TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
İÇİM NURAY YANMAZ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2023/15469)
Karar Tarihi: 5/11/2025
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Volkan SEVTEKİN
Başvurucu
İçim Nuray YANMAZ
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uyarınca verilen tedbir kararına yönelik esaslı iddiaların itiraz mercii tarafından karşılanmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. 6284 sayılı Kanun uyarınca başvurucu aleyhine tedbir talep edilmiştir. Mahkeme, tedbir talebinin kabulüne karar vermiştir. Başvurucunun karara karşı yaptığı itiraz kesin olarak reddedilmiştir. İtiraz merciinin gerekçesinde mahkemenin değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, itiraz eden tarafça da aksine yeni herhangi bir delil sunulmadığı yahut yaklaşık ispata yakın emare bulunmadığı açıklanarak itirazın reddine karar verildiği belirtilmiştir.
3. Başvurucu, nihai hükmü 2/2/2023 tarihinde öğrendikten sonra 22/2/2023 tarihinde süresi içerisinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
4. Başvurucu 6284 sayılı Kanun uyarınca verilen tedbir kararına yönelik esaslı iddialarının itiraz mercii tarafından karşılanmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu, ayrıca uygulanan tedbirin mahiyeti gereği maddi ve manevi varlığın korunması hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğinden de yakınmaktadır. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.
5. Başvuru, gerekçeli karar hakkı yönünden incelenmiştir.
6. Anayasa Mahkemesi, gerekçeli karar hakkı yönünden olay ve olguları somut başvuru ile benzer iddiaları Salih Söylemezoğlu ([1.B.], B. No: 2013/3758, 6/1/2016) ve Erdal Türkmen ([2.B.], B. No: 2016/2100, 4/4/2019) ve S.M. ([GK] B. No: 2016/6038, 20/6/2019) kararlarında incelemiş; uygulanacak ilkeleri belirlemiştir. Anılan kararlarda Anayasa Mahkemesi, Anayasa'da güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkı gereği itiraz merciince başvurucuların beyan ve delillerinin etkili bir şekilde karşılanması gerektiğini belirterek söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi nedeniyle başvurucuların gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine hükmetmiştir.
7. Başvuruya konu olayda lehine tedbir isteyenlerin başvurucunun annesi ve kardeşleri oldukları ve şiddete uğrama tehlikesi altında bulunduklarını iddia ettikleri görülmektedir. Bu kapsamda mahkemece tedbir isteyenlerin ısrarlı takip mağduru oldukları kabul edilerek 6284 sayılı Kanun'un bazı hükümlerinin tedbiren uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır. Başvurucu; anılan mahkeme kararına karşı itiraz dilekçesinde kararın sadece tedbir isteyenlerin beyanlarına dayandığını, aleyhine hiçbir delil sunulmadığını, iddia edilen hususların gerçek dışı olduğunu, iddia edilenin aksine 11/1/2023 günü kendisinin şiddete maruz kaldığını ve ilçe emniyet müdürlüğüne sığındığını ayrıca bu hususta şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. Mahkeme kararında başvurucunun iddialarıyla ilgili bir değerlendirme ve gerekçe bulunmamasına rağmen itiraz merciinin de bu hususta somut bir değerlendirme yapmadığı, verilen tedbir kararına yapılan itirazın neden reddedildiğinin asgari düzeyde dahi açıklanmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle yukarıda anılan kararlarda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
8. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
9. Başvuruda gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verildiğinden başvurucunun diğer şikâyetleri hakkında kabul edilebilirlik ve esas yönünden ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
III. GİDERİM
10. Başvurucu, ihlalin tespiti ile manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerinin yapması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2) [1.B.], B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100). Yeniden yargılamanın yeterli bir giderim sağlayacağı açık olduğundan tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
11. Öte yandan hak ihlali kararından Anayasa Mahkemesinin davanın sonucuyla ilgili bir tutum sergilediği sonucu çıkarılmamalıdır. Anayasa Mahkemesince verilen hak ihlali kararı uyuşmazlığın sonuçlarından bağımsız olup davanın kabulüne, reddine ya da beraate veya mahkûmiyete karar verilmesi gerektiği anlamına gelmemektedir. Kural olarak yargılamanın her aşamasında olduğu gibi ihlalin sonuçlarını gidermek üzere yeniden yapılacak yargılama sonunda da delillerin dava ile ilişkisini kurma ve bunları değerlendirip sonuç çıkarma yetkisi ilgili mahkemelere aittir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Diğer ihlal iddialarının İNCELENMESİNE GEREK OLMADIĞINA,
D. Kararın bir örneğinin gerekçeli karar hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla yeniden yargılama yapılması için Alanya 2. Aile Mahkemesine (E.2023/13 D.İş, K.2023/12) iletilmek üzere Alanya 1. Aile Mahkemesine (E.2023/59 D.İş, K.2023/60) GÖNDERİLMESİNE,
E. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,
F. 1.480,40 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
G. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 5/11/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.