tutukluluğun devamına karar verilmiş, başvurucunun bu karara itirazı ise İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmiştir. Anılan karar başvurucuya 7/10/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir.

7. Başvurucu 4/11/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Başvurucu 5/1/2023 tarihinde verilen kararla tahliye edilmiştir.

9. Başvurucu10/1/2023 tarihinde İstanbul Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) tutuklama kararına itirazının karara bağlanmadığı iddiasıyla 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (k) bendine dayanarak tazminat davası açmıştır. Mahkeme 24/10/2023 tarihli kararla başvurucuya 100 TL manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir. Başvurucunun istinaf talebini inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi (Bölge Adliye Mahkemesi) ise 7/5/2024 tarihli kararla tazminat miktarının 1.500 TL olarak düzeltilmesine ve istinaf talebinin esastan reddine kesin olarak karar vermiştir. Başvurucu 4/6/2024 tarihli dilekçesiyle 1.500 TL olarak belirlenen tazminat miktarının az olduğunu ve Anayasa'nın 19. maddesinin sekizinci fıkrasıyla bağlantılı olarak mezkûr maddenin dokuzuncu fıkrasının da ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

10. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince yürütülen kamu davasında ise 5/2/2024 tarihinde başvurucunun beraatine karar verilmiştir. Beraat kararı istinaf kanun yoluna başvurulmadan 20/2/2024 tarihinde kesinleşmiştir.

11. Başvurucu, beraat kararının kesinleşmesi üzerine 29/2/2024 tarihinde İstanbul Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklamanın hukuki olmadığı iddiasıyla 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendine istinaden bir başka tazminat davası açmıştır. Bu davada ise 17/10/2024 tarihli kararla başvurucuya 38.106,18 TL maddi tazminat, 200.000 TL manevi tazminat ödenmesine hükmedilmiştir. Anılan dava bireysel başvurunun incelenme tarihi itibarıyla istinaf kanun yolu aşamasında derdesttir.

12. Komisyon, başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne ve başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

A. Tutuklamanın Hukuki Olmadığına İlişkin İddia

13. Başvurucu; suç şüphesi ve bunu haklı kılan deliller olmamasına rağmen hakkında tutuklama kararı verildiğini, tutuklama kararının ve bu karara itirazı üzerine verilen tutukluluğun devamına ilişkin kararın gerekçe içermediğini belirterek ölçülü olmayan tedbir nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

14. Öte yandan başvurucu, örgütlenme hürriyeti kapsamında kalan eylemlerinin tutukluluğuna dayanak kılındığını belirterek bu nedenle örgütlenme hürriyetinin de ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

15. 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (e) bendinde, kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen kişilere tazminat talebinde bulunabilme imkânı tanınmaktadır. Bu yol, başvurucunun tutukluluk nedeniyle uğradığı zararın tazmini imkânını sağlamaktadır.

16. Başvurucunun beraat kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesine dayanarak tazminat davası açtığı ve inceleme tarihi itibarıyla bu davanın derdest olduğu görülmüş (bkz. § 11) ve bireysel başvuru öncesi öngörülen yargısal yolun tüketilmediği sonucuna varılmıştır.

17. Yukarıda ulaşılan sonuç karşısında başvurucunun örgütlenme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasının incelenmesi gerekli görülmemiştir.

18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Tutuklama Kararına İtirazın İncelenmemesi Durumuna İstinaden Ödenen Tazminatın Yetersiz Olduğuna İlişkin İddia

19. Başvurucu; tutuklama kararına itirazının incelenmediğini ve bu duruma bağlı hükmedilen manevi tazminatın yeterli olmadığını belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

20. Başvuru, Anayasa'nın 19. maddesinin sekizinci fıkrasıyla bağlantılı olarak mezkûr maddenin dokuzuncu fıkrası kapsamında incelenmiştir.

21. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

22. Somut olayda başvurucu 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (k) bendi kapsamında tazminat davası açmış olup Mahkeme başvurucunun 100 TL manevi tazminat almasına hükmetmiştir. Mahkemece başvurucunun tutuklama kararına itirazının incelenmediği tespiti yapılıp tazminata karar verilmesi durumu gözetilerek Anayasa'nın 19. maddesinin dokuzuncu fıkrası kapsamında yapılacak inceleme yalnızca tazminat miktarının yeterli olup olmadığını belirlemekle sınırlı olacaktır (benzer yönde inceleme için bkz. M.E. [2. B.], B. No: 2018/696, 9/5/2019, §§ 46-51).

