TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
VELİ AKCAN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2024/1258)
Karar Tarihi: 5/11/2025
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Muzaffer KORKMAZ
Başvurucu
Veli AKCAN
Vekili
Av. Sedat ÖZDEMİR
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, yakalama sonrası derhâl hâkim huzuruna çıkarılmama nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Karadeniz Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma iddiasıyla başvurucu hakkında soruşturma başlatmıştır.
3. Başsavcılık, başvurucuyu taksirle ölüme veya yaralanmaya neden olma suçundan tutuklanması istemiyle Alaplı Sulh Ceza Hâkimliğine (Hâkimlik) sevk etmiştir.
4. Hâkimlik 26/7/2023 tarihinde tutuklama talebinin reddine ve başvurucuya yönelik haftanın belirli günleri kolluk birimlerine imza verme ve yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbirleri uygulanmasına karar vermiştir.
5. Başsavcılık bu karara itiraz etmiştir. Alaplı Asliye Ceza Mahkemesi 27/7/2023 tarihinde itirazı kabul ederek başvurucunun anılan suçtan tutuklanmasına ve hakkında tutuklamaya yönelik yakalama emri çıkarılmasına karar vermiştir.
6. Başvurucu 28/7/2023 tarihinde kolluk görevlilerine teslim olmuş ve aynı tarihte Zonguldak M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hazır edilerek Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden savunmada bulunmuştur. Alaplı Asliye Ceza Mahkemesi savunmasının ardından başvurucunun taksirle ölüme veya yaralanmaya neden olma suçundan tutuklanmasına karar vermiştir.
7. Başvurucu tutuklama kararına itiraz etmiş, itirazı Karadeniz Ereğli Ağır Ceza Mahkemesinin 31/7/2023 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
8. Başsavcılık 20/9/2023 tarihli iddianame ile başvurucu hakkında tutuklama kararına konu olan suçtan cezalandırılması istemiyle aynı yer ağır ceza mahkemesinde kamu davası açmıştır.
9. Karadeniz Ereğli Ağır Ceza Mahkemesi iddianamenin kabulüne karar vermiş ve kovuşturma aşaması başlamıştır.
10. Devam eden süreçte başvurucu, tutukluluğunun devamına yönelik kararlara müteaddit defa itiraz etmiş; son olarak Karadeniz Ereğli Ağır Ceza Mahkemesinin tutukluluk hâlinin devamına dair 15/12/2023 tarihli kararına karşı itirazı, Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/12/2023 tarihli kararıyla kesin olarak reddedilmiştir.
11. Bu karar başvurucuya 25/12/2023 tarihinde tebliğ edilmiştir. Başvurucu 28/12/2023 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
12. Karadeniz Ereğli Ağır Ceza Mahkemesi 8/1/2024 tarihinde yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulamak suretiyle başvurucunun tahliyesine karar vermiştir.
13. Yargılamanın sonunda 12/3/2025 tarihinde başvurucunun taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
14. Bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla yargılama istinaf kanun yolu aşamasında derdesttir.
15. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
16. Başvurucu; tutuklamaya yönelik yakalama kararı sonrası 28/7/2023 tarihinde kolluk görevlilerine teslim olduğunu ancak doğrudan hâkim huzuruna çıkarılması gerekirken hakkında usulüne uygun verilmiş bir tutuklama kararı mevcut olmadığı hâlde ceza infaz kurumuna götürüldüğünü ve aynı tarihte SEGBİS üzerinden yapılan duruşmada 28/7/2023 tarihli tutuklama kararı verildiğini, belirtilen hukuka aykırı sürecin 28/7/2023 tarihli tutuklama tedbiri ile tutukluluğunun devamını da hukuksuz hâle getirdiğini belirterek bu nedenlerle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
17. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, ilgili Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına atıf yapılarak değerlendirmenin bu içtihat doğrultusunda yapılmasının uygun olacağı ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanında başvuru formundaki açıklamalarını yinelemiştir.
18. Tutuklamaya yönelik yakalama kararına bağlı olarak kolluk görevlilerine teslim olan başvurucu, esasen usulüne uygun bir tutukluluk incelemesi için derhâl hâkim huzuruna çıkarılması gerekirken ceza infaz kurumuna götürülmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmektedir. Dolayısıyla başvurucunun iddialarının Anayasa'nın 19. maddesinin beşinci fıkrası bağlamında kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmesi gerekir.
19. Anayasa Mahkemesi hâkim/mahkeme önüne çıkarılmama şikâyetine ilişkin olarak Salih Sönmez ([2. B.], B. No: 2016/25431, 28/11/2018) kararında yaptığı incelemede; başvurucunun inceleme tarihi itibarıyla hâkim/mahkeme önüne çıkarılmış olduğunu, bu nedenle verilecek bir ihlal kararının başvurucunun yeniden hâkim önüne çıkarılmasını ve serbest kalmasını sağlamayacağını belirtmiştir. Anayasa Mahkemesi, bu bağlamda yalnızca kişinin hâkim/mahkeme önüne çıkarılmamasıyla ilgili bir hak ihlalinin tespiti ve gerekiyorsa belli bir miktar tazminata hükmedilmesiyle yetinileceği değerlendirmesini yapmış ve ilgili Yargıtay içtihatlarına atıf yaparak asıl dava sonuçlanmamış da olsa 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendinde öngörülen tazminat davası açma imkânının tüketilmesi gereken etkili bir hukuk yolu olduğu sonucuna varmıştır (Salih Sönmez, §§ 164-167).
20. Somut olayda başvurucu hakkında 27/7/2023 tarihinde tutuklamaya yönelik yakalama emri çıkarılmış ve başvurucu 28/7/2023 tarihinde kolluk görevlilerine teslim olmuştur. Başvurucu, teslim olduktan sonra derhâl hâkim huzuruna çıkarılmamakla birlikte götürüldüğü ceza infaz kurumunda aynı gün duruşmaya -SEGBİS üzerinden müdafi eşliğinde- katılmış ve savunmasını yapmıştır. Duruşma sonucunda başvurucu 28/7/2023 tarihli kararla tutuklanmıştır. Dolayısıyla inceleme tarihi itibarıyla hâkim önüne çıkarılmış olan başvurucunun iddiası bakımından anılan karardan ayrılmayı gerektiren bir durum mevcut değildir.
21. Öte yandan başvurucu, hukuka aykırı olduğunu ifade ettiği mezkûr sürecin 28/7/2023 tarihli tutuklama tedbiri ile tutukluluğunun devamını hukuksuz hâle getirdiğini de iddia etmiştir. Bununla birlikte başvurucunun suç şüphesi ve bunu haklı kılan deliller olmamasına rağmen hakkında tutuklama kararı verildiği ve tutuklama kararı ile tutukluluğun devamına ilişkin kararların gerekçe içermediği şeklinde herhangi bir iddiasının bulunmadığı görülmüştür. Bu hususla birlikte yukarıda ulaşılan sonuç gözetildiğinde, başvurucunun kolluk görevlilerine teslim olduktan sonra derhâl hâkim huzuruna çıkarılmayıp ceza infaz kurumuna götürülmesinin 28/7/2023 tarihli tutuklama tedbiri ile tutukluluğunun devamını hukuksuz hâle getirdiği iddiası yönünden inceleme yapılması gerekli görülmemiştir.
22. Açıklanan gerekçelerle başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle başvurunun kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Derhâl hâkim önüne çıkarılma güvencesine uyulmaması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZOLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,
C. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 5/11/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.