|
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
|
|
KARAR
|
|
|
|
İ.Ş. BAŞVURUSU
|
|
(Başvuru Numarası: 2023/46817)
|
|
|
|
Karar Tarihi: 9/12/2025
|
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
|
|
KARAR
|
|
|
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
|
Üyeler
|
:
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
|
|
|
İrfan FİDAN
|
|
|
|
Muhterem İNCE
|
|
Raportör
|
:
|
Gökhan SÖNMEZ
|
|
Başvurucu
|
:
|
İ.Ş.
|
|
Vekili
|
:
|
Av. Damla DALAR YASAVUR
|
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru; ihtiyati tedbirin uzun süredir devam ediyor olması nedeniyle mülkiyet hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. Başvurucu aleyhine 14/7/2003 tarihinde, 100.000.000.000 eski Türk lirası tazminatın ödenmesi istemiyle dava açılmıştır. Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesince (Mahkeme) başvurucunun mal varlığına ihtiyati tedbir konulmasına aynı tarihte karar verilmiştir.
3. Başvurucu 15/12/2022 tarihinde, teminat karşılığı ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkeme, 18/1/2023 tarihinde talebi reddetmiştir.
4. Başvurucu; ihtiyati tedbirin öncelikle teminatsız olarak, kabul görmediği takdirde ise teminat karşılığı kaldırılması veya talep edilen miktar değerinde göstereceği tek bir taşınmaz üzerinden tedbire devam edilmesi talebiyle 14/2/2023 tarihinde anılan karara itiraz etmiştir.
5. Mahkeme, 1.000.000 TL nakit teminatın mahkeme veznesine yatırılması veya bu miktarda kayıtsız, şartsız ve süresiz banka teminat mektubunun iki hafta içinde ibraz edilmesi hâlinde başvurucunun mal varlığı üzerindeki tedbirin kaldırılmasına 10/3/2023 tarihinde karar vermiştir. Başvurucunun teminat mektubunu Mahkemeye sunması üzerine 20/3/2023 tarihinde tedbirler kaldırılmıştır.
6. Başvurucu, mal varlığı üzerinde yirmi yıldır devam eden tedbirin ölçülü olmadığı ve yatırılması talep edilen teminat miktarının fahiş olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılması istemiyle 10/4/2023 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
7. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi, Mahkemenin teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılması hakkında verdiği karara karşı kanun yolunun kapalı olduğu ancak itiraz yolunun açık olduğunu belirterek istinaf başvurusunun usulden reddine 27/4/2023 tarihinde karar vermiştir.
8. Başvurucu, istinaf başvurusunun usulden reddi kararını 11/5/2023 tarihinde öğrendikten sonra 9/6/2023 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
9. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
10. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan incelemede; başvurucu, tapu kaydında herhangi bir takyidat olmayan bir taşınmazının değerinin tespit edilerek teminat mektubunda belirtilen değerin üzerinde olması hâlinde teminat mektubunun iade edilerek tedbirin taşınmaz üzerinden devamına karar verilmesini 27/9/2023 tarihinde talep etmiştir.
11. Mahkeme tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda taşınmazın güncel değerinin 1.380.673,70 TL olarak tespit edilmesi karşısında taşınmazın güncel değerinin teminat mektubu bedelinden yüksek olması ve taşınmaz üzerinde takyidat olmaması nedeniyle tedbirin bu taşınmaz üzerinden devamına, teminat mektubunun ise iadesine 2/11/2023 tarihinde karar verilmiştir. Yargılama devam etmektedir.
II. DEĞERLENDİRME
A. Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
12. Başvurucu, ihtiyati tedbirin uzun süredir devam etmesi nedeniyle mülkiyet hakkının, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinden yakınmaktadır.
13. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder. Başvurucunun mal varlığı hakkında ihtiyati tedbir uygulanması kapsamında ileri sürdüğü şikâyetler esas itibarıyla mülkiyet hakkını ilgilendirdiğinden anılan iddiaların mülkiyet hakkı bağlamında incelenmesi uygun görülmüştür.
14. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
15. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Hesna Funda Baltalı ve Baltalı Gıda Hayvancılık San. ve Tic. Ltd. Şti. ([GK], B. No: 2014/17196, 25/10/2018), İhsan Metin ([2. B.], B. No: 2015/7044, 23/1/2019), İbrahim Geçer ([1. B.], B. No: 2014/19056, 19/2/2019) ve Şeyhmus Terece ([GK], B. No: 2017/26532, 23/7/2020) kararlarında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede mülkiyet hakkını sınırlandıran bir tedbirin uygulanmasının ölçülü olabilmesi için kapsamı ve süresi itibarıyla orantılı olarak uygulanması gerektiği ve tedbirin makul olmayan bir süre devam etmesinin mülkiyet hakkının tanıdığı yetkilerin kullanılmasının belirsiz olacak şekilde ötelenmesi suretiyle mülk sahibine orantısız bir külfet yüklediği gerekçesiyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşmıştır. Somut başvuruda 14/7/2003 tarihinde konulan ihtiyati tedbirin hâlen devam ettiği görülmüştür. Yaklaşık yirmi iki yıldır devam eden ihtiyati tedbirin, süresi itibarıyla orantılı olmadığı anlaşıldığından anılan kararlarda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmı hakkında Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
16. Başvurucu, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
17. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Ahmet Kartalkuş ([2. B.], B. No: 2019/39635, 19/3/2024) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanun'la 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Tazminat Komisyonunun Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Kanun'a eklenen 5/A maddesi ve ayrıca anılan Kanun'un geçici 3. maddesinde yapılan değişiklik gereği 12/3/2024 tarihi itibarıyla Anayasa Mahkemesinde derdest olan, yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla yapılan başvurulara ilişkin olarak ilk bakışta ulaşılabilir ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı neticesine varmıştır. Somut başvuruda da anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının, başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
19. Başvurucu, ihlalin tespiti ile 500.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi, mülkiyet hakkına yapılan müdahaleyi ölçüsüz kılan tedbirin uzun sürmesine ilişkin olarak tedbir sürecinde mülkiyet hakkının gerektirdiği ivediliğin ve özenin gösterilmesi bakımından yargısal makamların sorumluluğu olduğuna dikkati çekmektedir (benzer değerlendirme için bkz. Hamit Alihansoy ve diğerleri [1. B.], B. No: 2017/35581, 29/9/2020, § 66). Buna göre başvuru konusu olayda ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında net 140.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,
B. 1. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Başvurucuya net 140.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
E. 1.480,40 TL harç ve 40.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 41.480,40 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
F. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin bilgi için Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesine (E.2003/443) ve Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 9/12/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.