TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
SİNAN AYGÜL BAŞVURUSU (2)
(Başvuru Numarası: 2023/6433)
Karar Tarihi: 30/7/2025
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Selahaddin MENTEŞ
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Muzaffer KORKMAZ
Başvurucu
Sinan AYGÜL (T.C. Kimlik No: 22060498450)
Vekilleri
Av. Veysel OK
Av. Merve KURHAN
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, tutuklama tedbirinin hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 14/12/2022 tarihinde gözaltına alınmıştır.
3. Başvurucu, sorgusunun ardından Tatvan Sulh Ceza Hâkimliğinin aynı tarihli kararıyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçundan tutuklanmıştır.
4. Başvurucunun anılan karara itirazı Tatvan 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 16/12/2022 tarihinde kesin olarak reddedilmiştir.
5. Başvurucu,22/12/2022 tarihinde verilen kararla tahliye edilmiştir.
6. Başvurucu 13/1/2023 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
7. Başvurucu hakkında tutuklamaya konu suçu işlediği iddiasıyla 24/1/2023 tarihinde kamu davası açılmıştır.
8. Yargılama sonucunda Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafındanbaşvurucunun on ay hapis cezasıyla mahkûmiyetine karar verilmiştir.
9. Başvurucu, karara karşı istinaf kanun yoluna müracaat etmiştir. Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Başvurucunun bu kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi hükmü bozmuştur. Devam eden süreçte Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi 25/9/2024 tarihinde mahkûmiyet hükmünü kaldırmış ve beraat kararı vermiştir. Beraat kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurulmamış ve karar 10/10/2024 tarihinde kesinleşmiştir.
10. Komisyon tarafından başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
11. Başvurucu; suç şüphesi ve bunu haklı kılan deliller olmamasına rağmen hakkında tutuklama kararı verildiğini, tutuklama kararının ve bu karara itirazı üzerine verilen tutukluluğun devamına ilişkin kararın gerekçe içermediğini belirterek ölçülü olmayan tedbir nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Öte yandan başvurucu; ifade hürriyeti kapsamında kalan eylemlerinin tutukluluğuna dayanak kılındığını belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkıyla bağlantılı olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 18. maddesi ile basın hürriyeti ve ifade hürriyetinin de ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
12. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, ilgili Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına atıf yapılarak değerlendirmenin bu içtihat doğrultusunda yapılmasının uygun olacağı ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanında bireysel başvuru formundaki açıklamalarını yinelemiştir.
13. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (e) bendinde, kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen kişilere tazminat talebinde bulunabilme imkânı tanınmaktadır. Bu yol, başvurucunun tutukluluk nedeniyle uğradığı zararın tazmini imkânını sağlamaktadır.
14. Başvurucu, hakkındaki beraat kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren 5271 sayılı Kanun’un 141. maddesine dayanarak tazminat talebinde bulunma imkânına sahiptir. Bahsi geçen dava yolunun başvurucunun durumuna uygun, telafi kabiliyetini haiz, etkili bir hukuk yolu olduğu ve bu olağan başvuru yolu tüketilmeden yapılan bireysel başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmadığı görülmektedir.
15. Başvurucunun tutuklama tedbiri nedeniyle ifade hürriyeti ve basın hürriyetinin ihlal edildiği iddialarının ise -5271 sayılı Kanun’un 141. maddesine istinaden açılacak bir tazminat davasında yargı makamınca tazminat tespitinde dikkate alınacağı gerekçesiyle- incelenmesi gerekli görülmemiştir (Yalçın Düzgün [GK], B. No: 2021/23140, 29/5/2024, § 23).
16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Tutuklamanın hukuki olmaması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 30/7/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.