23. Bu bağlamda yargı mercilerinin tazminat için somut olayın şartlarına göre takdir yetkisi bulunmakla birlikte meydana gelen ihlalle orantılı olmayan düşük miktarda bir tazminat Anayasa'nın 19. maddesinin dokuzuncu fıkrasına aykırılık oluşturacaktır. Öte yandan tazminat miktarı Anayasa Mahkemesinin benzer davalarda verdiği tazminat miktarına göre kayda değer ölçüde düşük olmamalıdır. Bununla birlikte hükmedilen miktarın Anayasa Mahkemesinin benzer durumlarda verilmesine hükmettiği tazminat miktarından belirli ölçüde düşük olması tek başına Anayasa'nın 19. maddesinin dokuzuncu fıkrasının ihlal edildiği anlamına gelmez. Tazminatın Anayasa'nın 19. maddesinin dokuzuncu fıkrasıyla uyumlu olup olmadığı değerlendirilirken somut olayın kendine özgü şartlarının dikkate alınması gerekir (M.E., § 48).

24. Tazminat miktarının yeterli olup olmadığı belirlenirken tazminata karar veren yargı mercinin tazminatın miktarına ilişkin nihai karar tarihinde Anayasa Mahkemesinin benzer başvurular üzerine verdiği veya verebileceği tazminat miktarına göre bir karşılaştırma yapılacaktır.

25. Somut başvuruya konu tazminat davasını inceleyen Mahkeme başvurucuya 100 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetmiştir. Başvurucunun bu karara karşı istinaf talebini inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi ise 7/5/2024tarihli kararla tazminat miktarının 1.500 TL olarak düzeltilmesine ve istinaf talebinin esastan reddine kesin olarak karar vermiştir. Dolayısıyla yapılacak inceleme 1.500 TL tutarındaki miktarın Anayasa Mahkemesinin benzer durumlarda verilmesine hükmettiği veya hükmedebileceği tazminat miktarına nazaran yeterli olup olmadığının incelenmesiyle sınırlı olacaktır. Tazminatın yeterliliğine ilişkin olarak yukarıda belirtilen kriterler ve somut olayın şartları dairesinde manevi tazminat miktarı değerlendirildiğinde mezkûr miktarın -tazminatın miktarına ilişkin nihai karar tarihi olan 7/5/2024 itibarıyla- Anayasa Mahkemesinin benzer durumlarda verebileceği tazminat miktarına göre düşük olduğu görülmüştür (Anayasa Mahkemesinin Anayasa'nın 19. maddesinin sekizinci fıkrasında sayılan güvencelerin ihlali hâlinde hükmettiği tazminat miktarları somut olaydaki tazminatın miktarına ilişkin nihai karar tarihi olan 2024 yılı için asgari 49.500 TL, ortalama 99.000 TL, azami 198.000 TL'dir. 2025 yılı için ise asgari tutar 55.500 TL'dir). Başvurucu lehine hükmedilen 1.500 TL tutarındaki tazminatın Anayasa Mahkemesinin benzer durumlarda verilmesine hükmettiği tazminat miktarıyla aynı olması gerekmemekle birlikte -somut olayın özel şartları da gözetildiğinde- tazminat hakkının özünü zayıflatacak derecede düşük olduğu sonucuna varılmıştır.

26. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 19. maddesinin -sekizinci fıkrasıyla bağlantılı olarak- dokuzuncu fıkrasının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

27. Başvurucu, ihlalin tespiti ile 50.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

28. Anayasa Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda Anayasa'nın 19. maddesinin -sekizinci fıkrasıyla bağlantılı olarak- dokuzuncu fıkrasının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Bu itibarla ihlalin mahkeme kararından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle başvuruda tespit edilen anayasal hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar ve zorunluluk bulunmaktadır. Anayasa'nın 148. ve 153. maddeleri ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. ve 66. maddeleri uyarınca ihlal kararının gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatıp Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirtilen ilkelere ve gerekçelere uygun biçimde yürütülecek yargılama sonunda hak ihlalinin nedenlerini gidererek yeni bir karar vermektir (yeniden yargılama konusunda bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2) [1. B.], B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

29. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından başvurucunun maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Tutuklamanın hukuki olmaması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Tutuklama kararına itirazın incelenmemesi durumuna istinaden ödenen tazminatın yetersiz olması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Tutuklama kararına itirazın incelenmemesi durumuna istinaden ödenen tazminatın yetersiz olması dolayısıyla Anayasa'nın 19. maddesinin -sekizinci fıkrasıyla bağlantılı olarak-dokuzuncu fıkrasının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İstanbul Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesine (E.2023/15, K.2023/258) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,

E. 30.000 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 26/3/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Cihan Kartal [2. B.], B. No: 2022/96512, 26/3/2025, § …)
   
Başvuru Adı CİHAN KARTAL
Başvuru No 2022/96512
Başvuru Tarihi 4/11/2022
Karar Tarihi 26/3/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, tutuklama tedbirinin hukuki olmaması ile tutuklama kararına itirazın incelenmemesi durumuna istinaden ödenen tazminatın yetersiz olması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Tutukluluk (suç süphesi ve tutuklama nedeni) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Tutma nedeniyle tazminat hakkı İhlal Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi