TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
GENEL KURUL
KARAR
FATİH DİLBAZ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2024/11)
Karar Tarihi: 17/4/2025
R.G. Tarih ve Sayı: 29/7/2025 - 32970
Başkanvekili
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Basri BAĞCI
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
İrfan FİDAN
Kenan YAŞAR
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Ömer ÇINAR
Metin KIRATLI
Raportör
Hüseyin Özgür SEVİMLİ
Başvurucu
Fatih DİLBAZ
Vekili
Av. Osman SEÇKİN
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ihlal kararına dayanılarak yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) başvurucu hakkında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu iddiasıyla yürüttüğü soruşturma sonucunda başvurucunun bu suçtan cezalandırılması talebiyle iddianame düzenlemiştir.
3. Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) 14/11/2018 tarihinde başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Mahkûmiyet gerekçesinde, aleyhe delil olarak diğerlerinin yanı sıra ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı'nda aktarılan veriler doğrultusunda başvurucunun örgütsel amaçla ByLock programını kullandığına dair tespitlere dayanmıştır. Anılan karar, istinaf ve temyiz kanun yollarından geçtikten sonra Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 29/11/2021 tarihli onama kararıyla kesinleşmiştir.
4. Başvurucu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Yüksel Yalçınkaya ([BD], B. No: 15669/20, 26/9/2023) kararını gerekçe göstererek 5/10/2023 tarihinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur. Mahkeme 26/10/2023 tarihinde başvurucunun talebinin kabule değer bulunmadığına karar vermiştir. Başvurucunun anılan karara itirazı da Bursa 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 9/11/2023 tarihli kararıyla kesin olmak üzere reddedilmiştir.
5. Başvurucu, nihai hükmü 15/11/2023 tarihinde öğrendikten sonra 12/12/2023 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
6. Komisyon, başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetinin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
7. Birinci Bölüm başvurunun Genel Kurul tarafından incelenmesine karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
8. Başvurucu; ByLock programını kullandığına dair tespitin kendisi hakkındaki mahkûmiyet kararında aleyhe delil olarak kabul edildiğini, AİHM'in ByLock deliline ilişkin olarak Yüksel Yalçınkaya başvurusunda adil yargılanma hakkı yönünden ihlal kararı verdiğini, bu kararın kendisi açısından da emsal teşkil ettiği hâlde ve Anayasa Mahkemesinin İbrahim Er ve diğerleri ([GK], B. No: 2019/33281, 26/1/2023) kararında değinilen ihlal kararlarının objektif işlevine ilişkin değerlendirmelere aykırı olarak yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
9. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, konuya ilişkin olarak değindiği yargısal içtihatlar doğrultusunda başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerektiğini değerlendirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
10. Başvurucunun iddiaları adil yargılanma hakkı kapsamında incelenmiştir.
11. Suç isnadına ilişkin uyuşmazlıklarda Anayasa Mahkemesi Nihat Akbulak ([GK], B. No: 2015/10131, 7/6/2018) kararıyla yargılamanın yenilenmesine karar verilmeden önceki aşamalarda başvurucunun suç isnadı altında olmadığı, dolayısıyla bu aşamalarda verilen kararların konu bakımından yetkisizlik nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamında incelenemeyeceği sonucuna varmıştır (Nihat Akbulak, §§ 30-39). Diğer yandan Anayasa Mahkemesi İbrahim Er ve diğerleri kararında, Yılmaz Çelik ([GK], B. No: 2014/13117, 19/7/2018) başvurusunda ve devamında verdiği aynı nitelikteki ihlal kararlarından sonra Türk yargı sistemi içinde Hizb-ut Tahririn neden bir terör örgütü olarak kabul edildiğine ilişkin bir değerlendirme yapılmadığını ve meselenin Anayasa Mahkemesince ortaya konan kriterler gözetilerek çözüme kavuşturulmadığını tespit etmiştir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi, ihlal kararının gereklerinin yargı mercilerince yerine getirilmeyerek başvurucuların cezalarının infaz edilmeye devam edilmesinin daha önce verilen ihlalin devam ettiği anlamına geldiğini vurgulamış ve aynı olguyla ilgili olarak verilen ihlal kararlarının gereklerinin yerine getirilmediğine ilişkin iddiaları incelemenin görev alanına girdiği sonucuna ulaşmıştır (İbrahim Er ve diğerleri, § 53).
12. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi Naciye Çoruh ([GK], B. No: 2024/15819, 21/11/2024) kararında, İbrahim Er ve diğerleri kararının olayın kendi özel şartları değerlendirilerek verildiğini kabul etmiştir. Bu nedenle eldeki başvuruda Anayasa Mahkemesinin Nihat Akbulak ve Naciye Çoruh kararlarından ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Dolayısıyla başvurucunun yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin olarak dile getirdiği ihlal iddiaları suç isnadının değerlendirildiği bir yargısal sürece ilişkin olmaması nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamı dışında kalmaktadır.
13. Açıklanan gerekçelerle başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
Yusuf Şevki HAKYEMEZ bu sonuca katılmamıştır.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA Yusuf Şevki HAKYEMEZ'in karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 17/4/2025 tarihinde karar verildi.
KARŞIOY GEREKÇESİ
1. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ihlal kararına dayanılarak yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yapılan bireysel başvuruda Mahkememiz çoğunluğunca başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerektiği şeklindeki kararına katılmamaktayım.
2. Mahkememiz çoğunluğunun benzer bir başvuru olarak Anayasa Mahkemesinin verdiği ihlal kararlarına dayanılarak yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yapılan bireysel başvuruda (bkz.: Naciye Çoruh, [GK], B. No: 2024/15819, K.T.: 21.11.2024) başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerektiği şeklindeki kararına ilişkin karşıoyda belirttiğim gerekçeler (bkz.: Naciye Çoruh kararındaki Yusuf Şevki Hakyemez’in karşıoyu, §§ 3-12) bu başvuru için de geçerlidir.
3. Aynı gerekçelerle eldeki başvuruda da Mahkememiz çoğunluğunun ulaştığı başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna ilişkin kararına katılmamaktayım.
Üye